İZMİR - Kimliğinden dolayı uğradığı ayrımcılıklar yüzünden 1993'te bıraktığı güreşe, derece kazanarak dönen Murat Kaya, "Güreşe dönme isteğimin birinci nedeni spora olan sevgimdi. İkincisi ise bir Kürt olarak kendimi göstermek istiyordum" dedi.
Macaristan'ın Tatabanya şehrinde 7-12 Ekim günleri arasında yapılan Veteranlar (40 yaş üstü) Dünya Güreş Şampiyonası'nda Kürt Güreşçi Murat Kaya (53), 3'üncülükle döndü. Aslen Qers'li olan ve İzmir'de doğup büyüyen Kaya, 1993'te ilgisinin olduğu güreş sporunu, Kürt olduğu için uğradığı etnik ayrımcılıktan dolayı bıraktı. 1993'ten sonra ilk defa mindere çıkan ve çıktığı minderden dereceyle dönem Kaya, şampiyonaya hazırlandığı süreci ve duygularını paylaştı.
İlk olarak 1987-1992 yıllarında güreş sporuyla ilgilendiğini anlatan Kaya, 1993'te bağlı olduğu kurumun devlet kurumu olduğunu söyledi. Dönemin siyasi şartlarından dolayı kadroya alınmadığını ifade eden Kaya, "Güreşi bırakmak zorunda kaldım. Yoksul, emekçi bir ailenin çocuğuydum. Maddi sıkıntılarımız vardı. Sporcu kökenliyim. Güreşi çok seviyorum. Güreşi bıraktım; ama sporu bırakmadım. Bir Kürt olarak aşağılanan, hakir görülen yaklaşımlar gördüm. Bilinçli Kürtler, bu alandan uzaklaştırılıyor. Tekrar güreşe dönme isteğimin birinci nedeni spora olan sevgimdi. İkincisi ise bir Kürt olarak kendimi göstermek istiyordum. Bu isteği bastırmak yerine gerçekleştirmeyi seçtim" diye konuştu.
'KÜRTLERE KAPATILAN ALANLARI AÇMAMIZ GEREKİYOR'
Baskıyı ve ayrımcılığı kabul etmeyen yanının onu tekrar güreş sporuna döndürdüğünü belirten Kaya, "Ortak vatan, eşit yurttaşlık fikri beni kamçıladı. Sosyal, sportif ve kültürel hayatı Kürtler ve ötekilere kapatan mantığa karşı durmak gerekirdi. Milliyetçi kişiler bu alanları kapmış durumda. Tüm imkanlardan onlar faydalanıyor. Bunu değiştirmek, varlığı görünür kılmak için her alanda çaba göstermek gerekiyor. Bir Kürt olarak ötekiler adına bu gururu yaşadım. Başarı duygusu güzel bir duygudur. Bir şeyi kimlik ve aidiyet duygusuyla başarmak daha güzel. Bence tüm imkanlar zorlanmalı. Sayısız alan ve imkan var. Bizlere kapatılan alanları açmak, zorlamak gerekiyor. Farkındalık yaratmak önemli bir şeydir. Bunu başarabilen biri olduğum için gerçekten çok mutluyum" ifadelerini kullandı.
'MADALYAYI ALMASAYDIM RUHUMDA DERİN İZ BIRAKIRDI'^
Yıllar sonra ilgi duyduğu spora dönme kararı aldığında, "yapamazsın" telkinlerine karşı inat ettiğini dile getiren Kaya, "Sadece benden sağlık raporu istendi. Antrenmanlarda bir genç, dokuzuncu kaburgamı kırdı. İki ay spordan uzak durmam gerekiyordu. Ben iki hafta sonra kaldığım yerden devam ettim. Macaristan'ın Tatabanya şehrinde turnuvaya gittik. Benden iyi olan arkadaşlarımın hemen yenilip, elendiğini gördüm. Bu beni kötümser bir ruh haline soktu. Mindere çıkmadan önce hep kendimi motive ettim. Geçmişten bugüne sürekli bize haksızlık yapıldığını düşündüm. 'Ne olursa olsun kazanmalıyım' dedim. İlk rakibimi yendim. İtalyan rakibimi ise 9-8 yendim. Yarı final maçım bittiğinde 2 kaburgam kırılmıştı. Nefes almakta zorlanıyordum. Ne olursa olsun madalya maçına çıkacağım dedim. Maçı kazandım. Acılarla kürsüye çıktım. Hocam, bu zamana kadar neden yeteneğimi göstermediğimi sordu. 'Sürekli ötekiler olarak görüldük' diye cevap verdim. Bu madalyayı almasaydım ruhumda derin izler bırakırdı. Aldım geldim" şeklinde konuştu.
SÜRECE DESTEK MESAJI
Barış sürecine değinen Kaya, "Yeni bir paradigma oluşturuluyor. Öteki olmadığımız asli unsur olduğumuzu göstermek için mücadele veriyoruz. Katkı sağlayanlar olarak örnek olmalıyız. Umarım bu barış süreci sonuçlanır. Herkesin demokratik ve siyasi alanda önü açılır" diye ekledi.
