SÊRT - Sêrt’teki halk buluşmasında konuşan Çetin Arkaş, “Hepimiz demokratik ulus çatısı altında bir arada yaşayabiliriz. Mücadelemiz de bunun içindir” dedi.
Demokratik Kurumlar Platformu öncülüğünde Sêrt’te Barış ve Demokratik Toplum Buluşması kapsamında bir düğün salonunda halk toplantısı gerçekleştirildi.
Sivil toplum örgütleri temsilcilerinin yanı sıra yüzlerce kişi katıldı.
Buluşmaya, Çetin Arkaş, Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) üyesi Ayla Akat Ata, Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Suzan Akipa konuşmacı olarak katıldı. Buluşmada sık sık “Bijî Serok Apo”,“Bê Serok jiyan nabe” ve “Jin, jiyan, azadî” sloganları atıldı.
Suzan Akipa, süreç bağlamında yaşanan gelişmeleri hatırlatarak, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın inisiyatif alarak bu süreci başlattığını söyledi. Suzan Akipa, halk buluşmalarının ayrı bir önemi olduğunu vurgulayarak, “Buradan çıkan değerlendirmelerin Türkiye halklarının özgürlüğüne de vesile olacağını düşünüyoruz” dedi.
‘ABDULLAH ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ EN ÖNEMLİ ADIM’
Suzan Akipa, “Böylesi bir süreçte Abdullah Öcalan’ın geleceği ön görerek çağrı yapması önemli bir ipucu veriyor. Bu sürecin oluşmasının önemli olduğunu belirtmek istiyoruz” diye belirtti. Demokratik entegrasyona dikkati çeken Suzan Akipa, “52 yıllık bir PKK tarihi var. PKK Kürtlerin varlığını tartışmasız kılmıştır. Ortadoğu ve dünyanın uzun soluklu bir mücadelesidir. Ancak artık Kürtlerin varlığının kabul görülmesi demokratik siyaset ile mümkün olacaktır. Bu süreç cumhuriyetin ikinci yüzyılında Kürtlerin bir ulus olarak haklarının yasal, anayasal olarak devlete entegre edilmesidir. Demokratik entegrasyon ortak cumhuriyet çatısı altında birlikte yaşamayı hedefliyor” diye kaydetti.
Suzan Akipa, Abdullah Öcalan’ın “umut hakkı”na işaret ederek, “Abdullah Öcalan’ın özgür olması bu sürecin en önemli adımı ve başarısı olmalıdır” diye belirtti.
‘KENDİMİZE VE MÜCADELEMİZE GÜVENELİM’
Ayla Akat Ata, “Sayın Abdullah Öcalan ‘kendini bilme, bilmelerin temelidir’ diyor. Kürt halkı olarak kendimizi, mücadelemizi bilirsek bu sürecin nasıl başarılı olacağını görürüz. Kendimizi tanıyalım, mücadelemize ve direnişimize güvenelim, birlikte başaralım. Bu topraklar az açı çekmedi. Yüzyılların gerçekliği ile politik bir toplum haline geldik. Zulme rağmen ‘hala varız’ diyen bir halk olmamız nedeniyle Ortadoğu’nun en politik halkı haline geldik. Şimdi de ne kadar politik isek o kadar toplumsallaşırız diyoruz” diye belirtti.
ABDULLAH ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ
“Kürt sorunun çözümünün zamanı var” diyen Ayla Akat Ata, “O zaman da ancak Kürt halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ile gelecek. Hiç bir zaman bir araya gelemeyecek toplumları bir araya getirerek, demokratik toplum sürecini inşa edeceğiz. Bu süreç bir al-ver süreci değildir. Birbirini anlama, anlamlandırma sürecidir. Al-ver sürecinden öte anlam arayışı içerisinde olursak süreci başarıya götürürüz. Hedefimiz tüm halkların kazanacağı ve bir arada yaşayabileceği süreci inşa etmektir” ifadelerini kullandı.
‘ÖZGÜRLÜKTE ISRAR EDİYORUZ’
Çetin Arkaş, Kürt halkının ömrünü cezaevlerinde ve mücadele ile geçiren bir halk olduğunu vurgulayarak, “Bir şeylerde inat ediyoruz. İnat ettiğimiz özgürlüktür. Bu mücadele basit bir Kürtlük mücadelesi değildir. Kürdistan ismi ve Kürtlük bir tabu haline getirildi. Yasalar da çıkarıldı. Yeryüzünde Kürtlüğün olmadığı anlatıldı. Bir realiteyi yok sayabilirsiniz ama buharlaştıramazsınız. Gerçek kendisini eninde sonunda var eder. Kürtlerin mücadelesi ve direnişi de de bunu gösterdi. Osmanlı 300 yıldır toprak kaybede kaybede bu noktaya geldi. Bazıları bunu fark ediyor. Bu nedenle de bu süreç başladı” diye belirtti.
‘HALKLARIN BİRLİĞİNDEN YANAYIZ’
Kürtlerin hiçbir zaman özgürlüğünden vazgeçmediğini söyleyen Arkaş, “Bize dayanma gücü veren bu irade ve halkımızdır. Bir halkın onurlu yaşamından başka bir amacımız yoktur. Türk halkı ile hiçbir sorunumuz yoktur. Türk halkı da en az Kürt halkı kadar acı çekmiştir. Karşı olduğumuz devlet politikasıdır. Türk halkı ile birlikte el ele birlikte yaşamak isteriz. Asker-polislerin annelerinin acılarını paylaşıyoruz. Ancak onların da bizim annelerimizin acılarını anlamalarını istiyoruz. Türk annelerinin hassasiyetleri vardır, ama bizim annelerimizin de hassasiyetleri vardır. Kürtlerin varlığı inkar edildi ama şimdi isim koymaktan çekiniyorlar. Asla ayrılıkçı bir anlayışımız olmadı. Bırakın Türk halkı, biz tüm Ortadoğu halklarının birlikteliğinden yanayız. Önder Apo’nun felsefesinde tüm halklar vardır ve bunun adı demokratik ulustur. Hepimiz demokratik ulus çatısı altında bir arada yaşayabiliriz. Mücadelemizde bunun içindir” dedi.
KÜRT REALİTESİ İNKAR EDİLEMEZ
Kürt halkının üzerindeki baskılara dikkati çeken Çetin Arkaş, “Benzer acıları yaşamaya gerek yok. Kürtler kendini artık tanıdı, varlığından utanmıyor. Bunu gerçekleştirmek en büyük devrimdir. Bırakalım utanmayı verdiği mücadele ile şuan bütün dünyanın gıpta ile izlediği bir halk oldu. Halklara umut vadediyor. Ancak bunların hiç biri kolay olmadı, bedelini vererek bugünlere geldik. Bedel veren hiçbir halk kazanımlarından kolay kolay vazgeçmez. O nedenle şimdi kimse dilimizi, kültürümü ve varlığımızı inkar edemez. Bazı şeyleri kabul etmek lazım. Kürtler için de Türkler için de bu böyledir” dedi.
Buluşma soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.
