İSTANBUL- HDK’nin 14’üncü Kadın Genel Kurulu’nda konuşan Meral Danış Beştaş, komisyonun zaman kaybetmeden Öcalan’ı dinlemesi ve ara dönem yasalarını oluşturması gerektiğini ifade etti.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İstanbul İl Kadın Meclisi, 14’üncü Kadın Genel Kurulu’nu Beyoğlu’nda bulunan HDK Genel Merkezi’nde gerçekleştirdi. Kurula HDK Eşsözcüsü ve Meclis Komisyonu üyesi Meral Danış Beştaş’ın yanı sıra çok sayıda kadın katıldı. Kurul ilk olarak devrim ve özgürlük mücadelesinde hayatını kaybedenlerin anısına gerçekleştirilen saygı duruşuyla başladı.
Kurulda ilk sözü Meral Danış Beştaş aldı. Dünyada ve Ortadoğu’da çatışmalı bir süreç yaşandığını ve bur sürecin tam ortasında yer aldıklarını ifade eden Meral Danış Beştaş, “Emperyal güçler yeni yöntemlerle ittifaklar yapıyorlar, farklı zeminler yaratmaya çalışıyorlar. İsrail’in Gazze’ye saldırılarıyla bir insanlık dramı yaşanıyor. Açlıkla boğulan bir Filistin gerçeği var, bu mücadeleye güç vermeye çalışıyoruz. Ukrayna-Rusya savaşı devam ediyor. Suriye’de Dürzilere Alevilere yönelik soykırımdan sonra yeni özerklik tartışmaları var. Orada Suriye Demokratik Güçleri (SDG) yönetimine karşı özellikle Türkiye’nin tehdit ettiğine tanıklık ediyoruz. Tüm bunların barış ve demokratik toplum sürecinden bağımsız düşünülmesi mümkün değil. Bizlerin bulunduğu pozisyon, halkların iradesinin tanınması yönündedir. Türkiye’nin yapması gereken halklarla dostane ilişkiler geliştirmesidir. Son katliamlardan sonra Alevilere, Alevi kadınlara yönelik saldırılar adeta bir cins kırımı bize hatırlatıyor. Bu Suriye’de hem IŞİD barbarlığı döneminde hem de şimdi yeniden canlanıyor. Êzidî kadınların yaşadıkları hala aklımızda” diye konuştu.
‘KADINLARIN ÖNCÜ ROLÜ’
İktidarın kadını aileye mahkum eden bir anlayışa sahip olduğunu vurgulayan Meral Danış Beştaş, “Aile adı altında kadınların kimliğini, iradesini reddeden bir yönetimle karşı karşıyayız. Bu mücadelenin ne kadar önemli olduğunu her gün görüyoruz. İktidar kadını kesinlikle tanımıyor. Aile Bakanlığı’nın açıklamalarında kadın yok, aile var ve kadın o ailenin içinde sadece bir nesne konumunda. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek, ailenin kutsal olduğunu söyleyerek, kadın özgürlük mücadelemizin karşısında konumlandıklarını biliyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek; kadınların korumasız bırakılması, cezasızlık politikasının büyümesi, ayrımcılığın daha da kurumsallaşması demektir. Bunların karşısında çok güçlü bir kadın hareketi var” ifadelerini kullandı.
‘ŞİDDET VE EŞİTSİZLİĞE KARŞI ÖRGÜTLENMELİYİZ’
Kürdistan’da kadın mücadelesinin yarattığı değişim ve dönüşüme dikkat çeken Meral Danış Beştaş sözlerini şöyle sürdürdü: “HDK olarak da Türkiye’de çalışma alanlarımızdan en büyüğü kadın mücadelesidir. Kadınlara gidersek, onlarla örgütlenebilirsek bu yolu daha kolay yürüyebiliriz. Her kadın yoldaşımız bu mücadelede bir nefes olabilir. Bu çalışmaları daha da büyütmek gerekiyor. İstanbul, kadınların emeğinin karşılığını alamadığı, LGBTİ+’lara karşı ayrımcılığın yanı sıra şiddet ve cinayetlerin zirvede olduğu bir kent. Buna karşı bütün kadınlarla bir araya gelerek örgütlenmeliyiz. Kadına yönelik şiddetin ne kimlik, ne inanç, ne meslek, ayrım olmadığını biliyoruz. Kadın mücadelesinde yaşadığımız ayrımcılığı ortak zeminde mücadele ederek dönüştürebiliriz. Ancak böyle yol alabiliriz. Kadınların öncülük rolüne güveniyorum. Rojava’da kadın devrimi yaşandı, bütün dünyaya destan gibi yayılarak Jin jiyan azadi sloganlarıyla tüm dünyaya yayılıyor.”
‘KOMİSYON ADAYA GİTMELİ’
Abdullah Öcalan’ın 6 yıl sonra ilk defa avukat görüşü yapabildiğini hatırlatan Meral Danış Beştaş, “Bu gelişmeyi önemli diye söylemek bizi sarsmalı. Bir hak, hukuki temeli olan, ceza kanunları, ilgili mevzuat açık ama Türkiye öyle bir ülke ki kapıyı istediği zaman açıp kapatıyor. Komisyonun adaya gitmesi konusunda yoğun çalışmamız var. Lider konumunda bir siyasi aktörün süreçte dinlenmemesi kabul edilemez. Komisyonun mevcut süreci ilerletecek somut çerçevelere ulaşması gerektiğini düşünüyoruz. Komisyonun adaya gitmesi, ‘umut hakkı’ ve ara dönem yasaları oluşturulması konusunda taleplerimiz var. Ve zaman kaybetmeden komisyon dinleme aşamasını geçip somut adım atmak durumunda. Sayın Öcalan’ın görüşleri de kamuoyuyla paylaşılıyor, onun da hukuksal aşama çağrısı vardı. Bu sürecin başarısı bizlere bağlı, asla izleyecek takip edecek bir dönem değil. Büyümesi, kitleselleşmesi, halkların eşit, özgür, demokratik bir birliktelikle yaşaması için halkın sürece sahip çıkması, sözünü söylemesi gerekiyor” ifadelerinde bulundu.
Meral Danış Beştaş’ın konuşmasının ardından kurul basına kapalı olarak devam etti.