DÊRSIM – Dêrsim'de artan asker ve polis kontrol noktaların ihlallere yol açtığına işaret eden İHD Dêrsim Şubesi, keyfi uygulamalarla oluşturulan baskı ortamına derhal son verilmesini istedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Dêrsim Şubesi, Dêrsim'deki artan asker ve polis kontrol noktaları ve bu noktalarda yaşanan ihlal ve baskı uygulamalarına ilişkin açıklama yaptı. Pulur (Ovacık) yolu üzerinde bulunan Kemerbel kontrol noktası önünde gerçekleşen açıklamaya kentte bulunan demokratik kitle örgütleri ve siyasi parti temsilcileri katıldı.
Açıklama yapan İHD Dêrsim Şube Eşbaşkanı Nurşat Yeşil, Dêrsim'de artan kontrol noktalarının ve keyfi denetimlerin halkın özgürlüklerini kısıtladığını ifade etti. Nurşat Yeşil, "Dêrsim'in dört bir yanına yayılan kontrol noktaları, neredeyse her dağa kurulan askeri karakollar, gözetleme kuleleri, köy ve mezra girişlerine yerleştirilen kameralar ile ormanlık alanlardaki fotokapanlar, şehir ve köy yaşamını olağanüstü hal koşullarını aratmayacak bir duruma dönüştürmüştür. Kent merkezinde, mahalle aralarında, ilçe giriş ve çıkışlarında ve köy yollarında kolluk kuvvetlerinin sürekli varlığının halkın temel haklarından biri olan özel yaşamın gizliliği, seyahat etme özgürlüğü hakkını ciddi biçimde ihlal etmektedir" diye konuştu.
Dêrsim'de bir yandan turizmin teşvik edilmesi, diğer yandan giriş-çıkışlarının beton bariyerlerle, yoğun güvenlik önlemleriyle kapatılmasının çelişki olduğunu söyleyen Nurşat Yeşil, "Bu tablo, şehrin doğal yapısına ve toplumsal huzuruna zarar vermektedir" dedi.
'YAŞAM HAKKI İHLALİ'
Dêrsim'deki yoğun güvenlik uygulamalarının, ülkenin hiçbir yerinde olmadığını ifade eden Nurşat Yeşil, halkın günlük yaşamının sürekli kontrol altında tutulmaya çalışılmasının keyfi müdahalelere de zemin hazırladığını söyledi. Nurşat Yeşil, "Araç ve kimlik kontrolleri, gözaltı riskleri ve fişleme uygulamaları, özgürlük ve özel yaşam hakkının açık ihlali anlamına gelmektedir. Ülkenin en düşük nüfus yoğunluğuna sahip bir şehirde, ciddi ve artan denetim yoğunluğuna rağmen, şehirde ve köylerde artan uyuşturucu kullanımı, sokak kavgaları, bireysel silahlanma ve çete benzeri oluşumların sürmesi, bu uygulamaların toplumsal güvenliği sağlamadığını; aksine, toplum üzerinde baskı ve denetim amaçlı bir mekanizma oluşturulduğunu göstermektedir" ifadelerini kullandı.
'BU BASKI ORTAMINA DERHAL SON VERİLMELİ'
"Kolluk kuvvetlerinin ve kontrol noktalarının fazlalığı, güvenliği artırmak yerine halkın yaşam hakkını, özgürlük duygusunu ve toplumsal güvenini zedelemektedir" diyen Nurşat Yeşil, sıkı denetim ve keyfi uygulamaların korku ve endişe ortamı yarattığını belirterek, "Dêrsim halkının yaşam hakkı, seyahat özgürlüğü ve özel yaşamının gizliliği vazgeçilmezdir. Kontrol noktaları ve keyfi denetimlerle oluşturulan bu baskı ortamına derhal son verilmelidir" diye belirtti.
