İstanbul'da 1991'de kurulan Mezopotamya Kültür Merkezi'nin (MKM) geleneğini devam ettirmek amacıyla Ankara'da Anatolia Kültür Merkezi - Navenda Çanda Anatoliya (AKM) açılacak. Kürt sanatçıların ve halkın kendi dillerinde, kendi renklerinde sanatlarını icra edebilmeleri için kurulacak merkezin bir ay içinde faaliyetlerine başlaması planlanıyor. Merkezde, gitar, piyano ve şan, bağlama, tembur, gitar, keman, kemençe, erbane, piyano ve çello, ses eğitimi, tiyatro, resim ve sinema eğitimleri verilecek. Merkezde, çocuklar için ise drama, ritim, koro, halk oyunları ve semah dersleri verilecek. 18 Eylül'de başlayan ders kayıtları ise 20 Ekim'de sona erecek. 

 

AKM'nin kurucularından müzik öğretmeni Adar Yıldırım, Kürtlerin Ankara'da kendi dillerinde, renklerinde sanatlarını icra edebilecekleri bir alan yaratmaya çalıştıklarını ifade ederek, "Amacımız, MKM'nin 'özgür yaşam, devrimci sanat' ilkesini sürdürerek sanatın, kültürün komününü inşa etmek" dedi. 

 

'ÖNCELİKLİ MİSYONUMUZ ANADİL'

 

AKM'nin MKM geleneğinden besleneceğini, kültür, sanat ve toplumsal hafızayı özgürlükçü, halkçı ve çoğulcu bir çizgide ele alan yeni bir kültür odağı olacağını söyleyen Yıldırım, "Bu yeni merkez, Ankara'da önemli bir boşluğu doldurmayı ve kültürel direnişi büyütmeyi hedefliyor" ifadesini kullandı. 

 

Merkezi, çok dilliliği, kültürlülüğü ve eşit temsiliyeti esas alan bir anlayışla kurduklarını söyleyen Yıldırım, "Kürtçe başta olmak üzere, Anadolu ve Mezopotamya halklarının ana dillerinin görünür ve yaşanır kılınmasını öncelikli bir misyon olarak benimsiyoruz. Kürtçeye yönelik inkar ve asimilasyon politikaları karşısında, dilin yaşamın her alanında onurla var olması için müzik, tiyatro, çocuk atölyeleri, edebiyat ve sinema çalışmaları yürütecek; yasaklamalara ve baskılara karşı kültürel üretimle direnç oluşturmaya çalışacağız" diye konuştu. 

 

'BİR ÖZGÜRLÜK ALANI YARATILACAK'

 

AKM'nin kadının tarihsel hafızasının, sanatsal üretiminin, politik direnişinin ve yaratıcılığının merkezin çalışmalarına yön vereceğini dile getiren Yıldırım, "İktidarın kültürel hegemonyasına karşı halkların sanatıyla, diliyle, müziğiyle örülmüş bir özgürlük alanı yaratacak" diye belirtti. 

 

Kadın özgürlükçü bir bakış açısıyla çalışmalar yürüteceklerini aktaran Yıldırım, "Kadın özgürlükçü bir bakış açısıyla organize edilen atölyeler ve etkinlikler, toplumsal cinsiyet eşitliğini yalnızca savunmakla kalmayacak, yaşatacaktır" ifadelerini kullandı. 

 

'KÜLTÜR KOMÜNÜ İNŞA ETMEK İSTİYORUZ'

 

Amaçlarının sanat ve kültür komününü oluşturmak olduğunu söyleyen Yıldırım, yalnızca bir etkinlik mekanı olmadıklarını, sanatı ticarileşmiş kültürden ayırmayı ve dayanışma alanı olmayı amaçladıklarını söyledi. Yıldırım, şunları söyledi: "Açıkçası sanatın, kültürün komününü inşa etmek istiyoruz. Sanatı ve kültürü yalnızca estetik bir alan değil, toplumsal dönüşümün, özgürlük arayışının ve birlikte yaşamın kurucu zemini olarak gören bir perspektife sahibiz. Bu anlayış, kültürü biriktirenin halklar, sanatı var edenin kolektif yaşam olduğunu kabul eder. Sanatın ve kültürün komünü olma iddiası da buradan doğar: devlete karşı toplumu, tahakküme karşı ortaklaşmayı, kopuşlara karşı yeniden inşayı esas alan, yaşamın her alanında kendini yeniden üreten bir kültürel atak olarak. Sadece temsili değil, katılımcı kültür politikalarıyla tüm kimliklerin ve halkların kendilerini ifade edebilecekleri bir alan açmayı çok dilli, çok kültürlü, çok inançlı bir hayatın mümkünlüğünü sanatsal üretim yoluyla yeniden kurmayı hedeflemektedir."

 

'BİRLİKTE ÜRETELİM BİRLİKTE GÜÇLENELİM'

 

AKM'nin dilini, kültürünü korumak isteyen herkesin evi olduğunu söyleyen Yıldırım, şunları dile getirdi: "Bu sebeple, herkesi bu ortak emeği sahiplenmeye, dayanışmayı büyütmeye, bu kültürel komüne omuz vermeye çağırıyoruz. Gelin, birlikte üretelim, birlikte güçlenelim çok dilli, çok kültürlü, özgür bir yaşamı sanatla kuralım. Kültüre ve sanata duyarlı herkesi AKM'ye bekliyoruz. Bu merkezi sahiplenerek, kültür-sanat çalışmalarına katılalım, birlikte yeni bir geleceği inşa edelim."