İSTANBUL - İHD, hasta tutsak Hatice Onaran için Adalet Bakanlığı’na gönderdiği mektupta, “Hasta mahpusların yaşadığı hak ihlallerine son vermek ertelenemez bir zorunluluk" ifadelerine yer verdi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, tutsaklara para gönderdiği için “örgüte finans sağlamak” iddiasıyla tutuklanan ve 10 Ekim 2024’ten bu yana Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan dernek üyeleri Hatice Onaran için Adalet Bakanlığı’na mektup gönderdi.
Dernek üyeleri, öncesinde hasta tutsak Hatice Onaran için Beyoğlu’nda bulunan dernek binası önünde açıklama yaptı. Açıklamada, “Hak savunucularına yönelik yargı baskısına son. Hatice Onaran yalnız değildir” pankartı açıldı. Ayrıca “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın” ve “Hatice Onaran yalnız değildir” sloganları atıldı.
BAKANLIĞA MEKTUP
İHD mektubunda, Hatice Onaran’a yöneltilen suçlamaya dair hiçbir maddi delil bulanmadığına dikkat çekildi. Mektupta, şu ifadelere yer verildi: "Hatice Onaran’ın tutuklu olması ne hukuka, ne akla, ne de vicdana uygundur. Hukuken, aklen ve vicdanen Hatice Onaran’ın derhal serbest bırakılması gerekmektedir. Biz de bu gerekliliğin yerine getirilmesini talep ediyoruz. Öte yandan 10’uncu Yargı Paketi’nde yer alan infaz düzenlemeleri, paket çıkmadan önce söylenen sözlerden kaynaklanan hiçbir beklentimizi karşılamadı. Düzenlemede hasta mahpuslar için konutta infaz kararı verilebilmesi, yalnızca Adli Tıp Kurumu’nun olumlu raporuna bağlanmıştır. Ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları doğrultusunda, ATK’nin tek karar verici merci olmaktan çıkarılması ve bağımsız hekim ve kurumlarca düzenlenen sağlık raporlarının geçerli sayılması gerekmektedir. ATK’nin tek yetkili merci olması, hasta mahpusların sağlık hakkının idare tarafından keyfi biçimde engellenmesine neden olmaktadır.”
'TUTUKLULUK HUKUKA AYKIRI'
İnfaz Kanunu’nun politik nedenlerle tutuklananlara yönelik keyfi biçimde işletilen kriterler taşıdığına vurgu yapılan mektupta, devamla şunlar belirtildi: “Yüzde 79 engelli raporu olan Hatice Onaran, 10’uncu Yargı Paketi’yle de serbest kalmadı. Başta da belirttiğimiz gibi Onaran’ın tutuklanması hukuka, akla ve vicdana aykırıdır. Bununla birlikte hasta mahpusların yaşadığı hak ihlallerine son vermek ve infaz sistemini adil, eşitlikçi ve insan haklarına dayalı bir yapıya kavuşturmanın ertelenemez bir zorunluluk olduğunu ifade ediyoruz. Sözünü ettiğimiz bu zorunluluğun yerine getirilmesi Hatice Onaran ve onun durumundaki diğer mahpus ve hasta mahpusların serbest kalmasını sağlayacaktır. İHD olarak bu yasayı kabul etmediğimizi kamuoyuyla bir kez daha paylaşıyor; tüm siyasi partileri, Anayasa’nın eşitlik ilkesini ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası insan hakları sözleşmelerinden doğan yükümlülüklerini gözetmeye çağırıyoruz."