COLEMÊRG - Hasta tutsakların tahliyesi, Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesinin sürece katkı sunacağına işaret eden İHD Genel Merkez üyesi Pınar Zengin, sivil toplum örgütlerinin de süreçte rol oynaması gerektiğini söyledi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı", PKK'nin fesih ve silahsızlanma kararına karşı, devlet Kürt sorununun çözümüne dönük adımlar atmazken, buna karşın operasyonları sürdürmesi kaygılara neden oluyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkez üyesi Pınar Zengin, Abdullah Öcalan'ın çağrısının tarihi olduğunu belirterek, çağrının sadece Kürtler için değil, Türkiye halkları için de demokratikleşme sürecinin başlangıcı olduğunu vurguladı. Çağrının ve PKK'nin kararlarını, dünyada yankı uyandırdığını dile getiren Pınar Zengin, "Bu dönüşüm, demokratik siyaset zeminini, yine bize hukuki güvence ve Kürt halklarının da Anayasa'da tanınmasıyla ancak mümkün olabileceğini gösteriyor. Çünkü yüzyıllardır Kürtler kendi tarihselliği bağlamında bir millet olarak var olmak istemiş, kendi ana diliyle eğitim almak, konuşmak, özgür ifadeler vermek, bütün eylemlerini ve bütün aktif rollerini bu şekilde gerçekleştirmek istemiştir. Belki devletin bu noktada atabileceği en önemli adımlardan bir tanesi, ana dil problemini çözmektir" diye konuştu.
'KÜRT HALKI VE KİMLİĞİ TANINMALI'
Çatışmaların temel nedenlerin Kürtlerin kolektif haklarının tanınmaması olduğunu dile getiren Pınar Zengin, dil ve kimliklerinin tanınmasının Kürtler açısında bir nebze tatmin edici olabileceğini belirtti. Bir yandan süreç yürütülürken diğer yandan operasyonların sürmesinin 2013-2015'teki süreçte ilan edilen sokağa çıkma yasaklarının neden olduğu korku ve psikolojik baskıyı halka hatırlattığının söyledi. Halkın bu durum karşısında bir ikileme girdiğini dile getiren Pınar Zengin, halkın bu güvensiz ikilemden çıkabilmesi için devletin somut adımlar atması gerektiğini söyledi. Operasyonların devam ediyor olması Kürt halkının ve Kürt siyasi hareketinin barış üzerine yapmış olduğu sağduyunun köreltilmeye çalışıldığını kaydeden Pınar Zengin, "Barış sürecinin daha şeffaf bir zeminde yürütüldüğüne inanabilmemiz için devletin operasyonları acilen durdurması gerekiyor. Bu çağrılar karşılık bulur ve operasyonlar durursa, sürecin bir nebze de olsa yaşamsal hissi oluşabilir. Belki halkta umut, sevinç ve güven oluşabilir. Bu yüzden güvenlikçi politikalar acilen son bulmalıdır. Bu tutum devam ettiği müddetçe, sürecin kırılmasına neden olacaktır. Silahsızlanmaya karşılık operasyonların kesinlikle durması gerekir. Bu, en önemli adımlardan biridir. Savaş atmosferi kaldırılmalı ve barışın hissiyatı bu coğrafyaya, bu halka mutlaka hissettirilmelidir" şeklinde konuştu.
'ÖCALAN'IN FİZİKİ ÖZGÜRLÜĞÜNÜN HALKTA KARŞILIĞI VAR'
Sürece somut bir gösterge sunulmak isteniyorsa en önemli şeylerden birinin hasta tutsakların serbest bırakılması olduğunu söyleyen Pınar Zengin, ifade ve düşünce özgürlüğü üzerindeki baskıların kaldırılması, yerel yönetimlerinin güçlendirilmesinin ise sürece katkı sunabileceğini kaydetti. Pınar Zengin, sorunun tamamen çözümünün ise Kürtlerin temel haklarının anayasal tanınmayla mümkün olabileceğini dile getirdi.
Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün önemli bir adım olacağını dile getiren Pınar Zengin, "Özellikle Öcalan'ın siyaset, politika, felsefe, ekoloji gibi alanlardaki okumaları, önerdiği paradigma, onun bireysel bir tatmin arayışında olmadığını, temel amacının Kürt halkının özgür bir şekilde kendi coğrafyasında kendini tayin etme hakkına sahip olması olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla, Öcalan özgür olmak istiyor mu? Sorusuna en iyi cevabı Öcalan verebilir. Bu, sadece bireysel bir talep değil, bu coğrafyada yaşayan Kürt nüfusunun neredeyse tamamının düşüncesidir. Yıllardır sürdürülen mücadelenin önemli bir bölümünün Öcalan üzerinden yürütüldüğünü de göz önünde bulundurursak, bu taleplerin halkta ne kadar karşılığı olduğunu anlayabiliriz" diye belirtti.
Bu süreçte en önemli rollerden birinin sivil toplum örgütlerine düştüğünün altını çizen Pınar Zengin, "Bu nedenle sivil toplum örgütlerinin üzerlerine düşen rollerini oynaması gerekiyor" diye ekledi.