COLEMÊRG - İHD Colemêrg Şube Eşbaşkanı Sibel Çağraz, ameliyat sonrası tekrar cezaevine gönderilen Felem Aker başta olmak üzere hasta tutsakların tedaviye erişim engelinin kaldırılarak, serbest bırakılması çağrısı yaptı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Colemêrg Şubesi, hasta tutsak Felem Aker'in tahliye edilmesi talebiyle açıklama yaptı. Gever (Yüksekova) ilçesi Sanat Sokağı'nda yapılan açıklamaya, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Colemêrg Barosu üyeleri destek verdi. "Hasta mahpuslara özgürlük", "Tedavi haktır engellenemez" pankartlarının açıldığı açıklamayı yapan İHD Colemêrg Şube Eşbaşkanı Sibel Çapraz, Kürt sorununun demokratik çözümüne yönelik başlatılan sürecin en önemli gündem maddelerinden birinin hasta tutsaklar meselesi olduğunu söyledi.
Meclis'te kabul edilen 10'uncu Yargı Paketi'nin kamuoyunun beklentisinin çok gerisinde kaldığını ifade eden Sibel Çapraz, cezaevlerinde bin 412 hasta tutsak bulunduğunu, bunlardan 335'inin hayatlarını tek başına idame ettiremeyecek ağır hasta tutsaklar olduğunu söyledi. 335 ağır hasta tutsaktan 105'nin ise sürekli desteğe ihtiyacı olduğunu belirten Sibel Çapraz, "Bununla birlikte, 188 mahpusun da düzenli olarak gözetim altında tutulması gerekiyor. Tüm hasta mahpusların tam teşekküllü devlet hastanelerinde kontrolden geçip tedavi olması gerekirken, maalesef hasta mahpusların kaderi Adli Tıp Kurumu'nun eline bırakılmış durumda. Adli Tıp Kurumu'nun hasta mahpuslara yönelik vereceği kararlar yüzeyseldir, kabul edilemezdir" dedi.
TUTSAK FELEM AKER’İN HASTALIKLARI
Sibel Çapraz, 2022’den beri Van T Tipi Cezaevi'nde tutulan Felem Aker'in Aralık 2024'te, Van Yüzüncü Yıl Üniversite Hastanesi'nde safra kesesinden ameliyat olduğu, hastanede 12 gün kaldıktan sonra tekrar cezaevine gönderildiğini söyledi. Felem Aker'in sağlığına kavuşmadan götürüldüğü cezaevinde farklı aralıklarla iki kere astım krizi geçirdiğini aktaran Sibel Çapraz, "Sürekli rahatsızlanan Felem Aker, çekilen radyoloji ve patoloji filmlerinden sonra doktorun bu nodüllerin riskli olduğunu ve tedavi gerektirdiğini söyledi. Felem Aker 4 ve 6 Haziran'da nefes alamama şikayetiyle hastaneye kaldırılmış, yapılan ilk müdahalede oksijen satürasyonu 45'te olduğu görülmüştür. Oksijen seviyesinin düşüklüğü kalp, beyin ve diğer hayati organlarının ciddi bir şekilde etkilendiği riskini taşımaktadır. Aynı gün iyonize kalsiyumu da 0.98 düşmüştür. Her iki değer de acil müdahale gerektiren kritik bulgulardır. Ancak sağlık personeli bu ağır tabloyu 'psikolojik' diyerek geçiştirilmiş kısa bir gözlem sonrası Felem Aker, tekrar cezaevine götürülmüştür" diye konuştu.
'TEDAVİ HAKKININ ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILSIN'
Felem Aker cezaevinde koğuş arkadaşlarının desteğiyle yaşamını sürdürdüğünü ifade eden Sibel Çapraz, şöyle devam etti:"Daha önce götürüldüğü Adli Tıp Kurumu'nda 'Cezaevinde kalabilir' raporu verilmiştir. Adli Tıp Kurumu, gelişebilecek hastalıkları öngörmeden, tamamen taraflı bir tutumla hasta mahpusların hayatını riske atmaktadır. Hasta mahpusların durumlarının ciddiyetinin farkında olmayan devleti yönetenlere buradan tekrar sesleniyoruz: Cezaevleri ölüm evleri olmasın, hasta mahpusların özgürce tedavi haklarına erişmesinin önündeki engelleri kaldırın ve hasta mahpusları serbest bırakın."
‘EŞİM İÇERİDE NEFES ALAMIYOR’
Felem Aker'in eşi Eşref Aker ise eşinin 3 yıldır cezaevinde hastalıklarla boğuştuğunu belirterek, kamuoyunu harekete geçmeye çağırdı. Eşinin tedavi edilmediğini söyleyen Aker, “Felem içeride nefes alamıyor. Biz de dışarda nefes alamıyoruz. Derhal serbest bırakın" dedi.
‘ATK’NİN TEK TARAFLI KARARLARINDAN VAZGEÇİLSİN’
DEM Parti Colemêrg Milletvekili Onur Düşünmez, tedaviye erişimin sınırlandırılmasının bir insan hakkı gaspı olduğunu belirterek, tüm hasta tutsakların serbest bırakılmasını istedi. "Vicdanları körelmiş ATK'deki bazı bireyler hasta tutsakların tedaviye erişimi noktasında bariyer gibi durup engel olmaktadır" diyen Düşünmez, cezaevleri cenaze evleri olmasın diye mücadeleyi büyütmekten başka şansın olmadığını söyledi.
Yetkililere seslenen Düşünmez, şunları söyledi:" Derhal ATK tarafından verilen taraflı kararlardan vazgeçilmesi, hasta tutsakların biran önce tahliye edilmesi için harekete geçmesi talebinde bulunuyoruz. Cezaevleri, cenaze evlerine dönüşmesin."