WAN - Mahkeme, Fırat Koç'a kayyım protestoları nedeniyle "görevi yaptırmamak için direnmekten" verdiği "ceza verilmesine yer olmadığı" kararının gerekçesini açıkladı.
Amed, Mêrdîn ve Wan Büyükşehir belediyelerine kayyım atamalarına karşı 21 Ağustos 2019'da Wan'da protesto edildi. Protesto eylemi sırasında bir kıraathanede şizofreni hastası Fırat Koç'u darp eden polisler hakkında açılan soruşturmada takipsizlik kararı verildi. Bu kararın ardından haklarında takipsizlik kararı verilen 2 polisin suç duyurusu üzerine Koç hakkında "görevi yaptırmamak için direnme" suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. Soruşturma sonucunda, Koç hakkında "görevi yaptırmamak için direnme" iddiasıyla hazırlanman iddianame, Van 6'ncı Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilerek, davaya dönüştü. 27 Mayıs'ta görülen duruşmada, Koç'a ceza verilmesine yer olmadığı kararı verildi. Mahkeme, "ceza verilmesine yer olamadığı" kararının gerekçesini açıkladı.
Polislerin iddiasına yer verilen gerekçeli kararda, Koç'un tabureyi polislere fırlatarak, sırt ve kollarından basit müdahaleyle giderebilecek şekilde yaraladığı belirtildi. Taburelerin "silah" kabul edildiği gerekçeli kararda, Koç'un devamında polise yönelik eylemini bütünlük içinde sürdürerek polise karşı direndiği ifade edildi. Mahkemede, Koç'un üzerine atılı suçu zincirleme şekilde işlediği hususunda kanaat oluştuğu ifade edilen gerekçeli kararda, yargılama sürecinde alınan Adli Tıp Kurumu raporunda "genel durumu iyi" tespiti yapılmışsa da raporun tek hekim tarafından düzenlenmesi ve sanığın psikiyatri geçmişi olması nedeniyle yeniden heyet raporu alınması gerektiği kararı verildiği hatırlatıldı.
RAPOR: CEZAİ SORUMLULUĞU YOK
Koç'un yargılama sırasında normal bir insandan beklenmeyecek davranışlar sergilediği kaydedilen gerekçeli kararda, sanığın tam teşekküllü bir üniversitenin tıp fakültesinde psikiyatri dalına sevkinin sağlandığı anımsatıldı. Koç'un Bursa Şehir Hastanesince 14 Ocak 2025'de hazırlanan raporda, sanığın atipik psikozun etkisinde olduğu, fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamadığı ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olduğu, ceza sorumluluğunun olmadığının tespit edildiği vurgulandı. Gerekçeli kararda, "Dosya kapsamında sanığın eylemi sabit olmasına rağmen sanığın ceza sorumluluğunu ortadan kaldıran sebebin varlığı anlaşıldığından sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir" denildi.
Mahkeme gerekçeli kararında, Koç'un, yüksek güvenlikli bir sağlık kurumunda koruma ve tedavi altına alınması gerektiği yönündeki kararını da hatırlattı.
NE OLMUŞTU?
Fırat Koç, Wan'da 21 Ağustos 2019’da yaşanan kayyım protestoları sırasında bir kahveye giren polisler tarafından kask, cop ve tekmelerle feci şekilde darp edilerek gözaltına alındı. Koç, 5 günlük gözaltının ardından Van Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi doğrultusunda "yurtdışı yasağı" getirilerek mahkemece serbest bırakılmıştı. Van Barosu ve avukatlar, işkenceyi uygulayan polisler hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Ayrıca İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu da polisler hakkında ihbarda bulunmuştu. Van Valiliği'nin izni üzerine savcı soruşturma başlatmış ve soruşturma takipsizlikle sonuçlanmıştı.
Polislerin darp ettiği Koç, savcılıkta verdiği ifadede, "Polislere herhangi bir fiziki müdahalemiz olmadı. Polisler cadde üzerinden koştururken aniden üzerime doğru geldi. Olayın vermiş olduğu panik ve atakla bulunduğum yerden mevcut olan tabureyi kaldırarak, polise fırlattım. Ancak tabureyi fırlattığım şahsın o an içinde bulunduğum durumun heyecanı ve paniğiyle polis olup olmadığını da bilmiyorum. Herhangi bir şahsı hedef göstererek tabureyi fırlatmadım. Daha sonra polisler arkamdan 'Tutun onu, tutun onu' deyince, korktum ve kaçtım. Kaçtığım sokak içerisinde bulunan kahvehaneye panikle girdim. Arkamdaki şahıslar da kahveye girdiler ve beni darp ettiler. Kaç kişi olduklarını tam olarak hatırlamıyorum, ama birden fazla kişi vardı, koluma bacaklarıma ve vücudumun çeşitli yerlerine tekme, cop ve kaskla vurdular. Özellikle kaskla kafama vurdular. O esnada bana vuran şahıslara 'Yapmayın, benim psikiyatri sıkıntılarım var' dedim, ancak dinlemediler. Bana vurdukça canım acıdığından dolayı kendimi kahvenin önüne attım. Kahvenin önünde de aynı şekilde vurmaya devam ettiler. Kahvenin dışında ellerimi arkadan kelepçelediler" ifadelerini kullandı.
MA / Adnan Bilen