ANKARA - İnfaz düzenlemesinin görüşüldüğü komisyona katılan Adalet Bakanlığı Ceza Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Fatih Güngör, DEM Partililerin açık cezaevlerinde bulunan çocuk sayısına ilişkin soruya an itibariyle 4 bin 291 yanıtını verdi.
AKP'nin Meclis'e sunduğu ve MHP'nin desteklediği 10'uncu Yargı Paketi, Adalet Komisyonu'nda kabul edildi. Dün gece geç saatlere kadar süren görüşmelerde, tutuklu çocukların "eğitim evi" olarak tanımlanan açık cezaevleri yerine kapalı cezaevine konulmasını önünü açacak paketin 16, 17 ve 18'inci maddelerine Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) muhalefet etti.
İlgili maddelere ilişkin söz alan DEM Parti Milletvekili Beritan Güneş Altın, pakette yer alan "suça sürüklenen çocuk" ve "suçlu çocuk" kavramları yerine "kanunla ihtilaflı çocuk" belirlemesinin daha doğru olacağını belirtti.
'NEDENLER ORTADAN KALDIRILMALI’
"Çocuk ve suç ilişkisinin, buna yol açan sosyal, çevresel ve toplumsal meseleleri görmeyen bir yerden ele alındığını dile getiren Beritan Güneş Altın, "Suça itilmiş çocuk kavramı muğlak bir kavram. Kim itiyor bu çocukları suça? Önce bunun adını koymak gerekir. Çocukları korumayan politikalar, aynı zamanda çocuğun üstün yararını öncelemeyen durumlar olduğunu söylüyoruz. Çocuğa verilecek cezanın artırılmasının bir caydırıcı olmayacağını görmemiz gerekir. Burada çocuğu suça iten meselelerin ne olduğun analiz etmemiz, buna dair koruyucu politikalar üretmemiz gerekir. Bir düzenleme yapacaksak çocuğun cezasını artırmak değil, çocuğu suça sürükleyen, uyuşturucuya sürükleyen, kapkaça iten meselelerin ortadan kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
ÇOCUKLAR İÇİN GÜVENLİ YERLER DEĞİL
Düzenlemenin çocukların lehine olmadığına dikkat çeken Beritan Güneş Altın, "Bu düzenlemeyle çocuğu toplumsal alandan alıp kapalı cezaevine koyacaksınız. Daha sonra hüküm giydiğinde İdare ve Gözlem Kurulu kararı ile açık, eğitim evine almak doğru değil. Madem bir çocuk suç ile bir ilişkisi oldu, o zaman o çocuğu ilk önce eğitim evine alalım. Hükmü açıklanmamış bir çocuk kapalı cezaevinde, hükmü açıklandıktan sonra açık cezaevine alınacak. Bu kendi içinde bir çelişki barındırmıyor mu? Burada bir dengesizlik yok mu? Bir çocuğun 5 gün dahi cezaevinde tutulmasının psikolojik boyutlarını araştırdınız mı? Bu 5 günün geleceğinde, kimliğinde ve yaşamında nasıl bir akran zorbalığına yol alabileceğine bir öngörünüz var mı? Sizin çocukları koyduğunuz cezaevlerinde akran zorbalığı, cinsel şiddet ile boğuştuğu yerler. Çocuklar için güvenli yerler değil" diye belirtti.
SORUNU DERİNLEŞTİRİYOR
Düzenlemenin Pekin Sözleşmesi ve Birleşmiş Milletler Çocuğa Dair Sözleşmesi'ne aykırı olduğunu vurgulayan Beritan Güneş Altın, "Çocukları toplumdan uzaklaştırarak suçtan uzaklaştırdığını söylüyorsunuz. Bir çocuğun toplumdan uzaklaştırılması suç işleme koşulunu azaltabilir, ancak içinde bulunduğu koşullar, yani cezaevinin koşulları, onun daha profesyonel bir suçlu haline getirme riskleri taşır. Bu sebeple bir çocuğun kapatılması sorunu çözmüyor, derinleştiriyor" dedi.
KAPALI CEZAEVİNİ FİRAR GEREKÇESİYLE SAVUNDU
DEM Parti'nin talebiyle komisyona katılan Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Fatih Güngör, çocukların kapalı cezaevine gönderilmesini, çocukların firar ettiği gerekçesiyle savundu. Güngör, açık cezaevinde bulunan çocukların aynı zamanda okula gittiğini, ancak okula gidip daha sonra cezaevine geri dönmediğini, ailesinin yanına gittiğini belirterek, bu hususu gerekçe göstererek, çocukların kapalı cezaevinde tutulmasını savundu.
CEZAEVİNDE EN AZ 4 BİN 291 ÇOCUK VAR
DEM Partililerin açık cezaevlerinde bulunan çocuk sayısına ilişkin soruya Güngör, an itibariyle sayının 4 bin 291 olduğu yanıtını verdi. Kaç, çocuğun okula gidip de dönmediği sorusuna Güngör, bu sayının son 5 ayda sadece 194 olduğunu aktardı. Çocukların kapalı cezaevine gönderilmesine gerekçe gösterilen bu oranın düşük olduğunu belirten DEM Partililer, söz konusu maddenin yanlış sonuçlar doğuracağı uyarısı yaptı.
AİLESİNDEN UZAK YERLERE GÖNDERİLİYOR
Kapalı cezaevlerinin kötü koşullarına değinen DEM Partililere yanıt veren Güngör, cezaevlerinin koşullarını, "ceza infaz kurumlarımız son derece özellikli ve niteliklidir" ifadeleriyle savundu. Türkiye'de 9 kapalı cezaevi olduğunu, çocukların bu cezaevlerinde ayrı odalarda tutulduğunu belirten Güngör, çocukların ailelerinin bulunduğu kentten başka kentteki cezaevlerine gönderilmelerinin neden olduğu hak ihlallerini ise "görüntülü görüşme ile aştıklarını" ileri sürdü.
SUÇ MAKİNESİ YAKLAŞIMI VAR
Güngör'ün yanıtlarının ardından söz alan Beritan Güneş Altın, "Çocuk firar ediyor, o zaman kapalı cezaevine verelim. Bu, çocuğun üstün yararı için yeterince özenli düşünülmüş ve son çarenin kapatılma olarak görüldüğü bir yaklaşım değil. Bunu kesinlikle reddediyoruz. Aynı zamanda suç makinesi gibi bir yaklaşım var. Meseleye böyle yaklaşamayız. Bir çocuktan ve onun geleceğinden bahsederken bir suç makinesi odaklı bir yaklaşım... Asıl çocukları suç makinesi haline getiren yerler cezaevleri, çocuk eğitim evleri değil. Yani çocuk eğitim evlerinin şartları sınırlı olsa dahi toplumla bir bağlantısının hala daha olabildiği yerler ve çocuğun kişisel gelişimi için önemli yerler. Burada teknik bir yanlışlık var, ama hadi diyelim ki çocuğu kapalı ceza infaz kurumuna hazırlıyorsunuz. Nasıl, ne yapıyorsunuz mesela? Bir çocuğu eğitim evine, çocuk eğitim evine hazırlarken nasıl bir program uyguluyorsunuz? Çocuk ceza infazdan eğitim merkezine geçsin diye hazır bulunuşluğu gelişsin diye nasıl bir şey düzenliyorsunuz?" diye sordu.
Söz konusu maddeler aleyhine verilen önergeler ise AKP-MHP oylarıyla reddedildi.