AMED – DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu ve beraberindeki heyetin, DAKAP ve Diyarbakır Kent Konseyi Kadın Meclisi ile yaptığı görüşmede, kadın kent konseylerinin barışa dair kendi komisyonlarını oluşturabilecekleri belirtildi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu ve beraberindeki heyet, “Barış ve Demokratik Toplum İnşasında Kadın Buluşmaları” kapsamında görüşmelerini sürdürdü. Halide Türkoğlu ve beraberindeki heyet, Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) ve Diyarbakır Kent Konseyi Kadın Meclisi ile bir araya geldi.
‘KADINLARA BÜYÜK SORUMLULUK DÜŞÜYOR’
Yapılan görüşmede, Kürt sorununun çözümünde kadınlara düşen görevlerin bulunduğu vurgulandı. Toplumu değiştirip dönüştürmede kadın hareketinin büyük bir deneyimi olduğu ifade edilen görüşmede, bu deneyimi ülkenin demokratikleşmesi için ortaya koymanın ve bu sürece yön vermenin önemi belirtildi. Sürecin olumlu yönde gelişmesinin beraberinde kadın özgürlük mücadelesinin de önünü açacağı ve bu kapsamda sürecin kadınlara da büyük bir sorumluluk yüklediği dile getirildi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı" ile başlayan süreçte kadınların sadece barış ve demokrasinin tarafında durmakla yetinmemesi gerektiği kaydedilen görüşmede, bu talebi daha da ileriye götürmek için neler yapılabileceği konuşuldu. Toplumsal dönüşüm meselesinin kadınların da konusu olduğu, Kürt sorunu ve demokrasi meselesi çözülmeden yaşanan diğer sorunların da çözülemeyeceği belirtildi. Kadınlara bu süreci anlatmanın, yan yana gelişleri çoğaltmanın ve kadınların direniş hatlarının korunmasıyla açılan zemini değerlendirmenin önemine dikkat çekildi.
‘YERELİN YETKİLERİ GENİŞLETİLMELİ’
Heyet ardından, Diyarbakır Kent Konseyi Kadın Meclisi ile bir araya geldi. Yapılan görüşmede, Meclis’te oluşturulacak komisyonda kadınların eşit temsiliyetle yer almasının önemi dile getirildi. Özellikle son 15 yıllık süreçte, yıkımın içerisinde, kadınların barış ve demokrasi çalışması yürütmekten vazgeçmediği hatırlatılan görüşmede, Kürtler kaybederse kadınların; kadınlar kaybederse Kürtlerin, Alevilerin ve tüm ötekilerin kaybedeceği ifade edildi. Savaştan ve baskıdan en fazla kadınların etkilendiği, bunun için de bu süreçte kadınların sesinin daha fazla yükselmesinin gerektiği belirtildi. Yerelin yetkilerinin yeniden genişlemesi ve yerelin sözünün daha çok kurulması gerektiği vurgulandı.
Kent Konseyi Kadın Meclisinin bunun itici gücü olması ve sorumluluk üstlenmesinin, mecliste temsili bulunan kurumların temsiliyetlerinin tamamının kendi tabanlarına bu süreci aktarmasının önemi vurgulandı. Barışın toplumsallaşmasında sivil toplum kuruluşlarının rolüne dikkat çekilirken, STK’lerin çalışmalarına daha fazla ağırlık vermesi gerektiği ifade edildi. Ayrıca, bu dönemde ev ziyaretlerinin daha fazla yapılmasının barışın toplumsallaşması açısından önemli olduğu vurgulandı. Kadın kent konseylerinin barışa dair kendi komisyonlarını oluşturabilecekleri belirtildi. Bu süreçte herkese görev ve sorumluluk düştüğü ifade edilen görüşmede, kadınların özgün ve özerk çalışma yürütmesinin önemi dile getirildi.