Türkdoğan: Süreç Öcalan'ın çözüm paradigmasına uygun sonuçlanmalı

ANKARA - Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile görüşen heyette yer alan DEM Partili Öztürk Türkdoğan, tutsakları da kapsayan kapsamlı reformların yapılması gerektiğini belirtti. Türkdoğan, "Türkiye, Öcalan'ın çözüm paradigmasından kaçamaz" dedi. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) heyeti, 24 Nisan'da Adalet Bakanı Yılmaz Tunç görüştü. DEM Parti tarafından yapılan açıklamada, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın "umut hakkı", hasta tutsakların durumu, infaz yasası, İdare ve Gözlem Kurulları'nın kararları ile Kobanê Davası gibi başlıkların gündeme geldiği belirtildi. Söz konusu başlıklar uzun bir süredir kamuoyunda tartışılırken, devletin/iktidarın bu noktada hangi düzenlemeleri yapacağı ya da hangi adımları atacağı belirsizliğini koruyor. 

Bakan Tunç ile görüşen isimlerden DEM Parti Hukuk Komisyonu Eş Sözcüsü Öztürk Türkdoğan, görüşmede gündeme gelen başlıklara dair Mezopotamya Ajansı'nın (MA) sorularını yanıtladı. 
 
Bakanlık ile gerçekleştirdiğiniz görüşme tarihi ertelenmiş bir görüşmeydi. Heyet olarak hangi konuları öncelediniz?
 
Görüşmeden önce sevgili Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan, Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşmüştü. O görüşmeden sonra pratik bazı konuların konuşulması için Adalet Bakanlığı ile görüşme yapılacaktı. Önder'in yaşadığı sağlık sorunu nedeniyle bu görüşme gerçekleşememişti. Önder'in o beklediğimiz mucizeyi gerçekleştirmesini ve sağlığına dönmesini diliyorum. Onun üzerine görüşme ertelenmişti. Pervin arkadaşımız da sürekli hastanede. Dolayısıyla Grup Başkanvekilleri (Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli) arkadaşlarımızla birlikte bu görüşmeyi gerçekleştirdik. Bu görüşmenin bir özelliği; heyetimiz ve yine İmralı'da bizzat bu süreci yöneten Sayın Öcalan'ın bilgisi dahilinde yaptığımız görüşmelerdir. 
 
Birinci konu başlığımız Sayın Öcalan'ın çalışma koşullarının oluşturulması ve iletişim kanallarının açılmasıydı. Tabii ki sağlığıyla ilgili olarak da gerekli tüm tedbirlerin alınmasıydı. Bunları dile getirdik. Uzun zamandan beri ilk defa Sayın Adalet Bakanı'ndan gerekliliklerin ne olduğunu bildiğini ifade eden cümleleri duyduk. Bu önemliydi çünkü ben uzun yıllar çatışma çözümü yaşamış ülkelerde bulunan bir insanım. Çatışma çözümlerinde gereklilikler vardır. Adalet Bakanlığı'nın bu gereklilikleri bildiğini belirtmesi önemliydi. Dolayısıyla bu gerekliliklere uygun adımların atılacağını bekliyoruz.
 
Partiniz de sürecin başından bu yana atılması gereken adımları bir “pazarlık” değil, “gereklilik” olarak vurguluyor.
 
Tabii ki. Süreci tam kavrayamayan veya sürece karşı olan kimi çevreler “çeşitli şartlar” diyorlar. Bunlar şart değildi zaten. Bu bir gereklilikti. Sayın Öcalan’ın 27 Şubat'taki çağrısı iyi okunursa bu çok tarihi bir çağrıdır. Dolayısıyla burada çok güçlü bir inisiyatif alınıyor. Şimdi o inisiyatifin başarıya ulaşması noktasında hükümete düşen görev nedir? Gereklikleri yerine getirmektir. Elbette ki başlangıçta mevcut yasalar sonuna kadar zorlanacaktır. Mevcut yasalar sonuna kadar zorlanırsa zaten bu gerekliklerin önemli bir kısmı başlangıç olarak karşılanacaktır. Ama negatif barış aşamasına geldiğimizde, yani silahların bırakılması ve artık çatışmanın tamamen devre dışı kaldığı aşama gerçekleştiği zaman da özel bazı yasaların çıkması gerekecektir. Onu da zaten o zaman konuşacağız, o zaman tartışacağız.
 
Öcalan’ın yaşam ve çalışma koşullarına dair bakanlıktan nasıl bir yanıt aldınız? 
 
Mevcut yasalar çerçevesinde yapılabileceklerin yapılacağı açık bir şekilde ifade edildi. Dolayısıyla mevcut yasaların sonuna kadar zorlanması halinde bile birçok şeyin yapılacağını biliyoruz. O nedenle başlangıç olarak olumlu bir görüşme olduğunu söyleyebilirim. Ama biz şimdi bir hukuki ve siyasi süreci, yani çatışma zemininden hukuki ve siyasi sürece geçiş dönemini konuşuyoruz. Dolayısıyla her aşamayı ayrı ele almak gerekecektir. O nedenle biz bütün bu değerlendirmelerimizi aşama aşama yapmaktayız.
 
2013-2015 yılları arasındaki süreçte Akil İnsanlar Heyeti’nde yer aldınız. O dönem "Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun" Resmî Gazete'de yayınlanarak yasalaşmıştı. Ancak siyasetçilerin süreç kapsamındaki faaliyetleri yargılama konusu yapıldı. Kobanê Davası bunun en somut örneği. Benzer bir durumun yaşanmaması için nasıl bir yol izlenmeli?
 
2013'te başlayan ve 8’inci ateşkes dönemi dediğimiz süreçte, barış ve çözüm süreci fiili olarak başlamıştı. O dönem Başbakan Erdoğan, tüm devlet bürokrasisine ve kabinesine sözlü talimatlar vermişti. 
O talimatlarla bütün bu faaliyetler yürütülüyordu. Daha sonra bunların artık fiili ve sözlü talimatlarla yürümeyeceği anlaşılınca bahsettiğiniz kanun çıkartıldı. Bu kanunun sekretaryasını, kamu düzeni ve güvenliği müsteşarlığı yürütmekteydi. Fakat 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişle birlikte kamu düzeni ve güvenliği müsteşarlığı kaldırıldı. Kanun ama yürürlükte halen. Yani o kanun şu anda cumhurbaşkanına oldukça kapsamlı yetkiler vermektedir.
 
Mevcut sorunların yaşanmaması için -Kobanê Davası'nda gördüğümüz gibi- görüşmede yer alacak heyetler, başkaca görevlendirilecek insanlar ve süreci güvenceye alacak çeşitli kararlara veya yasaya ihtiyaç olacaktır. Bu tip süreçlerde yasal güvenceler gereklidir. Yasal güvencelerin de mutlaka oluşturulması gerekir.
 
Görüşmeye kapsamlı bir dosyayla gittiniz. Hasta tutsaklar, AYM kararları, TMK gibi… Karşı tarafta karşılık bulmadığını düşündüğünüz konu başlıkları oldu mu? 
 
Bütün konuları karşılıklı olarak anlatma, konuşma ve tartışma imkanı bulduk. Bu süreç devam edecek. Orada tek bir görüşmeyle kalmayacak. Eksik kalan bir konu olduğunu düşünmüyorum. Türkiye'deki ceza mevzuatı bir bütün olarak çeşitli adaletsizlikler içermektedir. Ama şu anda acil konumuz daha çok hapishanedeki tutsaklar olduğu için, ağır hasta mahpuslar olduğu için, infaz eşitsizliği olduğu için, infaz yakmalar olduğu için biraz daha oraya yoğunlaştık. Terörle Mücadele Kanunu’nun kendisi zaten bizatihi bir problemdir.
 
 

AKP'nin yönetime geldiği ilk yıllarda kimi "reformlar" gündeme gelmişti. 2004'te AİHM kararlarının bağlayıcılığı kesinleşmişti. Yine o yıllar Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) kaldırılması gündeme gelmişti. Ancak çatışmalı sürecin başlamasıyla bunu kaldırmaktan vazgeçmişti...

 
2002'de Türkiye'de tek bir PKK militanı yoktu. Kürt sorununu çözmek için çok uygun bir ortam vardı. Ama iktidar bunu değerlendirmedi. Yeniden kapsamlı reformlar yapmak gerekir. 
 
Evet, Türkiye 2004 yılında kapsamlı bir hukuk reformu yapmıştı. Buna bağlı olarak tüm ceza mevzuatı gözden geçirildi. 1 Ocak 2005 tarihinden beri uygulanan yeni ceza kanunu, yeni ceza muhakemesi kanunu, ceza infaz kanunu esasında bu mantıkla hazırlanmıştı. Fakat Türkiye 2004 yılında Kürt sorununu çözemediği için başka bir yöne evrildi. Kimse unutmasın; Sayın Öcalan'ın 1999'da İmralı'da yaptığı çağrı üzerine 2002 yılında Türkiye'de tek bir PKK militanı yoktu. Hepsi Türkiye'yi terk etmişti. Kürt sorununu çözmek için çok uygun bir ortam vardı. Ama o dönemin iktidarı bunu değerlendiremedi. Değerlendiremeyince Haziran 2004'te yeniden silahlı çatışmalar başladı. Silahlı çatışmalar başlayınca iktidar TMK'yi kaldırmaktan vazgeçti. Hem TMK kaldı hem de yeni reform yasaları aleyhte düzenlemelerle yürütüldü. Böyle olunca çok büyük adaletsizlikler ortaya çıktı. Suçların cezaları artırıldı. TMK'ye göre yüzde 50 artırıldı. Yetmedi, TMK'ye göre şartlı salıverme süresi 3/4 olarak belirlendi. Son Kovid yasasıyla da 3/4 bile artık az geliyor. Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu kararlarıyla insanların neredeyse aldıkları cezanın tamamı çektiriliyor. Şimdi bunun kabul edilebilir bir yanı yoktur. Yani "terör" tanımının belirsizliğinin yarattığı mağduriyetlerin giderilmesi gerekiyor.  
 
İçeride birçok seçilmiş siyasetçi, belediye başkanı, belediye eşbaşkanı, belediye meclis üyesi, il genel meclis üyesi, sendikacı, öğrenci, akademisyen, aydın, yazar, avukat var. Bunların hapiste olmaması gerekir. Bunun için de yeniden kapsamlı reformlar yapmak gerekir. Anladığım kadarıyla PKK'nin kongresini gerçekleştirip silahsızlanma süreci başladığında hem çeşitli özel yasaları konuşacağız hem de bu kapsamlı hukuk reformlarını bir daha gündemimize alıp çok yüksek sesle kamuoyunun bilgisi dahilinde de bunları konuşma imkanı bulacağız.
 
Bundan sonraki süreçte görüşmeler sürecek mi ya da bir sonraki görüşmenin tarihi net mi?  
 
Anladığım kadarıyla ihtiyaç halinde bu görüşmeler olacaktır. Sürecin gidişatına bağlı olarak bu tarz görüşmelerin olabileceğini ifade etmek isterim. Ama grubumuz sürekli Adalet Bakanlığı ile diyalog ve iletişimini sürdürmektedir.
 
PKK, dün önemli bir açıklama yaptı. Açıklamada, “27 Şubat tarihli çağrıda belirtilenlerin yapılabilmesi için bize ulaşan somut bir şey henüz yok. Bu durumun değişmesini, Önder Apo’nun özgür yaşar ve çalışır koşullara kavuşarak herkesin dört gözle beklediği parti kongresini yönetir hale gelmesini diliyoruz" vurgusu öne çıktı. Sürecin aktörlerinden biri olan PKK ile iletişim kanallarının yetersiz bırakılmasını nasıl yorumlarsınız?
 
Burada, insan hakları savunucusu ve çatışma çözümü konularında çalışmış biri olarak konuşacağım; Kürt hareketi defalarca Sayın Öcalan'ı baş müzakereci olarak gösterdi. Bütün legal-illegal hareketin kendisi, bunun dışında bu konuyla kafa yoran herkes, siyasal partiler… Böyle olunca şu anda baş müzakereci ile yürütülen görüşmelerde ne yapılması gerekiyor? Baş müzakerecinin kendisinin etki alanında olan tüm örgütüyle, tüm bileşenleriyle görüşme kanallarının açık tutulması lazım. İşte bunu anlattık. Dolayısıyla siz tek bir kişiyi muhatap alıyorsanız, o zaman o bir kişi de sizin muhatap almadığınız tüm kesimlerle muhatap olacak ki, onların görüş ve önerilerini alacak ki, onlarla doğrudan doğru iletişim kuracak ki bu süreç sonuçlansın.
 
O vakit tecridin kaldırılması bu sürecin en önemli gereklerinden? 
 
Tabi ki. Tecrit kalkacak, iletişim kanalları açılacak, çalışma koşulları iyileştirilecek ki Sayın Öcalan hemen hemen herkesle görüşecek, onların -kendi hareketini kastediyorum- görüş ve önerilerini alacak, bu şekilde toplanacak kongreyi fiziken olmasa bile çeşitli iletişim imkanlarıyla yönetme kabiliyetine sahip olacak. İşte o zaman zaten herkes muhatap alınmış olacaktır. Dolayısıyla bu sorun bu şekilde ancak giderilebilir. Hükümet bunun farkında, devlet bunun farkında. Dolayısıyla farkında olmaları, adım atmaları gerektiğini gösteriyor.
 
Sürecin gidişatına baktığınızda ön görüleriniz neler? 9’uncu ateşkes süreci barışla sonuçlanacak mı?
 
Türkiye'de barışın sağlanması ve Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesi konusunda çok uzun bir süredir mücadele eden bir insanım. Devlet diyaloğu 93'te başladı. 93'te başlayan süreçlerin tamamını çeşitli dönemler itibariyle uzaktan ve yakından izlemiş, bazen katkı sunmuş, bazen farklı noktalarda görev almış, Akil İnsanlar Heyeti içerisinde yer almış bir insanım. Bu sefer Sayın Öcalan çok kararlı. 93'te başlattığı bu süreci bu sefer sonuçlandıracak. Onun kararlılığı çok önemli. Öncelikle halkımızın bunu bilmesi gerekir.
 
 
Sürecin başarılmaması için hiçbir neden yok. Yeter ki dikkatli olalım, sürecin amacına ve ruhuna uygun davranalım, üzerimize düşen görevleri yerine getirelim. 
 
Bu yeni bir süreç değil. Tabii ki yeni özellikleri var döneme göre. Sayın Öcalan'ın 93'te başlattığı, 2013'te mutlaka yapmak istediği ama Ortadoğu'daki gelişmeler nedeniyle bir türlü olmayan süreç, şimdi tam da Sayın Öcalan'ın demokratik ulus çözümü paradigmasına uygun olarak sonuçlanmalı. Türkiye artık bu paradigmadan kaçamaz. Sağ siyasetçiler, bunu tarihsel olarak Türk-Kürt ittifakını yeniden canlandırma olarak söylüyorlar. ama Sayın Öcalan zaten bunu yıllardır demokratik ulus çözümü olarak söylüyor. Şimdi koşullar uygundur. İç ve dış koşullar uygundur. Türkiye'de ilk defa ana akım siyasi partilerin tamamı süreci destekliyor. Bakın bu ilk defa yaşanıyor. Yani Cumhur İttifakı birleşenlerinin ana omurgası AK Parti ve MHP süreci destekliyor.
 
Yine o ittifakın içerisinde yer alan çeşitli ulusalcı diye tabir ettiğimiz çevreler süreci destekliyor. Yani destek beyanlarını açıkladılar. CHP, yani Sayın Özgür Özel kesinlikle süreci destekleyeceğini açıkladı. Bu çok çok önemli bir durumdur. Çünkü CHP'nin çağrıyı desteklemesi çok önemlidir. Zaten biz DEM Parti olarak bu sürecin içerisindeyiz.
 
Bir başka nokta Sayın Öcalan’ın 27 Şubat çağrısını uluslararası camia destekledi. Birleşmiş Milletler, Türkiye'nin batılı müttefikleri ve Avrupa Birliği destekledi. Şimdi böyle olunca bu sürecin başarıya ulaşmaması için hiçbir neden yok. Yeter ki bizler çok dikkatli olalım, sürecin amacına ve ruhuna uygun davranalım, çeşitli provokasyonlara karşı uyanık olalım ve üzerimize düşen görevleri yerine getirelim. Ben o açıdan bu sürecin aşama aşama gerçekleşeceğini düşünüyorum.
 
Bu "fırsat" kaçırılırsa Türkiye'ye etkileri ne olur? 
 
Türkiye artık bu fırsatı kaçıramaz. Çünkü şu anda içinde bulunduğu ekonomik durum bu fırsatı kaçırmasına imkan tanımıyor. Yani bu fırsat kaçarsa Türkiye ekonomik olarak çökebilir. Bu fırsat kaçarsa Türkiye siyasi olarak çok büyük bir çalkantı içerisine girebilir. Bütün siyasi partilerin sorumlu davranması gerekir. Yani çeşitli siyasi çıkarlar uğruna heba edilebilecek bir süreç değildir bu süreç. Hepimizin mutlaka ve mutlaka Sayın Öcalan'ın bu çağrısını gerçekleştirecek bir pozisyon almamız gerekiyor. Bu önemlidir.
 
Nitekim MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin tutumu da bunu göstermektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın heyetimizi kabul etmesi, bizim parti olarak Sayın Adalet Bakanı ile yaptığımız görüşmeler aslında artık geri dönülmez bir noktaya girdiğimizi de gösteriyor. Kaldı ki kişisel gözlemim, bu saatten sonra kimse geri dönemez. Ben sürecin başarıya ulaşacağını düşünüyorum.
 
MA / Fırat Can Arslan
 

Diğer başlıklar

15:23 Ambargoya karşı yürüyen Mexmurlular çadır eylemi başlattı
15:17 Yönetmen Ali Özgentürk yaşamını yitirdi
15:10 BES'liler sözleşme, grev, özlük hakları için alanlara çıktı
15:08 Kürt şairlerinin beyitleri kaldırım taşlarına işlendi
15:08 4 çocuğa cinsel saldırı suçundan yargılanan failin duruşması ertelendi
14:29 Demokratik siyaset zemininde yeni döneme kapı aralandı
14:11 Gazeteci Çoban davasında mütalaa hazırlanacak
13:44 İHD İstanbul Şubesi yönetimi belli oldu
13:36 Riha'da sağlıkçılara şiddet
13:35 'Diktatör Erdoğan' dövizi davasında 3 tahliye
13:24 Çıplak aramaya karşı çıkan hasta tutsak darp edildi
13:01 İşten çıkartılan kadınlar: Hakkımızı almadan dönmeyeceğiz
12:56 Bayındır ve Bakırhan, Kaytan ve Altun anmasında
12:56 Eşbaşkan Dündar'ın adli kontrol tedbirleri bire düşürüldü
12:19 'Kuyu tipi hapishanelere' karşı açlık grevi
12:17 'Kürtçe resmi ve eğitim dili olsun' çağrısı
12:06 NADA kongresi: Demokratik toplum haritamızı şekillendirelim
11:59 Diyarbakır İl Sağlık Müdürü görevden alındı
11:51 Kaytan ve Altun anması: Büyük bir gelenek inşa ettiler
11:28 Başakşehir’de İETT otobüsü yandı
11:23 Hatıra defterinden notlar: Sizler Kürtlerin onurusunuz
10:57 NADA’nın 1’inci kongresi başladı
10:53 10 gençten 6’sı istihdama katılamıyor
10:45 DEM Parti süreci 'inşa edici ve kurucu' perspektifle ele alacak
10:33 19 gazetecinin davasında adli kontrol tedbiri kaldırılmadı
09:55 Hasta tutsak Fatma Özbay tahliye oldu
09:48 Dêrsim'de Kaytan ve Altun için kitlesel anma yapılacak
09:41 DEVA ve SP Amed il başkanları: Kürtlerin anayasal hakları tanınmalı
09:40 Mustafa Mesut Tekik’i anlattılar: Ömrünü halkının mücadelesine adadı
09:31 Wan sokakları: Sıra devletin atacağı adımlarda
09:17 DİB üyesi Nesteren Davutoğlu: Çözüm için devlete ciddi sorumluluklar düşüyor
09:11 Koçer kadınlar el emeği çitlerle çadırlarını süslüyor
09:10 Mexmûr Kampı bir aydır ablukada
09:09 'Stratejik değişim ve yeniden yapılanma'dan tarihi 12. Kongre'ye
09:08 Gazeteci Çoban'a 'not defteri' davasından beraat
09:07 Wan dağlarından pazar tezgahlarına
09:06 Barış Grubu üyesi Tunç: Öcalan’ın çalışma koşulları sağlanmalı
09:00 PKK’nin kuruluşuna tanıklık etti: Son kongreyle barış gelecek
09:00 15 MAYIS GÜNDEMİ
08:46 Gazeteci Karabay gözaltına alındı
07:58 Mexmûr heyeti gözaltına alındı
14/05/2025
23:59 İstanbul’daki Rusya-Ukrayna görüşmesinde Putin yer almayacak
23:53 Belucistan bağımsızlığını ilan etti
23:21 ABD, Türkiye'ye füze satışını onayladı
21:57 Bakırhan’dan Lozan açıklaması: Odağımızı kaybetmeyelim
21:38 Katar, Boeing ve ABD ile milyar dolarlık anlaşma imzaladı
19:56 TİP’ten ‘Can Atalay’ serbest bırakılsın çağrısı
19:52 Hayri Durmuş’un kardeşi: Onurlu bir duruşla yeni süreçte olacağız
18:56 KHK'li kamu emekçileri: Soma'da cinayet işlendi
18:34 Halep’te Şam iktidar güçlerine saldırı
18:29 Zizek’ten PKK’ye destek: Barışa bağlılık noktasında en ileri adım
18:09 Cenevre eylemi: PKK’nin kararıyla yeni bir süreç başladı
17:44 4 öğrenci tutuklandı
17:29 3 kadın cezaevinden çıktı: Mücadelemiz Türkiye’nin demokratikleşmesi içindir
17:21 Tekik için mevlit
17:18 Bakırhan'dan Mûş Belediyesi ve Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyaret
17:15 Feraşîn'de kar yağışı
17:06 Dünya Özbilgi’nin katiline ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
16:59 Birçok kentte Kaytan ve Altun anması: Mücadeleyi büyüteceğiz
16:28 İstanbul Üniversitesi öğrencilerinden Boğaziçililere destek
16:07 İmamoğlu, 'Kamu görevlisine hakaret' soruşturmasında ifade verdi
15:35 Önder'in ismi memleketinde bir caddeye verildi
15:10 Gazeteci Evrim Kepenek’e 10 ay hapis cezası
14:42 İşten çıkarılan kadınlar CHP önünde: Vazgeçmeyeceğiz
14:20 Mêrdîn'de yılın ilk buğday hasadı yapıldı
14:19 NADA’nın 1. Kongresi yarın Süleymaniye’de başlıyor
14:07 Medyada engelliler çalıştayı: Zehirli dili değiştirelim
13:58 Qoser Belediyesi’nden şahsa özel hizmet!
13:57 'Özgür Düşünceler' yayın hayatına başladı
13:53 Bakırhan: Cumhuriyetin demokratikleşmesini istiyoruz
13:42 Erdoğan'dan 'süreç' açıklaması
13:26 Wan’da şüpheli kadın ölümü
13:20 DEM Parti'den Adalet Bakanı Tunç’a 'umut hakkı' yanıtı
13:10 Tunç’tan ‘Öcalan gazeteci ve siyasetçilerle görüşsün’ talebine yanıt
13:05 Tuzluçayır'daki anma programı 2’nci gününde
12:35 Şirnex’teki doğa talanı Meclis gündeminde
12:23 Boğaziçi öğrencileri adliyeye sevk edildi
12:09 HRW: Türkiye savaş suçları konusunda sorumluluk taşıyor
11:52 Trump, El Şara'yla görüştü
11:45 15 Mayıs’ın Kürt Dil Bayramı Günü kabul edilmesi için kanun teklifi
11:33 Erzirom’da kar yağışı
11:32 HDK soruşturmasında 3 kişiye tahliye kararı
11:28 ‘Öcalan ile görüşmek istiyorum’ kampanyası başlatılacak
10:21 Yeni bir dönemin başlangıcı
10:15 Ayten Dêrsim: Sorumluluk bize düşüyor
Amed Malazgirt: Omuzlarımızdaki yük ağırlaştı
10:08 Trump Ortadoğu turunda: Hedef Arap sermayesi
09:59 Kalmaz: HDK demokratik toplum inşasının öncülüğünü üstlenecek
09:36 Ahmet Türk: Devlet beklentilere yanıt vermeli
09:15 Amed Barosu Kürt Dili Komisyonu Başkanı: Anadil için anayasa değişmeli
09:13 Kuruluş sürecinden komploya kadar neler yaşandı?
09:10 Tek gayeleri Kürtçeyi yaşatmak
09:09 27 Şubat'tan bu yana yaşananlar
09:08 Dil Bilimci Tan: Her yerde Kürtçe meclisleri kurmalıyız
09:08 Amed’de kapı kapı süreç anlatılıyor: 3 bini aşkın ev ziyaret edildi
09:07 DEVA Partili Ekmen: Sorun Meclis'te çözülmeli, partiler destek vermeli
09:05 60'ında 'anadilinin öğrencisi' oldu
09:00 14 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
08:58 Bayık: Önder Apo'nun attığı her adım zaferle sonuçlanmıştır
08:23 Kaytan ve Altun için yapılacak anma programları belli oldu
13/05/2025
23:43 Uruguay eski Devlet Başkanı Mujica hayatını kaybetti
23:34 Valilikten Boğaziçi açıklaması: 97 kişi gözaltına alındı
23:29 Çandar: Meclis barış ve çözüm sürecine el atmalıdır
22:46 ABD: Suriye’de barış ve refah görmek istiyoruz
22:19 Irak Cumhurbaşkanı: Barış girişimlerini destekliyoruz
22:14 Öğrenciler İlahiyatçı Yıldız’ı protesto etti: Çok sayıda gözaltı
21:32 Duran Kalkan: Özgürlük yürüyüşünde yeni bir dönem başladı
21:29 Marmara Denizi'nde bir deprem daha
21:24 Üç milletvekilinin fezlekeleri Meclis’e gönderildi
21:04 Altun ve Kaytan için İsviçre’de anmalar sürüyor
20:28 Ekrem İmamoğlu’na yeni soruşturma açıldı
20:06 Bethnahrin Ulusal Konseyi: Devlet büyük bir reform başlatma sorumluluğunu taşımaktadır
19:52 Dünya barış deneyimlerinin araştırılması talebi AKP-MHP oylarıyla reddedildi
19:46 Sakine Cansız'ın annesi ameliyat oldu
19:27 'Toplumsal barış için hasta mahpuslar serbest bırakılsın'
19:22 Bayar’ın tahliyesi 4’ncü kez ertelendi
19:17 İzmir’de Soma anması
19:13 PKK’nin kararı Meclis gündeminde: Çözüm için kanunlar yapılmalı
19:04 Trump, yarın Ahmed El Şara ile görüşecek
18:20 ABD, Suudi Arabistan ile silah anlaşması imzaladı
18:16 Tekik’in taziyesine gün boyu kitlesel ziyaret
18:04 AP Kürt Çalışma Grubu: Temel özgürlükler güvence altına alınmalı
17:38 Özerk Yönetim: Öcalan’ın projesi kurtuluş yolunu gösteriyor
17:28 NATO Genel Sekreteri Rutte Erdoğan ile görüştü
17:22 Marmara Denizi’nde 3.4 büyüklüğünde deprem
16:57 Soma'da 301 madenci anıldı
16:50 TJA: Altun ve Kaytan sosyalist erkek kişiliğin çağdaş temsilcileridir
16:26 Hasenan Aşiret Derneği Başkanı: Süreç yasal düzenlemelerle taçlanmalıdır
15:53 PTT emekçileri taleplerini açıkladı
15:34 Hayati Kaytan: Bu onurlu yolculuğu özgürlükle taçlandıracağız
15:26 Öcalan PKK kongresini selamladı, Kaytan ve Altun'u andı
15:17 BM'den kongre açıklaması: Sürece yardımcı olmaya hazırız
14:58 Kaytan ve Altun anıldı: Dönemin Prometheusları olarak yeni bir yaşamı yarattılar
14:50 Bakırhan: Toplumun bu sürece inanması için iktidar adım atabilir
14:47 Adana’da Kaytan ve Altun anması: Mücadelelerini barışla taçlandıracağız
14:38 İstanbul Barosu: Cinsiyetçi politikalar kurumsallaştırılıyor
14:21 İran 13 günde 96 kişiyi idam etti
14:19 Hatem Özdemir'in yeniden yargılanma talebine ret
14:00 Qubat Talabani: PKK sorumluluğunu yerine getirdi
13:46 Bir hareketin şekillendiği yer: Tuzluçayır
13:08 Sanatçı Pınar Aydınlar hakkında tahliye kararı
13:01 Demokratik Modernite’nin 51’inci sayısı çıktı
12:45 Bakırhan: Büyük bedellerle yürütülen mücadele yerini demokratik toplum inşaasına bırakıyor
12:42 Yangında eşi ve çocukları ölen itfaiyeci gözaltına alındı
12:39 Failin asker olduğu davada savcılık 'hata' diyerek ceza istemedi!
12:11 Tuzluçayır’da Kaytan ve Altun anması
12:03 Sozdar Avesta: Sonuç almak sosyalist bir yaşamla mümkün
11:47 Çağrı Merkezi Kurmanci hizmet vermeye başladı
11:44 Rezan’da esnafa sürecin önemi anlatıldı
11:07 13 yılda sadece 148 Kürtçe öğretmeni atandı
10:43 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu