Türkdoğan: Süreç Öcalan'ın çözüm paradigmasına uygun sonuçlanmalı

ANKARA - Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile görüşen heyette yer alan DEM Partili Öztürk Türkdoğan, tutsakları da kapsayan kapsamlı reformların yapılması gerektiğini belirtti. Türkdoğan, "Türkiye, Öcalan'ın çözüm paradigmasından kaçamaz" dedi. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) heyeti, 24 Nisan'da Adalet Bakanı Yılmaz Tunç görüştü. DEM Parti tarafından yapılan açıklamada, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın "umut hakkı", hasta tutsakların durumu, infaz yasası, İdare ve Gözlem Kurulları'nın kararları ile Kobanê Davası gibi başlıkların gündeme geldiği belirtildi. Söz konusu başlıklar uzun bir süredir kamuoyunda tartışılırken, devletin/iktidarın bu noktada hangi düzenlemeleri yapacağı ya da hangi adımları atacağı belirsizliğini koruyor. 

Bakan Tunç ile görüşen isimlerden DEM Parti Hukuk Komisyonu Eş Sözcüsü Öztürk Türkdoğan, görüşmede gündeme gelen başlıklara dair Mezopotamya Ajansı'nın (MA) sorularını yanıtladı. 
 
Bakanlık ile gerçekleştirdiğiniz görüşme tarihi ertelenmiş bir görüşmeydi. Heyet olarak hangi konuları öncelediniz?
 
Görüşmeden önce sevgili Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan, Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşmüştü. O görüşmeden sonra pratik bazı konuların konuşulması için Adalet Bakanlığı ile görüşme yapılacaktı. Önder'in yaşadığı sağlık sorunu nedeniyle bu görüşme gerçekleşememişti. Önder'in o beklediğimiz mucizeyi gerçekleştirmesini ve sağlığına dönmesini diliyorum. Onun üzerine görüşme ertelenmişti. Pervin arkadaşımız da sürekli hastanede. Dolayısıyla Grup Başkanvekilleri (Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli) arkadaşlarımızla birlikte bu görüşmeyi gerçekleştirdik. Bu görüşmenin bir özelliği; heyetimiz ve yine İmralı'da bizzat bu süreci yöneten Sayın Öcalan'ın bilgisi dahilinde yaptığımız görüşmelerdir. 
 
Birinci konu başlığımız Sayın Öcalan'ın çalışma koşullarının oluşturulması ve iletişim kanallarının açılmasıydı. Tabii ki sağlığıyla ilgili olarak da gerekli tüm tedbirlerin alınmasıydı. Bunları dile getirdik. Uzun zamandan beri ilk defa Sayın Adalet Bakanı'ndan gerekliliklerin ne olduğunu bildiğini ifade eden cümleleri duyduk. Bu önemliydi çünkü ben uzun yıllar çatışma çözümü yaşamış ülkelerde bulunan bir insanım. Çatışma çözümlerinde gereklilikler vardır. Adalet Bakanlığı'nın bu gereklilikleri bildiğini belirtmesi önemliydi. Dolayısıyla bu gerekliliklere uygun adımların atılacağını bekliyoruz.
 
Partiniz de sürecin başından bu yana atılması gereken adımları bir “pazarlık” değil, “gereklilik” olarak vurguluyor.
 
Tabii ki. Süreci tam kavrayamayan veya sürece karşı olan kimi çevreler “çeşitli şartlar” diyorlar. Bunlar şart değildi zaten. Bu bir gereklilikti. Sayın Öcalan’ın 27 Şubat'taki çağrısı iyi okunursa bu çok tarihi bir çağrıdır. Dolayısıyla burada çok güçlü bir inisiyatif alınıyor. Şimdi o inisiyatifin başarıya ulaşması noktasında hükümete düşen görev nedir? Gereklikleri yerine getirmektir. Elbette ki başlangıçta mevcut yasalar sonuna kadar zorlanacaktır. Mevcut yasalar sonuna kadar zorlanırsa zaten bu gerekliklerin önemli bir kısmı başlangıç olarak karşılanacaktır. Ama negatif barış aşamasına geldiğimizde, yani silahların bırakılması ve artık çatışmanın tamamen devre dışı kaldığı aşama gerçekleştiği zaman da özel bazı yasaların çıkması gerekecektir. Onu da zaten o zaman konuşacağız, o zaman tartışacağız.
 
Öcalan’ın yaşam ve çalışma koşullarına dair bakanlıktan nasıl bir yanıt aldınız? 
 
Mevcut yasalar çerçevesinde yapılabileceklerin yapılacağı açık bir şekilde ifade edildi. Dolayısıyla mevcut yasaların sonuna kadar zorlanması halinde bile birçok şeyin yapılacağını biliyoruz. O nedenle başlangıç olarak olumlu bir görüşme olduğunu söyleyebilirim. Ama biz şimdi bir hukuki ve siyasi süreci, yani çatışma zemininden hukuki ve siyasi sürece geçiş dönemini konuşuyoruz. Dolayısıyla her aşamayı ayrı ele almak gerekecektir. O nedenle biz bütün bu değerlendirmelerimizi aşama aşama yapmaktayız.
 
2013-2015 yılları arasındaki süreçte Akil İnsanlar Heyeti’nde yer aldınız. O dönem "Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun" Resmî Gazete'de yayınlanarak yasalaşmıştı. Ancak siyasetçilerin süreç kapsamındaki faaliyetleri yargılama konusu yapıldı. Kobanê Davası bunun en somut örneği. Benzer bir durumun yaşanmaması için nasıl bir yol izlenmeli?
 
2013'te başlayan ve 8’inci ateşkes dönemi dediğimiz süreçte, barış ve çözüm süreci fiili olarak başlamıştı. O dönem Başbakan Erdoğan, tüm devlet bürokrasisine ve kabinesine sözlü talimatlar vermişti. 
O talimatlarla bütün bu faaliyetler yürütülüyordu. Daha sonra bunların artık fiili ve sözlü talimatlarla yürümeyeceği anlaşılınca bahsettiğiniz kanun çıkartıldı. Bu kanunun sekretaryasını, kamu düzeni ve güvenliği müsteşarlığı yürütmekteydi. Fakat 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişle birlikte kamu düzeni ve güvenliği müsteşarlığı kaldırıldı. Kanun ama yürürlükte halen. Yani o kanun şu anda cumhurbaşkanına oldukça kapsamlı yetkiler vermektedir.
 
Mevcut sorunların yaşanmaması için -Kobanê Davası'nda gördüğümüz gibi- görüşmede yer alacak heyetler, başkaca görevlendirilecek insanlar ve süreci güvenceye alacak çeşitli kararlara veya yasaya ihtiyaç olacaktır. Bu tip süreçlerde yasal güvenceler gereklidir. Yasal güvencelerin de mutlaka oluşturulması gerekir.
 
Görüşmeye kapsamlı bir dosyayla gittiniz. Hasta tutsaklar, AYM kararları, TMK gibi… Karşı tarafta karşılık bulmadığını düşündüğünüz konu başlıkları oldu mu? 
 
Bütün konuları karşılıklı olarak anlatma, konuşma ve tartışma imkanı bulduk. Bu süreç devam edecek. Orada tek bir görüşmeyle kalmayacak. Eksik kalan bir konu olduğunu düşünmüyorum. Türkiye'deki ceza mevzuatı bir bütün olarak çeşitli adaletsizlikler içermektedir. Ama şu anda acil konumuz daha çok hapishanedeki tutsaklar olduğu için, ağır hasta mahpuslar olduğu için, infaz eşitsizliği olduğu için, infaz yakmalar olduğu için biraz daha oraya yoğunlaştık. Terörle Mücadele Kanunu’nun kendisi zaten bizatihi bir problemdir.
 
 

AKP'nin yönetime geldiği ilk yıllarda kimi "reformlar" gündeme gelmişti. 2004'te AİHM kararlarının bağlayıcılığı kesinleşmişti. Yine o yıllar Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) kaldırılması gündeme gelmişti. Ancak çatışmalı sürecin başlamasıyla bunu kaldırmaktan vazgeçmişti...

 
2002'de Türkiye'de tek bir PKK militanı yoktu. Kürt sorununu çözmek için çok uygun bir ortam vardı. Ama iktidar bunu değerlendirmedi. Yeniden kapsamlı reformlar yapmak gerekir. 
 
Evet, Türkiye 2004 yılında kapsamlı bir hukuk reformu yapmıştı. Buna bağlı olarak tüm ceza mevzuatı gözden geçirildi. 1 Ocak 2005 tarihinden beri uygulanan yeni ceza kanunu, yeni ceza muhakemesi kanunu, ceza infaz kanunu esasında bu mantıkla hazırlanmıştı. Fakat Türkiye 2004 yılında Kürt sorununu çözemediği için başka bir yöne evrildi. Kimse unutmasın; Sayın Öcalan'ın 1999'da İmralı'da yaptığı çağrı üzerine 2002 yılında Türkiye'de tek bir PKK militanı yoktu. Hepsi Türkiye'yi terk etmişti. Kürt sorununu çözmek için çok uygun bir ortam vardı. Ama o dönemin iktidarı bunu değerlendiremedi. Değerlendiremeyince Haziran 2004'te yeniden silahlı çatışmalar başladı. Silahlı çatışmalar başlayınca iktidar TMK'yi kaldırmaktan vazgeçti. Hem TMK kaldı hem de yeni reform yasaları aleyhte düzenlemelerle yürütüldü. Böyle olunca çok büyük adaletsizlikler ortaya çıktı. Suçların cezaları artırıldı. TMK'ye göre yüzde 50 artırıldı. Yetmedi, TMK'ye göre şartlı salıverme süresi 3/4 olarak belirlendi. Son Kovid yasasıyla da 3/4 bile artık az geliyor. Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu kararlarıyla insanların neredeyse aldıkları cezanın tamamı çektiriliyor. Şimdi bunun kabul edilebilir bir yanı yoktur. Yani "terör" tanımının belirsizliğinin yarattığı mağduriyetlerin giderilmesi gerekiyor.  
 
İçeride birçok seçilmiş siyasetçi, belediye başkanı, belediye eşbaşkanı, belediye meclis üyesi, il genel meclis üyesi, sendikacı, öğrenci, akademisyen, aydın, yazar, avukat var. Bunların hapiste olmaması gerekir. Bunun için de yeniden kapsamlı reformlar yapmak gerekir. Anladığım kadarıyla PKK'nin kongresini gerçekleştirip silahsızlanma süreci başladığında hem çeşitli özel yasaları konuşacağız hem de bu kapsamlı hukuk reformlarını bir daha gündemimize alıp çok yüksek sesle kamuoyunun bilgisi dahilinde de bunları konuşma imkanı bulacağız.
 
Bundan sonraki süreçte görüşmeler sürecek mi ya da bir sonraki görüşmenin tarihi net mi?  
 
Anladığım kadarıyla ihtiyaç halinde bu görüşmeler olacaktır. Sürecin gidişatına bağlı olarak bu tarz görüşmelerin olabileceğini ifade etmek isterim. Ama grubumuz sürekli Adalet Bakanlığı ile diyalog ve iletişimini sürdürmektedir.
 
PKK, dün önemli bir açıklama yaptı. Açıklamada, “27 Şubat tarihli çağrıda belirtilenlerin yapılabilmesi için bize ulaşan somut bir şey henüz yok. Bu durumun değişmesini, Önder Apo’nun özgür yaşar ve çalışır koşullara kavuşarak herkesin dört gözle beklediği parti kongresini yönetir hale gelmesini diliyoruz" vurgusu öne çıktı. Sürecin aktörlerinden biri olan PKK ile iletişim kanallarının yetersiz bırakılmasını nasıl yorumlarsınız?
 
Burada, insan hakları savunucusu ve çatışma çözümü konularında çalışmış biri olarak konuşacağım; Kürt hareketi defalarca Sayın Öcalan'ı baş müzakereci olarak gösterdi. Bütün legal-illegal hareketin kendisi, bunun dışında bu konuyla kafa yoran herkes, siyasal partiler… Böyle olunca şu anda baş müzakereci ile yürütülen görüşmelerde ne yapılması gerekiyor? Baş müzakerecinin kendisinin etki alanında olan tüm örgütüyle, tüm bileşenleriyle görüşme kanallarının açık tutulması lazım. İşte bunu anlattık. Dolayısıyla siz tek bir kişiyi muhatap alıyorsanız, o zaman o bir kişi de sizin muhatap almadığınız tüm kesimlerle muhatap olacak ki, onların görüş ve önerilerini alacak ki, onlarla doğrudan doğru iletişim kuracak ki bu süreç sonuçlansın.
 
O vakit tecridin kaldırılması bu sürecin en önemli gereklerinden? 
 
Tabi ki. Tecrit kalkacak, iletişim kanalları açılacak, çalışma koşulları iyileştirilecek ki Sayın Öcalan hemen hemen herkesle görüşecek, onların -kendi hareketini kastediyorum- görüş ve önerilerini alacak, bu şekilde toplanacak kongreyi fiziken olmasa bile çeşitli iletişim imkanlarıyla yönetme kabiliyetine sahip olacak. İşte o zaman zaten herkes muhatap alınmış olacaktır. Dolayısıyla bu sorun bu şekilde ancak giderilebilir. Hükümet bunun farkında, devlet bunun farkında. Dolayısıyla farkında olmaları, adım atmaları gerektiğini gösteriyor.
 
Sürecin gidişatına baktığınızda ön görüleriniz neler? 9’uncu ateşkes süreci barışla sonuçlanacak mı?
 
Türkiye'de barışın sağlanması ve Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesi konusunda çok uzun bir süredir mücadele eden bir insanım. Devlet diyaloğu 93'te başladı. 93'te başlayan süreçlerin tamamını çeşitli dönemler itibariyle uzaktan ve yakından izlemiş, bazen katkı sunmuş, bazen farklı noktalarda görev almış, Akil İnsanlar Heyeti içerisinde yer almış bir insanım. Bu sefer Sayın Öcalan çok kararlı. 93'te başlattığı bu süreci bu sefer sonuçlandıracak. Onun kararlılığı çok önemli. Öncelikle halkımızın bunu bilmesi gerekir.
 
 
Sürecin başarılmaması için hiçbir neden yok. Yeter ki dikkatli olalım, sürecin amacına ve ruhuna uygun davranalım, üzerimize düşen görevleri yerine getirelim. 
 
Bu yeni bir süreç değil. Tabii ki yeni özellikleri var döneme göre. Sayın Öcalan'ın 93'te başlattığı, 2013'te mutlaka yapmak istediği ama Ortadoğu'daki gelişmeler nedeniyle bir türlü olmayan süreç, şimdi tam da Sayın Öcalan'ın demokratik ulus çözümü paradigmasına uygun olarak sonuçlanmalı. Türkiye artık bu paradigmadan kaçamaz. Sağ siyasetçiler, bunu tarihsel olarak Türk-Kürt ittifakını yeniden canlandırma olarak söylüyorlar. ama Sayın Öcalan zaten bunu yıllardır demokratik ulus çözümü olarak söylüyor. Şimdi koşullar uygundur. İç ve dış koşullar uygundur. Türkiye'de ilk defa ana akım siyasi partilerin tamamı süreci destekliyor. Bakın bu ilk defa yaşanıyor. Yani Cumhur İttifakı birleşenlerinin ana omurgası AK Parti ve MHP süreci destekliyor.
 
Yine o ittifakın içerisinde yer alan çeşitli ulusalcı diye tabir ettiğimiz çevreler süreci destekliyor. Yani destek beyanlarını açıkladılar. CHP, yani Sayın Özgür Özel kesinlikle süreci destekleyeceğini açıkladı. Bu çok çok önemli bir durumdur. Çünkü CHP'nin çağrıyı desteklemesi çok önemlidir. Zaten biz DEM Parti olarak bu sürecin içerisindeyiz.
 
Bir başka nokta Sayın Öcalan’ın 27 Şubat çağrısını uluslararası camia destekledi. Birleşmiş Milletler, Türkiye'nin batılı müttefikleri ve Avrupa Birliği destekledi. Şimdi böyle olunca bu sürecin başarıya ulaşmaması için hiçbir neden yok. Yeter ki bizler çok dikkatli olalım, sürecin amacına ve ruhuna uygun davranalım, çeşitli provokasyonlara karşı uyanık olalım ve üzerimize düşen görevleri yerine getirelim. Ben o açıdan bu sürecin aşama aşama gerçekleşeceğini düşünüyorum.
 
Bu "fırsat" kaçırılırsa Türkiye'ye etkileri ne olur? 
 
Türkiye artık bu fırsatı kaçıramaz. Çünkü şu anda içinde bulunduğu ekonomik durum bu fırsatı kaçırmasına imkan tanımıyor. Yani bu fırsat kaçarsa Türkiye ekonomik olarak çökebilir. Bu fırsat kaçarsa Türkiye siyasi olarak çok büyük bir çalkantı içerisine girebilir. Bütün siyasi partilerin sorumlu davranması gerekir. Yani çeşitli siyasi çıkarlar uğruna heba edilebilecek bir süreç değildir bu süreç. Hepimizin mutlaka ve mutlaka Sayın Öcalan'ın bu çağrısını gerçekleştirecek bir pozisyon almamız gerekiyor. Bu önemlidir.
 
Nitekim MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin tutumu da bunu göstermektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın heyetimizi kabul etmesi, bizim parti olarak Sayın Adalet Bakanı ile yaptığımız görüşmeler aslında artık geri dönülmez bir noktaya girdiğimizi de gösteriyor. Kaldı ki kişisel gözlemim, bu saatten sonra kimse geri dönemez. Ben sürecin başarıya ulaşacağını düşünüyorum.
 
MA / Fırat Can Arslan
 

Diğer başlıklar

10:34 Eşbaşkanlardan ‘Umut ve Özgürlük’ mitingine davet
09:32 Libya uçak kazasını incelemek için heyet gönderdi
09:07 3’ü kadın 4 öğrenciyi yaralayan kişi tutuksuz yargılanıyor
09:06 4 Ocak mitingine çağrı: 'Umut hakkı' bir halkın umudunun ilkesidir
09:06 Şaqayiq Nowruzi: İran’da kadın hareketi akan bir nehir
09:05 Kürdistan'da 300’ü aşkın arkeolojik alan baraj suları altında bırakıldı
09:04 Kadifekale'de özel savaş politikasına karşı yürüyüş
09:03 Erdoğan ‘kesinlikle bulacağız’ demişti: İnal’dan 20 yıldır haber yok
09:03 2026’da kadın mücadelesi ve örgütlülüğü daha da güçlenecek
09:02 Roboskî 14 yıldır kanıyor: Acımızı barış dindirir
09:01 Sistematik tacize uğrayan çocuğa polisten soru: Annen iftira mı atıyor?
09:00 Zam, enflasyon, yoksulluk: Türkiye 2026’ya ekonomik çöküşle giriyor
09:00 27 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:09 Şêx Meqsûd ve Eşrefiye'ye saldırı
07:57 38 il için yağış uyarısı
00:05 Demokratik Suriye Meclisi: 10 Mart Mutabakatı’nın başarısı acil bir ulusal öneme sahiptir
26/12/2025
23:50 Artuklu’da meşe ve çam fidanları toprakla buluştu
23:43 Gözaltına alınan gazeteci Mezarcı serbest bırakıldı
22:56 Amed’de bir kadını katleden Siraç Kartal tutuklandı
22:52 DEM Parti: Saldırılara karşı ortak mücadele hayati önemdedir
22:25 DAİŞ gümrük devriyesine saldırdı: 3 yaralı
22:03 Alevi Yüksek Meclisi: Cami saldırısının sorumlusu Şam’dır
21:36 Bakan Tunç’tan 11’inci Yargı Paketi savunması: Ceza adaletini sağlamaya yönelik bir düzenleme
21:25 Ankara'da Şeva Yelda kutlaması
20:40 Gazze’de can kaybı 70 bin 945’e yükseldi
20:28 Amed’de iş cinayeti
20:11 Süveydalı tutuklular açlık grevine başladı
20:05 Antalya'da polis şiddetine tepki: Sorumlular cezalandırılsın
19:23 Humus’taki cami saldırısını HTŞ’nin ‘eski’ kolu üstlendi
19:05 Alevi örgütlerinden katliamlara karşı mücadele çağrısı
18:28 Wan’da 223 işçinin eylemi sürüyor: Ne zaman dur diyeceksiniz?
18:18 HDK’deki çalışmaları nedeniyle sosyolog Berfin Azdal’a hapis cezası
18:12 'Yomra’da doğa talanına izin vermeyeceğiz'
17:24 MESEM protestosunda tutuklanan öğrencilere tahliye
17:22 Yeniden Refah Partisi’nden 102 kişi istifa etti
17:09 Mêrdîn’de 3 kişinin öldürülmesine dair hukukçular ve aileden açıklama
17:08 Katliam Yasası'nın durdurulması için BM'ye başvuru yapılacak
16:21 Humus’ta Alevilere ait camiye saldırı: Çok sayıda ölü ve yaralı var
16:20 Bayram ve Yıldeniz aileleri yaşamını yitiren yakınlarını andı
15:56 Keskin Bayındır: 7'den 70'e herkes mitinge katılmalı
15:49 Ankara'daki barınaklarda 10 ayda 17 bin köpek ölümü
15:42 Selma Kara'yı katleden faile ağırlaştırılmış müebbet cezası istemi
15:41 Şirnex’te ağaç kıyımının üstü brandayla örtülüyor
15:15 ABD'den Nijerya'ya DAİŞ operasyonu
15:12 Katliamın üzerinden 14 yıl geçti: Roboskî süreç açısından turnusol kağıdıdır
14:39 Adana'da 4 Ocak mitinginin çalışmaları için start verildi
14:34 Leyla Zana'ya saldırı ve hakaretlere suç duyurusu
14:13 Emeklilerden asgari ücret protestosu
13:54 Katliamların aydınlatılması için hukuki düzenleme ve komisyon talebi
13:53 Tutsaklara yeni yıl kartı
13:52 Humus’ta camide patlama: 3 ölü, 5 yaralı
13:28 ABB Başkanı Mansur Yavaş hakkında soruşturma izni talep edildi
12:43 Yolda önlem alınmamasına tepki: Hakkari’de ölüm var!
12:32 4 Ocak mitingine çağrı: ‘Umut hakkı’nı savunmak, barışı savunmaktır
12:30 DTSO Meclisi’nden çağrı: Barış ve ekonomi için somut adım şart
12:27 Nihal Ay’ın taziyesine kitlesel ziyaret
11:25 Enflasyonun düşeceğini bekleyenlerin oranı düştü
10:50 AİHM İmamoğlu dosyasını ‘öncelikli’ inceleyecek
10:16 Buca Belediyesi işçileri yeniden iş bıraktı
09:59 Süreç anketi: 'Umut hakkı' talebi yüzde 71 oranında
09:43 Karasu: Kürt halkının iradesinin dikkate alınması gerekiyor
09:20 Mazlum Ebdî Şam’a gidecek
09:17 Doğum izni düzenlemesi: Kadınların hayatını zorlaştıracak
09:17 Edebiyat, folklor, bilim ve direnişin sesi: Sehîdê Îbo
09:15 Kadınların talepleri 'yetersiz elektronik kelepçe' gerekçesiyle reddediliyor
09:14 Wan Barosu Cezaevi Komisyonu'ndan Kaya: Süreci sabote etmek isteyen hapishane ve yönetimleri var
09:13 Yazar Tunç: Mereş'te yaşananlar soykırımdı, devlet yüzleşmeli
09:13 Sanatçılar: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için miting alanını dolduralım
09:07 Gaxan'ın bu yılki gündemi: Demokratik toplum ve barış
09:06 Dumlu'da tutsaklara sistematik şiddet
09:01 İnsan hakları ve yargı açısından garabet bir yıl geride kaldı
09:00 Avrupa yıl boyunca Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü haykırdı
09:00 26 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:49 Çok sayıda kent için kar ve sağanak uyarısı
08:40 Futbolda bahis soruşturması sürüyor: 29 kişi hakkında gözaltı kararı
08:32 Colemêrg'de bir araç Zap Suyu'na yuvarlandı
08:30 Asgari ücret artışı Resmi Gazete'de yayımlandı
25/12/2025
23:55 Selim Sadak’ın hayati riski sürüyor
23:17 Erdîş’te yangın: 15 kişi hastaneye kaldırıldı
23:13 Wan’da kavgada bir kişi hayatını kaybetti
21:34 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’de abluka sürüyor
21:25 Asgari ücrete tepki: Geçim artık imkansız
20:56 Boş dairede bir kadın hayatını yitirmiş halde bulundu
20:17 Pulur’da Gaxan kutlandı
20:12 Aralık ayı katliamları yürüyüşle protesto edildi
19:37 Minbic’te 1 çocuk katledildi
19:35 İsrail Lübnan’da aracı hedef aldı: 2 ölü
18:54 DEM Parti İzmir Kadın Meclisi: Leyla Zana onurumuzdur
18:41 Geçiş hükümetine bağlı gruplar bir çocuğu katletti
17:35 Mazlum Alas'ın taziyesine kitlesel ziyaret
17:14 İran Kürt yurttaşa idam cezası verdi
16:47 Gazeteci Aykol'un tedavisi sürüyor
16:40 Emeklilerden iktidar protestosu: Bu iktidar sermayenin iktidarıdır
16:38 Nihal Ay'ın taziyesine kitlesel ziyaret
15:33 Pêrtag Belediyesi, GES kurulması için 350 dönümlük araziyi kiraya verdi
15:20 Mazlum Ebdî: Entegrasyon noktasında ortak anlayışa varılmıştır
15:04 MED TUHAD-FED: İstasyon Meydanı'nı barış meydanı yapalım
14:45 Sudan’da 73 kadın ve 29 kız çocuğu alıkonuldu
14:44 'Ajanlaştırma baskısına' karşı mücadele vurgusu
14:36 Ayşegül Doğan: Türkiye Suriye’de yapıcı rol oynamalı
13:36 İslami Araştırmalar Federasyonu eşbaşkanları seçildi
12:46 Eğitim Sen: Şiddeti çözmek uzun vadeli eğitim politikalarıyla mümkün
12:12 DEM Parti'den Leyla Zana'ya yönelik saldırılara karşı suç duyurusu
12:10 Mêrdîn'de Süryaniler ‘Doğuş Bayramı’nı kutladı
11:47 Wan'lı yurttaşlar: Devlet adım atsın
11:35 Libya heyetini taşıyan jete ilişkin yeni detaylar
11:16 Abdullah Öcalan: Demokratik İslam, Medine Vesikası’nın ruhuna dönmektir
11:09 Fenerbahçe Başkanı Saran adliyeye sevk edildi
11:00 Tülay Hatimoğulları: Kürt meselesi herkesin yüzleşmesi gereken bir meseledir
10:48 Riha’da ‘Umut ve Özgürlük’ mitingine çağrı
10:32 70 yaşındaki gazeteci 70 gündür direniyor
09:37 Kadınlara 4 Ocak çağrısı: Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünü haykıralım
09:30 Kriz, toplumsal çöküş ve direniş: Zibechi'den alternatif bir dünya okuması
09:28 Ercan Yılmaz: Meclis’e sunulan raporlar meseleyi çözme noktasında eksik
09:23 Bastonuyla açtığı çukurlara ‘umut tohumlarını’ ekti
09:21 Ekonomist Döğüş: Asgari ücret yoksulluk sınırına göre tanımlanmalı
09:19 'Cezaevlerinde sürece provokasyon' uyarısı
09:17 Kadın balıkçılar 120 gündür balık çiftliği nöbetinde
09:09 Hastanedeki ‘hukuksuzluğa’ dava açacak savcı arıyor!
09:06 GABB Eşbaşkanı Neslihan Şedal: Yerele yetki ülkeyi bölmez, bütünleştirir
09:02 İran ve Rojhilat'ta 2025: Tarihi bir kırılma yılı oldu
09:00 25 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:37 Meteoroloji'den çok sayıda il için uyarı
24/12/2025
23:53 Paris'te katledilenler anıldı: Avrupa gerçeği açığa çıkarsın
22:47 Nijerya’da camide patlama
20:46 Kadın Emeği Almanağı'nın sergisi düzenlendi
20:27 Sadettin Saran tekrar gözaltına alındı
19:42 QSD: 6 DAİŞ’li yakalandı, bomba yüklü araç etkisiz hale getirildi
19:37 Şehitler Mağarası’nda 33 yıl sonra ilk anma
19:29 KHK eyleminde asgari ücret tepkisi
19:23 Asgari ücret protestosu: Bu sömürü düzenine mahkum değiliz
19:19 CHP’li Alp’ten CHP’li Dikbayır’a: Kürtlerin inkarı çoktan tarih oldu
19:13 11’inci Yargı Paketi itirazlara rağmen kabul edildi
19:08 Gülistan Kılıç Koçyiğit'ten siyasi tutsakların kapsam dışı bırakılmasına tepki
18:34 7,5 aylık bebeğin darp edildiği ortaya çıktı
18:30 Aralık ayı açlık sınırı 30 bin 665 lira
18:27 Mereş Katliamı anması: Yüzleşmeden barış olmaz
18:19 Netayahu’dan Gazze’ye saldırı tehdidi
18:16 Depremde can kayıplarında sorumluluğu olanlara tahliye yok
18:08 11'inci Yargı Paketi görüşmeleri: 'Kürtler annesini görmesin' paketidir
17:38 Zonguldak'ta 2 kadın katledildi
17:31 Okul bahçesinde araç çarpan çocuk yaşamını yitirdi
17:14 Geçiş hükümeti ateşkesi ihlal ediyor
17:01 Şam’a bağlı güçlerin Halep’te katlettiği kadın son yolculuğuna uğurlandı
16:48 Sidar Amed'in yaşamını yitirdiği açıklandı
16:35 Erdoğan'dan CHP'ye rapor eleştirisi: Çözüme dair hiçbir reçeteleri yok
16:18 ABD’den Venezuela’ya askeri müdahale hazırlıkları: Kuşatma sürüyor
16:17 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Rapor barışın hukuksal altyapısını oluşturmalı
16:15 Gazeteci Aykol'un sağlık durumunda değişiklik yok
16:02 Kurtulmuş’tan ‘süreç’ uyarısı: Türkiye kuşatılmaya çalışılıyor, çok vaktimiz kalmadı