DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi: Kürt sorunun çözümü için eşitlik gerekiyor

İSTANBUL - DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Asalettin Aslanoğlu, yürütülen süreçte anayasanın temel hakları tanınır hale getirilmesi gerektiğini ifade ederek, "Kürt sorunun çözümü için eşitlik gerekiyor" dedi. 
 
Kürt Halk Abdullah Öcalan'ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ile başlayan süreç, Milli Meclis’te “Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu”nun çalışmalarıyla devam ediyor. Çalışmalar kapsamında komisyonda yer alan partiler, kişilerin yanı sıra kurum temsilcilerinin dinlenmesi için önerilerini yaptı. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) dinlenmesini istediği kurumlarından biri de Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK).
 
DİSK'in sürece dair görüşleri ve yürütülen çalışmaların başarıya ulaşması için atılması gereken adımlara dair DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Asalettin Aslanoğlu ile konuştuk. 
 
‘DİSK’İN TUTUMU NET’
 
DİSK'in barıştan yana tavrının net olduğunu belirten Aslanoğlu, DİSK'in işçi ve emekçi sınıfını temsil ettiğini söyledi. Savaşın emekçilere ve halka maliyetinin farkında olduklarını dile getiren Aslanoğlu, "Savaş koşullarında ürettiğimiz servetin faizcilere, silah tüccarlarına ve rantiyecilere nasıl aktarıldığını görüyoruz. O nedenle her zaman barıştan, barış içerisinde adil paylaşımdan yana olduğunu net bir biçimde ifade etmiştir. DİSK'in bu güne kadar sürece dair doğrudan bir eyleme ve etkinliği olmadı. Zira daha önce de benzeri bir süreç yürütüldü. Çok güvensiz bir ortamda ne olduğu anlaşılmadan, arka planına bakılmadan süreç kesildi. O süreci yürütmeye çalışan insanlara çok ağır faturalar ödetildi. O nedenle şu anda da benzeri bir güvensiz ortama gidip gitmeyeceği belli olmayan bir süreçle ilgili sadece DİSK'in değil, DİSK gibi pek çok örgütün ve sözü dinlenen kişilerin konuşmaktan kaçındığını rahatlıkla gözlemleyebilirsiniz. Olayın biraz daha netleşmesi gerekir" diye belirtti. 
 
'KÜRTLERİN HAKLARI TANINMALI’
 
Kimlik siyasetine dayalı çatışmaların durdurulması gerektiğini söyleyen Aslanoğlu, herkesin kendini eşit ve özgür hissettiği barış koşullarının sağlanmasını desteklediklerini vurgulayarak, ekledi: "Komisyon, şu an itibariyle çalışmalarının çok başındadır. İlk başta şeffaflık, temsiliyet ve sözcülük gibi konular konuşuldu. Eğer orada aksayan, yanlış giden ve tek kanaldan yürütmek gibi bir durum söz konusu olursa elbette DİSK de bu konuda görüşlerini açıklayacaktır. Bence daha çok erkendir. Farklı siyasal kimliklerden partilerin bir araya gelip, Meclis'te bu sorunu yürütüyor olmaları çok anlamlı ve doğrudur. Konuşulan konuların şeffaf bir biçimde toplumla paylaşılıp, ilerleme sağlanmasını ümit ediyoruz.” 
 
'ÇÖZÜM EŞİT HAKLARLA MÜMKÜN'
 
"Kürt sorunun çözümü için eşitlik gerekiyor" diyen Aslanoğlu "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın ülke toprakları içerisinde yaşayan bütün yurttaşlara temel insan haklarından kaynaklı haklarını tanınır hale getirmesi gerekiyor. Kürtlerin haklarının tanınması gerekiyor. İnsan hakları evrensel belgelerine, Avrupa şartına konulan çekincelerin kaldırılıp, çağın gerektirdiği bir anayasanın toplumun tüm kesimleri ile birlikte hazırlanması ve bunun belgelere geçmesi gerekiyor. İnsan hakları külliyatının, insanlık tarihine hediye ettiği temel insan haklarının tamamının kabul gördüğü bir anayasa ve yasal düzenlenin yapılması, bütün siyasi tutsakları kapsayan bir af çalışmasının yürütülmesiyle beraber bir sonuca gidilebileceğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
 
'EKMEĞİMİZİ SAVAŞ BARONLARINA YEDİRMEKTEN BIKTIK'
 
İşçi sınıfının en çok arzuladığı şeyin barış olduğunu vurgulayan Aslanoğlu, şöyle devam etti: "Savaşın bütün faturası işçi sınıfı ile emekçi halka çıkartılır. Uzun çalışma süreleri, angaryalar, ürettiğimiz değerlerin savaş baronlarına transfer edilmesi, faize transfer edilmesi gibi bütün bunların faturasını doğrudan doğruya işçi sınıfı öder. O nedenle başından itibaren bu konuda tavrımız, düşüncemiz nettir. 12 Eylül'de DİSK yargılanmasının içerisinde Barış Derneği yargılanması da vardır. DİSK'in tarihine vakıf olanlar bunu net bir biçimde görecekler. Barış dediğimiz için bedel ödemiş bir örgütüz ve emekçiler için ısrarla barış demeye devam ediyoruz. Çünkü işçi sınıfının ekmeğini, emeğini savaş baronlarına yedirmekten bıktık. Bunu asla kabul etmiyoruz. Barış, dünyanın en güzel şeyidir. İnsanların kendisiyle, karşısındakiyle, kendisine benzemeyen ile barışması, saygı göstermesi, ekmeğini bölüşmesi en büyük arzumuzdur. Bu sürece bütün toplumun destek vermesini talep ediyoruz." 
 
MA / Melik Çelik