Mahkeme ‘hukuki menfaat’ gerekçesiyle Akbıyık’ın iddialarını esas almadı

img
AMED - Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, HDP çalışanı Hilal Ada’ya dair beraat kararında, açık tanık Ümit Akbıyık’ın beyanlarını “etkin pişmanlık yasasından yararlanmak üzere hukuki menfaati bulunması” nedeniyle hükme esas almadı.
 
Etkin Pişmanlık Yasası’ndan yararlanan Ümit Akbıyık'ın beyanları doğrultusunda Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 216 kişi hakkında soruşturma başlatıldı. 25 Nisan 2023 günü 21 ilde yapılan operasyonlar sonucunda aralarında gazeteci, avukat, siyasetçiler ve sanatçıların da olduğu çok sayıda kişi gözaltına alınıp bazıları tutuklandı, haklarında davalar açıldı.
 
İtirafçı Akbıyık’ın “Amed'deki eylemleri koordine eden Kurumlar Koordinasyonu’nda yer aldığı” ve “Adalet Nöbeti'ni organize ettiği” yönündeki beyanları üzerine bu kişiler arasında bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) çalışanı Hilal Ada hakkında  “örgüt üyeliği” suçlamasıyla dava açıldı.
 
Davaya bakan Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, yapılan yargılama sonucunda beraat kararı verdiği HDP çalışanı Ada’ya ilişkin gerekçeli kararını açıkladı.
 
YARGITAY KARARI HATIRLATILDI
 
Kararda, Yargıtay’ın “Etkin Pişmanlık Yasası”ndan yararlanan kişilerin beyanlarının hükme esas alınamayacağı yönündeki kararına atıf yapıldı. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 12 Eylül 2018 tarihli ve “2018/2944 Esas, 2018/2741 sayılı” kararında “itirafçı sanık olup tanık sıfatı ile dinlenilen, etkin pişmanlıktan yararlanmak için sanık aleyhine beyanda bulunma hususunda hukuki menfaati bulunan kişinin anlatımının tek başına hükme esas alınamayacağına” hükmetti. 
 
4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay’ın bu hükmüne atıf yaptığı gerekçeli kararında, sanığa ilişkin dosyada yer alan HTS kayıtları, tespit tutanağı, teşhis tutanakları ve yer gösterme işleminin tümünün Akbıyık’ın ifadelerine dayanması nedeniyle hükme esas almadı.
 
Kararda şu ifadeler yer aldı:“… dosyada belirtilen hususlar dışında somut bir delilin yer almıyor olması hususları göz önüne alınarak sanığın atılı suçları işlediğini kabule elverişli her türlü şüphe ve tereddütten uzak, cezalandırmaya yeterli, somut delil elde edilemediğinden ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği; yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı anlaşıldığından, 5271 sayılı CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince sanığın beraatına karar verilmesine…” 
 
SAVCILIK İTİRAZ ETTİ
 
Mahkemenin gerekçeli kararını açıklanmasının ardından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı “hukuka aykırılık” iddiasıyla kararın bozulması için Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi’nde itirazda bulundu.