İSTANBUL - Yüksek enflasyon artışı ile birlikte yapılan zamların emekçiler açısından hem işsizlik hem de gelir kaybı anlamına geldiğini kaydeden DİSK, "Krizi biz işçiler yaratmadık, bedelini de biz ödemeyeceğiz" açıklaması geldi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) enflasyondaki hızlı yükselişine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Haziran 2018 tüketici fiyatları artışının (TÜFE) aylık yüzde 2,6; yıllık 15,4 olarak gerçekleştiği hatırlatılan açıklamada, "Bu oran 2004 - 2018 arası 15 yıllık dönemde gerçekleşen en yüksek tüketici fiyatları artışıdır. Türkiye tekrar yüksek enflasyonlu bir döneme doğru sürüklenmektedir.Gıda ve ev eşyası enflasyonu 18,9 olarak gerçekleşirken, ulaştırma hizmetlerindeki artış ise yüzde 24,3 olarak gerçekleşti.Öte yandan enflasyonun düşük ücretli, yoksul ve emekli tüketiciler açısından daha yüksek olduğunu söylemek mümkündür. Her sene yaz aylarında sebze ve meyve fiyatlarının ucuzlamasıyla enflasyonun düşmesi beklenirken bu sene tam tersi bir tablo ile karşı karşıya kaldık. Aylık en yüksek artış yüzde 5,98 ile gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yaşandı. Yani, gıdanın ucuzlaması beklenen bir dönemde gıda fiyatlarındaki hızlı artış enflasyonu yukarıya çekti. Kısacası Haziran ayında işçilerin, emeklilerin, tüm ücretlilerin ekmeği küçüldü" denildi.
'ARTIŞLAR ÇALIŞANLARIN GELİRLERİNİ ERİTİR'
Enflasyon rakamlarının önümüzdeki aylarda da artış eğilimde olacağının belirtildiği açıklamada, yaşanan artış ile birlikte ortaya çıkan tabloya dair de şu ifadelere yer verildi: "Seçim sonrası yapılan zamların henüz istatistiklere yansımadığı dikkate alınacak olursa tüketici fiyatlarında önümüzdeki aylarda önemli artışlar yaşanacaktır.Dövizdeki tırmanışın etkileri de önümüzdeki aylarda fiyatlara yansımaya devam edecek.Enflasyondaki hızlı artış 19 milyon civarındaki ücretli ve maaşlı çalışanın gelirlerinin reel olarak erimesine yol açıyor. Bu nedenle asgari ücret başta olmak ücretler revize edilmeli ve enflasyon kaynaklanan kayıp ile büyüme artışı eklenerek ücretler yeniden belirlenmelidir. Asgari ücrete 2018 yılı için yapılan yüzde 14 civarındaki zam daha şimdiden enflasyonun altında kalmıştır. Asgari ücret yıl sonu beklenmeden gözden geçirilmeli ve enflasyon artışı ve büyüme dikkate alınarak yeniden hesaplanmalıdır."
'KRİZİN BEDELİNİ BİZ ÖDEMEYECEĞİZ'
Yaşanan artışlar ve zamların emekçiler açısından hem işsizlik hem gelir kaybı anlamına geleceğinin altı çizilen açıklamada, "Bu krizin faturası her zaman olduğu gibi emekçilerin sırtına yüklenmeye çalışılacaktır.Nitekim seçimlerin hemen ardından peş peşe gelen zamlar, acı reçetenin uygulanmaya başlandığını gösteriyor.Israrla sürdürülen sermaye yanlısı neoliberal politikaların ve hükümetin kendi beceriksizliğinin ürünü olan ekonomik krizin faturası emekçilerin sırtına yüklenemez. Krizi biz işçiler yaratmadık, krizin bedelini de biz ödemeyeceğiz" denildi.