İZMİR - Bugüne kadar ki politikaları nedeniyle 24 Haziran’da yapılacak baskın seçimde kamu emekçileri olarak iktidara gereken dersi vereceklerini söyleyen KESK İzmir Şubeler Platformu İzmir Dönem Sözcüsü Hasan Ali Kılıç, “faşizmin ömrünün kısa” yorumunda bulundu.
AKP Hükümeti’nin aldığı baskın seçim kararı ile seçmenler, 24 Haziran'da sandık başına gidecek. 16 yıldır tek başına iktidarda olan AKP’nin bu zamana kadar izlediği politikaların yol açtığı olumsuzlularla birlikte en çok etkilediği kesimlerin başında ise kamu emekçileri geldi.
Geride kalan yıllar içerisinde kazanımlarının bir bir ellerinden alınmasının yanı sıra 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) ve beraberinde yayınlanan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) bu güne kadar 20 bin kamu emekçisi işlerinden ihraç edildi.
“Güvenlik soruşturmaları" ile baskı altına alınan emekçilerin çalışma koşulları ağırlaştırıldı, dile getirdikleri tüm talepleri de yine OHAL gerekçesi ile reddedildi. Bu koşullar ezilen altında en az 52 kamu emekçisi ise, OHAL süresince yaşamına son vermek zorunda kaldı.
Bu tablo içerisindeki kamu emekçileri umutlarını 24 Haziran’da yapılacak seçimlere bağladı. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İzmir Şubeler Platformu sözcüsü Hasan Ali Kılıç, 24 Haziran’ın kamu emekçileri için ne anlam taşıdığını değerlendirdi.
'EKSİK BİR İTTİFAK'
Sözlerine Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) İyi Parti (İP), Saadet Partisi (SP) ve Demokrat Parti (DP) ile ittifak yapacağı ittifaka değinerek başlayan Kılıç, Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) ittifak dışında tutmasının ve CHP'nin ittifak görüşmelerinde demokratik kitle örgütlerinin görüş ve önerilerine başvurma gereği duymamasını eleştirdi.
Kamu emekçileri olarak 24 Haziran’da yapılacak baskın seçimde iktidara gereken dersi vereceklerini belirten Kılıç, 24 Haziran seçimlerinin tek muhalefetinin HDP olduğunu belirtti. HDP dışında sahada bulunan partilerin ise alternatif sağ bir arayış içine girdiğine dikkat çeken Kılıç, CHP’nin sağ alternatif ile ittifak yaparak eksik bir ittifak yaptığını kaydetti.
‘ÜLKE TEKÇİ SÖYLEM VE KARARLAR İLE YÖNETİLİYOR’
Sağ bir ittifakın alternatifinin başka bir sağ ittifak olamayacağını kaydeden Kılıç, AKP-MHP ittifakının alternatifinin sosyal demokrasi, özgürlük, hakikat ve barış olduğunu söyledi. Kılıç, baskın seçimi kararı alan AKP ve MHP’nin bu kararı almasındaki tek nedenin Kürt sorununun çözümünden kaçmak olduğunu kaydederken, ülkenin temel sorunlarından biri olan Kürt sorununun çözülmesi gerektiğini ifade etti. Kılıç, bu konuda şunları söyledi: “Siz bu ülkedeki Kürt sorunu çözmezseniz 'bu ülkeye biz demokrasiyi tesis ettik' diyemezsiniz. Yani Kürtler; ‘işte bizde kültürümüzü tarihimizi geleneklerimizi yerine getirmek istiyoruz. Ana dilimizi konuşmayı bütün dünyadaki halklar gibi kullanmak istiyoruz. Kardeşçe bir arada yaşayarak bütün halklarla bir arada yaşamak istiyoruz’ diyorlar. Bu kadar demokratik bir talep insani bir talep, doğuştan insana tanınması gereken bir hak.
Bakıldığında AKP hükümeti OHAL ilan edildikten sonra ülkeyi anti demokratik bir şekilde yönetiyor. Grevleri yasaklıyor. İşçilerin demokratik taleplerini bastırıyor. Kamu emekçilerinin taleplerini bastırıyor. İhraçlar yaşanıyor. Ayşe öğretmen 'çocuklar ölmesin' dediği için şu an cezaevinde. Yani siyasal iktidarın istem ve talepleri doğrultusunda dizayn olabiliyorsa işine devem edecek yoksa işten kovulacak. Böyle bir gidişat var. Sağlık alanında da böyle. Hukuk ayaklar altına alınmış, yasama-yürütme-yargı tamamen diskalifiye edilmiş. Tekçi bir söylem ve kararla ülke yönetiliyor. Bir an önce ülkenin demokrasiye geçmesi gerekiyor. Tabi demokrasiye geçmesi içinde demokrasi savunucularının önemsenmesi gerekiyor.”
Kılıç, Kürt sorunu çözülmediği ve barış ortamının tesis edilmediği sürece ise, ülkedeki krizin devam edeceğini vurgulayıp, OHAL şartlarında seçime gidildiğini hatırlattı.
Bütün halkların baskıcı ve faşizan uygulamalardan bıkmış durumda olduğunu dile getiren Kılıç, halkın bu konuda net olduğunu ve kendilerinin de ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti.
‘NEDEN FAŞİZİME GEÇİT VERMEYECEĞİMİZİ ANLATACAĞIZ’
19 aydır işsiz kalan ve ihraç edilen 30 bine yakın kamu emekçisinin sandıkta olması gerektiğini dile getiren Kılıç, işini, aşını ve geleceğini geri alabilmek için sandıkta gereken cezayı AKP ve MHP ittifakına vereceklerini belirtti.
Kılıç, çocuklara onurlu bir gelecek bırakabilmek için sandıklara gidip oy kullanacaklarını ve sahip çıkacaklarını kaydetti. Kılıç, “Tacize ve tecavüze, kadına yönelik şiddete karşı itirazımızı büyütmek için sandıkta olmalıyız. İnsanca yaşanacak bir ücret elde etmek için sandıkta olmalıyız. Her şeyden önemlisi bu ülkedeki hukuku hakikati adaleti oturtmak için sandıkta olmalıyız. Barışı bir arada yaşamı kardeşliği savunmak için, insanca bir yaşam için sandıkta olmalıyız. Baskın seçim kararı, AKP ve MHP iktidarının ülkeyi daha fazla yönetemeyeceğinin ilanıdır. Büyük bir mücadele azmiyle kapı kapı dolaşıp, faşizme niçin geçit verilmemesi gerektiğini anlatacağız” diye konuştu.
'SAVAŞ POLİTİKALARINA VE GERİCİLİĞE İZİN VERMEYECEKLERİNİ'
“7 Haziran ve referandumda açığa çıkan ‘Hayır’ iradesi bu topraklarda faşizmin ömrünün çok da uzun olmayacağının somut göstergesidir” diyen Kılıç, savaş politikalarına ve gericiliğe izin vermeyeceklerini aktardı.
AKP hükümetinin 16 yıllık iktidar sürecinde toplumda ciddi bir kutuplaşma yarattığını dile getiren Kılıç şunları söyledi: “Hukuk bugün birilerinin iki dudağı arasında çıkan bir söz haline gelmiştir. Hukuk, adalet, parlamento, yasama, yürütme yargı yok olmuştur. Ülkeler arasında değer kaybetmiştir. Bu ülkede yaşayan bizim vatandaşlarımız dedikleri Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan insanlarımız gerçekten acı içinde. Suriye sınırında Efrin'e girerek açıkçası Türkiye bir batağa girdi. Sorunu çözeceği yerde sorunu büyüttü. AKP umut olmadı. Var olan umudu köreltti. Bunlara karşı mücadele devam edecektir. Barış yerine savaş çığırtkanlığı yapanlar bugün demokrasiyi yerle bir edenler seçimleri kazanmaz. İnsanların da tercihlerini ona göre kullanacağına inanıyorum.”