İzmir’de 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde Gündoğdu Meydanı’nı dolduran onbinler, pankartları, sloganları ve dövizleri ile taleplerini haykırdı. Tüm renkleriyle bir araya gelen emekçiler, kadınlar, sendikalar ve siyasi partiler, AKP’nin 16 yıllık iktidarının anti demokratik uygulamaları protesto etti. Seçim arifesinde olunduğunu ifade eden işçiler, 24 Haziran’a kadar her günün 1 Mayıs olacağı vurgusu yaptı. Meydanda verilen mesajın net alınması gerektiği görüşünü dile getiren emekçiler, iktidardan hesap soracaklarını söyledi. 

 

'24 HAZİRAN HALKLARIN ZAMANI’ 

 

Seçimlerde halkların kazanacağını dile getiren Ali Babus, “Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarını işçiler ve Kürt halkının oyları belirleyecek. Bu nedenle Kürtleri yabana atarak politika yürütmek kolay değil. Biz inanıyoruz ki 25 Haziran’da yönetimi halk devralacak. Tarih bir kez daha tekerrür etmeyecektir. Çünkü bizde böyle bir potansiyel var. Burada da kazanan işçi sınıfı ve tüm halklar olur. Birilerin kendi koltuklarını koruma, kollama amacıyla demokratik davranmadıklarını görüyoruz. Demokratik davranmadıkları yerde koltuklarından olacaklar. Su kaynama derecisine geldi. Biz bu suyu daha fazla kaynatmak için biraz daha odun atabiliriz. Gelin birlik ve beraberlik olalım” dedi.

 

‘HİÇ BİR ZAMAN SİNMEDİK’

 

AKP’nin iktidarları boyunca işçilerin ezilmesine yol açan politikalar yürüttüğünü belirten İbrahim Dilberoğlu da, işçilere “Müjde” diye sunulan ve binlerce işçinin işsiz kalması ile sonuçlanan “Taşeron Kadro” vaatlerinin de yeniden işçiyi mağdur ettiğini söyledi. Tarihin çöplüğüne giden onlarca parti olduğunu hatırlatan Dilberoğlu, “Halk kandı, kandı en sonunda yaptıkları hilelerin farkına vardı. Bunun üzerine bu partiler tasfiye edildi. Bu iktidar partisi de şimdi bu şekilde olacak. Bu seçimlerde de halk AKP’yi tasfiye edecek. Bu zulüm sona erecektir. İşçilere kazandırdığı bir şey yok. AKP’nin topluma getirdiği bir şey yok. Oyumu tamamen bu ülkede işçi sınıfına yararı olacak olan partilere veriyorum. AKP yine bir seçim karanlığı yaratmaya çalışarak, halkları sindirmeye çalışıyor. Ama hiçbir zaman biz sinmedik. Bu seçimlerde de büyük bir başarıya imza atacağız” diye konuştu.

 

‘BASKIN BASILANIN OLACAK’

 

Baskın seçimi beklediklerini ifade eden Tuana Oğuz da, şunları dile getirdi: “Bir laf var.  ‘Baskın basanındır’ derler. Ama bu sefer baskın basılanın olacak. Bugün asıl örgütlenmesi gerekilen durum tek adam diktatörlüğüne karşı sokak hareketidir. Bu sadece işçiler için değil, tüm halklar içinde geçerli. Bizim tercihimiz tek adamdan yana olmadı. Kaldı ki bu ülkede yaşayan insanlar hiçbir zaman diktatörlükten yana olmadı. Yine biz kazanacağız. Özgürlük için, kadınların kendi ekonomik bağımsızlığı için bu iktidarı düşüreceğiz. Referandumda ‘hayır’ diyerek nasıl alanları doldurduysak 24 Haziran’da da her hileye karşı yine güreşe devam edeceğiz. Bunun için ben seçim yarın bile yapılsa Erdoğan’sız bir güne uyanacağıma inanıyorum.” 

 

‘BİZ HALKIZ İKTİDARDAN DAHA GÜÇLÜYÜZ’

 

Seçimlerden umutlu olduğunu belirten Menekşe Kesebir de, “Umudunu kaybeden yaşamı da kaybeder. İktidar işçilere, emekçilere eşit, özgür, bir yaşam sunmadı. Bu nedenle artık diktatör olmasını istemiyoruz. Seçim günü hem sandıklarımıza sahip çıkacağız hem de oyumuzu demokratik olan partiye vereceğiz” diye belirtti.  

 

AKP’nin işçilere verdiği kadro sözünün işsizlik getirdiğini hatırlatan Kağan Başaran ise, kaşıkla verip kepçeyle alınan ekonominin krizde olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “Zengin daha zengin, fakir daha fakir duruma geldi. Bu sonsuza kadar gitmez. Bir yere kadar. YSK, medya ellerinde olabilir ama biz halkız ve iktidardan daha güçlüyüz. İnsanların alanları boş bırakmaması, sokaklarda, OHAL baskı altında dayatılan zulme karşı alanlarda olmamız gerekiyor.”