1 Mayıs meydanından: ‘Faşizm ittifakı’na dur demeliyiz

img

DİYARBAKIR - OHAL ve ihraçların en yoğun hissedildiği Diyarbakır’da 1 Mayıs meydanına akın eden toplumun her kesiminden yurttaşlar, 24 Haziran’da sandığa giderek “AKP-MHP faşizmine dur” deme çağrısı yaptı. 

Emek örgütleri tarafından Diyarbakır'da düzenlenen ve büyük coşkunun hakim olduğu 1 Mayıs İşçi Bayramı mitingine akın eden binler, yaşam koşullarının gittikçe kötüleştiği, OHAL'in bahane edilerek baskıların arttığı bir süreçte baskılara, güvencesiz ve esnek çalıştırmaya, OHAL ve KHK'lere itirazlarını yükselti. Kadın ve çocukların yoğunlukta olduğu alanda renkli görüntüler yaşanırken, mikrofonlarımıza konuşan işçi, işsiz, ev emekçisi kadın, doktor, engelli, üniversite öğrencisi, yaşanan hukuksuzluklara ve emek sömürüsüne “dur” demek için 24 Haziran’da sandık başına giderek, AKP-MHP ittifakının, ülkeyi tek adam rejimine sürüklemesine izin vermeyeceklerini ifade etti.
 
'OHAL'LE YARGILAYANLARI SANDIKTA YARGILAYACAĞIZ'
 
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nde çalışırken kayyum tarafından işine son verilen Orhan Uçar, 21 yıl boyunca çalıştığı kurumda hiçbir gerekçe gösterilmeden işine verildiğini söyledi. Uçar, “Bizi, geçmişimiz ve OHAL ile yargılayanları biz de 24 Haziran'da sandık başında yargılayacağız. Tek adam rejimine, KHK'lere ve OHAL’e karşı tüm işçi, emekçileri demokrasi mücadelesine davet ediyorum" dedi. 
 
‘BUNLAR BİZİ YILDIRAMAZ’
 
1 Mayıs’ın sadece işçi ve emekçilerin bayramı olmadığını, bütün ötekilerin bayramı olduğunu dile getiren ev emekçisi Zekiye Yılmaz ise "Kürtler bu ülkede en çok zulüm ve baskıya uğrayan halktır. Özellikle OHAL geldikten sonra neredeyse her evden bir annenin çocuğunu zindana attılar. Ben de bir Kürt annesi olarak bu sürecin mağdurlarındanım. Ama ne olursa olsun biz dilimizden, kimliğimizde ve topraklarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Biz Kürt anneleri olarak çok baskın seçimler ve OHAL'ler gördük, bunlar bizi yıldıramaz. Seçimlere gelince, hile ve oyunlara başvurmadan gelsinler o zaman göreceğiz kim kedi kim aslandır" ifadelerini kullandı. 
 
'TEK ADAM REJİMİNE DUR DEMEK İÇİN…’ 
 
Miting alanına gelen yüzde 90 engelli Veysi Özdemir de ülkede yaşanan eşitsizliğin hayatın her alanına yansıdığını, Erdoğan ve onunla ittifak eden MHP'ye “dur” demek için alanda olduğunu ifade etti. Özdemir, “Bu eşitsizliğin tamamen ortadan kalkması için bu iktidarın değişmesi gerekiyor. Her ne olursa olsun tek adam rejiminin engellenmesi lazım. Bu yüzden oyumu demokrasiden yana olanlara vereceğim” dedi. 
 
‘ONLAR SÖMÜRENLERİN İKTİDARIDIR’ 
 
Türkiye'de yaşanan en temel sorunun adaletsizlik ve eşitsizlik olduğunu dile getiren inşaat işçisi Salih Karakuş ise emek sömürüsünün gerçekleştiğini ve bunu kabul etmedikleri için 1 Mayıs alanında olduğunu söyledi. Mevcut iktidarın OHAL’i işçilerin grevini de önlemeye yönelik bir uygulama olarak kullandığını hatırlatan Karakuş, “İktidarlar hiçbir zaman işçinin ve emekçinin yanında yer almamıştır. Her zaman burjuvazinin yanında bir tutum sergiliyorlar. Bizi temsil etmiyorlar ve sömürenlerin iktidarıdır. Biz sömürülen ve ezilenler bu ülkenin yüzde 99'unu temsil ediyoruz. Ben de yüzde 99'a seslenmek istiyorum, sokaklara çıkmalıyız, direnmeliyiz ve hakkımızı aramaktan asla vazgeçememeliyiz onurlu bir yaşam için bu gerekli" diye konuştu. 
 
'DAHA ÖZGÜR BİR ÜLKEDE YAŞAMAK İÇİN BURADAYIM'
 
Türkiye'de OHAL rejiminin bütün ülkeyi baskı altına aldığını, kadınların, kamu emekçilerinin, öğrencilerin, haklarının hiçbir dönemde bu kadar sömürülmediğini dile getiren üniversite öğrencisi Gülcihan Taş da, “Ben bir öğrenci olarak gittiğim okulda, yani en özgür olmam gereken yerde kendimi tutsak hissediyorum. Özerk üniversite kavramı bitti. Çünkü her gün polis ve zırhlı araçların görüntüsü ile karşılaşıyoruz. Bunun yanı sıra en ufak bir sosyal etkinliğe dahi izin verilmiyor. Sınıfın içinde dahi sivil polis var. Ben daha özgür bir ülke istediğim için buradayım" ifadelerini kullandı. 
 
‘EMEKÇİLER KENDİ SİSTEMİNİ KURACAK’
 
Büyükşehir Belediyesi’nde çalışırken kayyum kararıyla işinden ihraç edilen Cevat Aydın ise, emeği iktidar tarafından sömürülen biri olarak alanda olmayı sorumluluk olarak gördüğünü ifade etti. Aydın, "Üreten kesim emekçi kesimdir. Ve eninde sonunda dünya üzerinde kendi istedikleri sistemi kuracaklar. Bunun için mücadele gerekli. Uzun süredir ülkemizde bir OHAL var ve OHAL'in olduğu yerde demokrasiden bahsetmek mümkün değildir. Demokrasi bütün insanlar içinse biz de demokratik bir sistem içerisinde yaşamak istiyoruz. Kendisine insanım diyen herkesin bu faşizme ‘dur’ demesi gerekiyor. 24 Haziran’da umuyoruz demokrasi gelecek ve halk özgürlüğüne kavuşacak" diye konuştu.
 
‘TOPLUMDA SAĞLIKSIZLIK SORUNU VAR’ 
 
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey üyesi Şeyhmus Gökalp ise 1 Mayıs alanından barışı savundukları için tutuklanan Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, Ayşe öğretmen, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve haksızlığa uğrayan Barış Akademisyenlerine selam gönderdi. Koşullar ne olursa olsun, barışı ve demokrasiyi savunmaya devam edeceklerini ifade eden Gökalp, “Siyasal iktidar şu anda büyük bir yıkım programını önüne koymuş durumda. Toplumda şu an tam bir sağlıksızlık sorunu yaşanıyor. İktidar, toplumun buna hiçbir şekilde ses çıkarmasını istemiyor. OHAL’le çıkarılan KHK'lerle işinden ve mesleğinden ihraç edilerek haksızlığa uğrayan tüm insanların buna dur demelidir. Aydınlık yarınlar için demokratik, barışçıl eşitlikçi bir toplumun yaratılması için itirazlarımızı yükseltmeliyiz. İktidar, böylesi karanlık bir ortamda ülkeyi baskın bir şekilde erken bir seçime götürmek istiyor. Bunu yanlış görüyoruz ama biz işçiler, emekçiler, aydınlar, kısacası itirazı olan herkes 24 Haziran’da gidip sandıkta itirazını yapmalıdır” şeklinde konuştu.