‘Hükümetin teşvik paketi halkı değil sermaye çevrelerini memnun ediyor’

img

İSTANBUL – Hükümetin açıkladığı teşvik paketinin işçiden, emekçiden, halktan yana olmadığını söyleyen İHD üyesi Osman Özkan, “Sermaye çevrelerini memnun etmeye yönelik bir paket” dedi. Ekonomist Alp Altınörs de elde edilecek karın yurttaşlara bir faydası olmadığını söyledi. 

 
Hükümet ekonomiyi canlı tutmak vaadiyle yeni teşvik paketi açıkladı. Ankara’da bulunan Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın katıldığı törenle açıklanan pakette, 23 proje için 135 milyar TL yatırım yapılacağı ifade edildi. Teşvik paketinin işçiden emekçiden halktan yana bir paket olmadığını ifade eden İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Çalışma Yaşamı Komisyonu Üyesi Osman Özkan, teşvik paketinin sermaye çevrelerine açık olduğunu söyledi. Özkan, “İşçilere gelince zam yok, kadro yok, işsizlik çok. Bu paketin işçiden emekçiden ve halktan yana bir tarafı yok. Sermaye çevrelerini memnun etmeye yönelik bir teşvik paketidir” sözleriyle tepki gösterdi.
 
‘BÜYÜME DEDİKLERİ ŞEY ARTAN İŞSİZLİK Mİ?’
 
“İhracatta sağlanan katkının dışında cari açığın 19 milyar dolar azaltacak bir proje paketi olduğu söyleniyor” diyen Özkan, “Yabancı sermaye elini eteğini çekmiş. Dolar almış başını gidiyorken, yabancılar yatırım yapmıyorken neyin cari açığı?” diye sordu. Özkan, kötüye giden ve neredeyse çökecek olan ekonomi tartışmaları devam ederken proje bazlı ve teşvik sistemini öngören paketin hayata geçirilmesinin kabul edilebilir olmadığını belirtti.  Öte yandan  ‘Ülkemiz ve ekonomimiz üzerinde yapılan algı operasyonlarına rağmen, Türkiye büyümeye ve gelişmeye devam ediyor’ yönünde yapılan açıklamalara ise Özkan, şu sözlerle göndermede bulundu: “Büyüme dedikleri şey artan işsizlik mi? Uygulanan politika işçilerden yana olmadı ki hiç.”
 
‘ONLARIN İSTİHDAM DEDİKLERİ ŞEY GÜVENCESİZ İŞ’
 
Teşvik paketinde geçen 135 bin dolaylı istihdamın sağlanacağı yönünde ortaya konan rakamın da gerçekçi olmadığının altını çizen Özkan, “Onların istihdam dedikleri şey güvencesiz iş, sendikasız ve ucuz iş gücü herhalde. İstihdam olarak değerlendirilen şey de ancak güvenceli ve kadrolu iştir. 10 bin işçi sigortasız ve köle koşullarında çalışıyor. Hiç gerçekçi değil. Gerçekçi olan güvenceli iştir. 8 milyon işsizin olduğu Türkiye’de bu rakam hiçbir şeyi ifade eder. İşsizlik fonu zaten OHAL karanlığında sermayeye peşkeş çekiliyorken bu paket de onların ceplerini daha da doldurmaya yöneliktir” diye konuştu.
 
'ELDE EDİLECEK KÂRIN YURTTAŞLARA FASYDASI YOK'
 
Açıklanan paketin, ne derece şeffaf olduğu, odaların, borsaların ve derneklerin desteğini ne derece aldığının tartışma konusu olduğunu söyleyen ekonomist Alp Altınörs, "Şunu söylemek lazım; teşviklerin verildiği şirketler neredeyse hiç vergi vermeyecekler. Birçok vergiden muafiyet durumu söz konusudur. Sıfır risk, yüksek kâr elde edecekler. Hem politik anlamda hem de kamusal anlamda bu projeler koruma altına alınıyor. Dolayısıyla bu firmalar, bir kriz, bunalım döneminde hem devlet desteği alacaklar hem de devletin garantisi altında yeni işletmeler kuracaklar. Bu işletmelerden elde ettikleri kârı kasaya koyacaklar. Elde ettikleri kârın halka, yurttaşlara bir faydası yok. Burada geliştirilen politik patronaj ilişkisi çok çeşitli yollarla iktidar partisi tarafından da kullanılacaktır. Bu proje teşviklerini alan şirketlerin seçimlerde herhangi bir muhalefet partisini destekleyebileceğini ihtimal verir misiniz? Bu imkansız bir şeydir. Bunların hepsi seçimlerde iktidar partisine oy verecekler. Dolayısıyla burada onlara sıfır riskli yüksek bir kâr sunarken, iktidar partisi de onları siyaseten kendisine bağlamış oluyor" ifadelerini kullandı. 
 
'CARİ AÇIKTA DÜŞÜŞ OLMAZ'
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, bu pakette cari açıkta 19 milyar dolar iyileştirmeye gidileceği söylemine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Altınörs, "Bu tür projelerin ne kadar hayata geçeceği, geçmeyeceği her zaman muğlaktır. Erdoğan, 19 milyar dolar cari açığın düşeceğini söylemesinin sebebi, ithalatı azaltacağı, ihracatı arttıracağını demesidir. Fakat burada Türkiye neden bu kadar çok ithal ediyor? Bu sorunun yanıtını bulmak lazım. Türk kapitalizminin teknolojik düzeyi düşük olduğu için, yüksek teknoloji gerektiren ürünlerin hepsini dışarıdan ithal ediyor. Dolayısıyla burada üretimi kısmadığınız sürece bu ithalatı boşa çıkartamıyorsunuz. Yapılan teşvik projelerine baktığınızda teknolojiyi ilerletecek bir durum gözükmüyor. Birkaç yandaş firmanın desteklendiği ve bunların mevcut üretimlerinin arttırıldığı bir pakettir. Ben cari açığın çok da düşeceği kanısında değilim. Yakın vadede cari açığı bu kadar arttıran temel sebepler de ortadan kalkmayacağı için bu teşvik paketiyle bir düşüş yaşanacağı kanısında da değilim" diye belirtti.