Manisa’nın Turgutlu ilçesine bağlı Derbent Mahallesi'nde 12 yıl önce belediyeyle anlaşma sonucu tepelik alana kurulan Avea ve Turkcell’e ait baz istasyonları kanser riski saçıyor gerekçesiyle mahalleliler kaldırılmasını istiyor. Mahallelilerin iddiasına göre, baz istasyonlarının kuruluşundan sonra 10 kişi kanserden yaşamını yitirdi. 15 kişinin ise kanser tedavisi gördüğünü belirten mahalleliler, sağlığa ve doğaya verdiği zararlardan dolayı kaldırılmasını talep ediyor. İstasyonların kaldırılması için imza kampanyası başlattıklarını aktaran Muhittin Emir, bir yandan da hukuki süreç başlatacaklarını söyledi. 

 

‘CİDDİ PARA ALIYORLAR ETKİSİNİ BİZ GÖRÜYORUZ’

 

12 yıl önce belediyenin anlaşmasıyla birlikte 2 baz istasyonunun kurulduğunun bilgisini veren Emir,  şöyle devam etti: "Manisa büyük şehir olunca, belediye Turgut'luya taşındı. Burası mahalle olunca baz istasyonları büyük şehir belediyesine ödeme yapmaya devam etti. Büyükşehir Belediyesi ciddi para alıyor ama bunun zararlı etkisini biz görüyoruz. Bu baz istasyonları şu anda Turgutlu’nun en büyük vericileridir. Baz istasyonları kurulmadan önce limon, armut ve sebzeler vardı. Şu an zeytin ağaçları var ama üzerlerinde zeytin yok. Artık kurudular. Bu dağlık alanda hep meyve, sebze ve zeytin toplardık. Artık hastalıklar belirli bir süreden sonra etkisini göstermeye başladı. Zararı bütün mahalleyi içine almış durumda.” 

 

‘KANSERDEN İNSANLAR ÖLÜYOR'

 

Baz istasyonu kurulduğundan sonra kanser hastalıklarının arttığını savunan Emir, mahallede 15 kişinin kanser hastalığından dolayı yaşamını yitirdiğini belirtti. Mahallelerinde baz istasyonu kurulmadan önce herhangi bir hastalığın yaşanmadığını öne süren Emir, kendilerinin yaptıkları araştırmalara göre, istasyonlara 10 metreden daha fazla yaklaşılması durumunda insan sağlığına zarar verdiğini söyledi. İstasyonların zararlarına dikkat çeken Emir, şunları dile getirdi: “Elektromanyetik radyasyon insanlara ve doğaya büyük bir zarar vermektedir. Kuşlara, ağaçlara zarar veriyor. İnsan hücreleri doğduktan sonra sürekli yenileniyor. Kir dediğimiz şey vücuttan ölü hücrelerin atılmasıdır. Yenilenmeyen tek hücreler beyin hücreleridir. Cep telefonunun beyine verdiği zararlar ömür boyunca devam ediyor. Nükleer radyasyonla karıştırıyorlar. Onun enerji seviyesi çok yüksek. Değişik bir etkileşim mekanizması ile insanlar zarar veriyor. Bu uzun vadede az güçlü bir radyasyon kaynağıdır. Vücudun savunma ve korunma mekanizmasını zayıflatarak kansere yakalanma veya kısırlık, Alzheimer, parkinson hastalıklarına yol açabiliyor.” 

 

‘HİÇ KİMSE BAZ İSTASYONU İSTEMİYOR’

 

İstasyonların kaldırılması için imza kampanyası yanı sıra hukuki mücadele başlatan Emir, şunları ifade etti: “Hukuki süreçten önce baz istasyonlarının ölçümleri yapılacak. Mahalleliyi bu konuda bilgilendirip baz istasyonundaki tehlikeyi anlatıyoruz. Şu ana kadar 60 tane imza topladık. Hedefimiz 300 tane imza ulaşmak olacak. Çünkü hiç kimse bu istasyonu istemiyor. Muhtar da bu konuda gerekli adımları atıyor. Mahalleliyle birlikte mücadele edeceğiz."

 

Doğma büyüme mahalleli olduğunu anlatan 66 yaşındaki Muhteber Demir, 2013 yılında yakalandığı göğüs kanseri hastalığını baz istasyonlarına bağlıyor. Tedavisinin sürdüğünü vurgulayan Demir, şunları söyledi: “Burası çok doğal bir alandır. Her yer yeşilliklerle kaplıdır. Kimse kolay kolay hastalanmazdı.  İstasyon kurulduğundan bu yana hastalıklar başladı. Kimileri farklı hastalıkları var, kimileri de benim gibi kanser oldu. Küçük çocuklarda bile romatizma oluyor. Çok zararlı olduğunu öğrendik. Birilerinin cebi dolacak diye biz hayatımızdan olmak istemiyoruz. Onun için istasyonun kaldırılmasını istiyoruz.”

 

Mahalleli Halil Çelik (63) ise, 10 yıldır gırtlak kanseri ile mücadele ediyor. Konuşmakta zorluk çeken Çelik, “Konuşmakta zorluk çekiyorum. Bu istasyonun gelecek nesillere de zarar vermemesi için bir an önce kaldırılmalıdır” diye konuştu. 

 

MA / Ayşe Sürme