DÊRSIM - Dêrsim’de düzenlenen “Analar Çalıştayı” oturumlarla devam etti. Çalıştaya katılan yazar Nesrin Akgül, Şam geçici hükümetinin Alevi ve Düzilere yönelik saldırılarına karşı ses olunmasını istedi.
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Kadın Meclisi tarafından Dêrsim’de gerçekleştirilen “Analar Çalıştayı”, oturumlarla devam ediyor. “Hakikat Ana Yoludur” şiarıyla gerçekleştirilen çalıştayın ikinci oturumu öncesi konuşan DAD Semsûr Şube Eşbaşkanı Melek Ruşen, “Kadınlar bu yolu aydınlatacak. Kadınlar bu yolun öncüsüdür. Analarımızın çocuklarına yolu doğru bir şekilde göstermesi gerekiyor” dedi.
Ardından Avrupa Demokratik Alevi Kadınlar Birliği tarafından çalıştaya gönderilen mesaj okundu.
‘OCAK ÖRGÜTLENMESİ VE ANA MÜRŞİDLİĞİ’
Daha sonra DAD İzmir Şube Başkanı Nebat Çelik’in moderatörlüğünü yaptığı “Ocak örgütlenmesi ve ana mürşidliği” konulu ikinci oturuma geçildi. Oturumda ilk olarak konuşan DAD Yönetim Kurulu üyesi Fethiye Yıldırım, Alevi inancındaki “ocak” kavramının tarihsel, felsefi ve toplumsal kökenlerini kadın ekseninde anlattı. Fethiye Yıldırım, “Sayfalarca yazsak bu yolun sözünü bitiremeyiz” dedi. Alevi toplumunun bireylere ya da makamlara değil, yola bağlı olduğunu vurgulanan Fethiye Yıldırım, “Kimseye hizmet etmeyiz, kul olmayız. Yalnızca Ra Hakk’a, Hakk’ın yoluna hizmet ederiz. O yolun delili de ışıktır. Bizim sırladıklarımız ışıktır” diye belirtti. Toplumdaki “ikrarlık” ve “rızalık” ilişkilerine de değinen Fethiye Yıldırım, bu bağların sadece ritüel değil, aynı zamanda toplumsal adaletin de temeli olduğunu dile getirdi.
Ardından konuşan Kadın Tohum Kooperatifi’nden Celile Babaoğlu, şunları belirtti: “Biliyoruz ki tek bir acımız ve sevincimiz ve toprağımız yok. Kadınlar öğretici oldu her zaman. Ezidî katliamının da yıl dönümü. Ezidî ve Alevilikte kadın bilgeliği kutsal bir noktada. Kadın eliyle dünyada öz savunma meşrulaştırıldı. Tüm dünyada ‘Jin, jiyan, azadî’ yaşamsallaştırıldı. Birçok ortak noktalarımız var. Kadınlar sadece ana değil, değiştiren ve dönüştüren özne durumundayız.”
Derviş Cemal Ocağı’ndan Firaz Yalva, devletin asimilasyon politikalarına dikkat çekti.
MEKANIN HAFIZASI
Son olarak DAD Semsûr Şube Eşbaşkanı Melek Ruşen’in moderatörlüğünde “Jineoloji-Kadın Bilimi Perspektifi ile Aleviliğe Bakmak” konulu üçüncü oturum gerçekleştirildi. Oturumda ilk olarak konuşan yazar Nesrin Akgül, mekan ve zamanın önemine dikkat çekti. Nesrin Akgül, “Bu mekanın büyük bir hafızası var. Büyük direnişlere, büyük yaratımlara tanıklık etti. Aynı zamanda terteleyle bir soykırıma uğradı ama hala ayakta duruyor. Hala diz çökmedik. ‘Size dert olsun’ diyen bir geleneğin devamcısıyız” ifadelerini kullandı.
HTŞ’NİN SALDIRILARI
Şam geçici hükümetinin Alevi ve Düzilere yönelik saldırılarına değinen Nesrin Akgül, “Orada kadınlar ve çocuklar kaçırılıyor, öldürülüyor. İki yaşındaki bir çocuğun katledildiğine tanıklık ettik. Bu bir soykırımdır ve çok yakınımızda yaşanıyor. Yanı başımızdaki Alevilere yapılan soykırıma da ses olmak zorundayız” dedi. Yeni dönemin barışa duyulan özlemle şekillendiğini belirten Nesrin Akgül, “Barış için neler yapmamız gerektiğini kendi içimizde tartışmalıyız. Barışa söz olmak, söz kurmak, bu inancı ve dirayeti dile getirmeliyiz” ifadelerini kullandı
Çalıştay, "Ana/Kadın kemaleti ile ocak kültürünü yeniden inşa ve görevlerimiz" paneliyle devam etti.