Mızraklı: Trabzon’dan arayıp, 'Neden ilaçlama yapılmıyor?' dedi

img

DİYARBAKIR - Bir yıldır tutuklu olan DBB Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, kendisine yöneltilen suçlamalar ve iktidarın kayyım atamasını meşrulaştırma çabalarını teşhir etti. Mızraklı, oluşturulan algıya dair Trabzon’dan belediyeyi arayan bir kişinin, "Neden ilaçlama yapılmıyor? Rahatsız oluyoruz" dediğini kaydetti. 

 
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi (DBB) Eşbaşkanlığına yüzde 62.93 oy oranıyla seçilen Selçuk Mızraklı’nın yerine İçişleri Bakanlığı kararıyla 19 Ağustos 2019’da kayyım atandı. İtirafçı Hicran Berna Ayverdi’nin beyanları ile birlikte katıldığı eylem ve etkinlikler, Demokratik Toplum Kongresi çalışmaları suçlama olarak yöneltilen Mızraklı, 22 Ekim 2019’da “örgüt üyesi olma” iddiasıyla tutuklandı. 
 
5 ay süren yargılama sonucunda 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası verilen Mızraklı, bulunduğu Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nden Kayseri Bünyan 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevine sevk edildi. 
 
1 yıldır tutuklu bulunan Mızraklı, avukatı aracılığı ile kendisine yönelttiğimiz soruları yanıtladı.
 
Tutuklanmanızdan bugüne bir yıl geride kaldı. Salgın koşullarında geçirdiğiniz bu tutukluluk süreci nasıl geçti? 
 
Bundan bir yıl önce 22 Ekim 2019’da hukuk katledilerek tutuklandık. Aslında tutuklanma gerekçemiz yoktu. Gerçi bu ülkede Kürt olmak, muhalif olmak tutuklanma gerekçesidir. Bizler de olmayan, zorla yaratılan bir iddianame ile tutuklandık. Bir yıla yakındır Kayseri Bünyan Cezaevindeyim. Buradaki koşullar ülkenin diğer cezaevindeki koşullar ile aynıdır. Demokratik olmayan bir ülkenin cezaevlerinden ne beklenir ki? Pandemi ile birlikte cezaevindeki koşullar bir kat daha zorlaştı diyebiliriz. Salgınla mücadeleyi kendi yöntemlerimiz ve çabamızla yürütüyoruz. Kendi imkanlarımızla baş etmeye çalışıyoruz. Dışarıda olduğu gibi içerde de bu iktidar pandemi koşullarını bahane ederek olmayan demokrasiyi de askıya aldı. En basitinden aile ziyaretlerini birkaç ay yaptırmadı. Şimdi de ayda bire düşürdüğü gibi iki kişiyle sınırladı. Telefon hakkı ve benzeri diğer hakların hepsinde kısıtlama var. İktidar her koşuldan yararlandığı gibi salgından da yararlanıyor. Anti demokratik uygulamaları kalıcılaştırmaya çalışıyor. 
 
 Görevden alınan belediye eşbaşkanlarına yöneltilen suçlamalar ile kayyım atanmasına dair öne sürülen gerekçeler ve bu konuda oluşturulmak istenen algıda tutarsızlıklarla  karşılaştık. Siz neyle suçlanıyorsunuz, kayyım hangi gerekçe ile atandı? 
 
Biz göreve gelir gelmez yerel ve ulusal basında ‘Diyarbakır şehrini sinek ve sivrisinekler bastı’ diye haberler geçtiler. Belediyemizi Trabzon’dan aradılar. Trabzon’dan arayan bir vatandaş; ‘Neden ilaçlama yapılmıyor. Rahatsız oluyoruz’ dedi. Düşünün yani böylesi bir algı operasyonu.
 
İktidar 31 Mart yerel seçimlerinin öncesinde bir algı operasyonu başlatmıştı zaten. Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanı seçim öncesi yaptığı açıklamalar da, ‘zaten seçilseler de kayyım atayacağız’ gibisinden açıklamalar yaparak, halka gözdağı vermeye çalıştılar. Sandığa gitme iradesini kırmaya çalıştılar. Sonrasında 16 gün boyunca mazbatalarımızı vermeyerek, belediyelerin içini tam boşalttılar. Belediyeleri aldığımızda karşılaştığımız manzara korkunçtu. Buna rağmen çalışmalara başladık. Çalışmalarımız ilk gününde ‘yok cami yıkıyorlar, yok örgüte para aktarıyorlar’ gibi mesnetsiz iftiralar attılar. 
 
Bir örnek verirsek; zararlı haşerelerle ilgili ilaçlama normalde Şubat ayından başlar ve bütün yıl sürer. Önceki kayyım yapmamıştı. Nisan ayında biz göreve gelir gelmez yerel ve ulusal basında ‘Diyarbakır şehrini sinek ve sivrisinekler bastı’ diye haberler geçtiler. Belediyemizi Trabzon’dan aradılar. Trabzon’dan arayan bir vatandaş; ‘Neden ilaçlama yapılmıyor. Rahatsız oluyoruz’ dedi. Düşünün yani böylesi bir algı operasyonu. 
 
Toplamda 3 buçuk aylık bir belediye başkanlığımız oldu ama her hafta mutlaka yerel ve ulusal basından saldırılar oluyordu. Cami yıkma haberleri yapıldı. Bir baksanıza Diyarbakır’da kaç cami yıktık ya da olmayan paraları, çaldıkları, yandaşlarına peşkeş çektikleri paraları, ihaleleri nasıl veya kime aktardık. Müfettişler bizim dönemimizde 3 buçuk ayda üç inceleme yaptı ve bir uyarı dahi yapamadılar. Ama müfettişler onların dönemine ilişkin kocaman kitap yazacak kadar usulsüzlükler buldular. Yandaşlara ihaleler dağıtan, ihalelerde usulsüzlükler yapan onlar ama sanki biz yapıyormuşuz gibi algı yaratıldı. Gelip baksalardı kasada tek kuruş para yoktu. Üstüne üstlük eski parayla 800 trilyon borç bırakmışlardı ve gelen para zaten bakanlık bilgisi dahilinde  geliyor ve bakanlığın bilgisi dahilinde harcanıyor. Bunca denetim içinde yapılan harcamalar belli. Ama algı ile farklı yansıtıldı. Biat eden kamuoyu da inandı. Hala da inanıyorlar. Çünkü basın onların elinde, yargı onların elinde tüm alanlar onların elinde tabi ki onlar bu şekilde saldıracaktı, farkındaydık. 
 
Kayyımı sanki bu gerekçelerle atadılar. Bunu da basın yoluyla ilan ettiler. Kendi yandaşları, birçok kesim hala benim ve diğer eşbaşkanlarımızın belediye başkanlığı dönemimizde yaptığımız işlemlerden dolayı yargılandığımızı sanıyorlar. Hayır. Bizler belediye çalışmalarımızla asla yargılanmadık. Yargılanmıyoruz da. İşte medya ve algı operasyonuna en iyi örnek budur. 
 
Açın iddianameleri, hiçbir eş başkanımızın iddianamesinde belediye işlemleri ile tek bir kelime bile bulamazsınız. Benim iddianamemde bir iftiracının iftiraları dışında bir şey yoktu, ki bu iftiralarda 2012 dönemine aittir. Yani belediye başkanlığına aday olduğum 2019 yılıyla ilgili bir şey yok. Bu itirafçının iftiraları da resmi SGK kayıtlarında yalanlandığı halde tutuklandım. Bir iftiracı var, karşısında ise sağlık çalışanları, hastane yetkileri, doktorlar var. Yani bir kişi karşısında ona yakın insanın beyanı var, SGK’nın resmi kayıtları var. İtirafçının çelişkili beyanları var ama yine de saraya bağlı yargı tarafından tutuklandım. Hani o basında çıkan bol bol yalanlı haberlerin hiçbiri iddianamede yok. Kayyım ataması için yapılan bir algı operasyonu vardı ve kayyım atadılar. 
 
Seçim hileleri ile kazanamadıkları belediyeleri, Kürt belediyelerini kendi Anayasalarını çiğneyerek kayyım atayarak sahip olmaya çalışmaktadırlar. Burada söylenmek istenen; ‘Kürtler kendilerini yönetemezler. Yönetmek isteseler de izin vermeyizdir.’ Yani kardeşlik söylemlerinin ne kadar aldatıcı olduğunu burada görebilmekteyiz.
 
 Görevden alınan belediye eşbaşkanlarının hakkında görevleriyle ilgili şuna kadar açılmış tek bir soruşturma dahi olmamasına rağmen yargılanmalarının önü nasıl açılabildi?
 
 Bir belediye eşbaşkanımız nükleer silah yapmakla suçlandı, tutuklandı. Medya günlerce işledi ama birkaç ay sonra eşbaşkanlarımız tahliye edildi. Böylesi bir iddianame bilim kurgu filmlerinde bile olamaz.
 
2016 yılında ilan ettikleri OHAL sonrası tek bir kişinin dudakları arasına sıkışan kanunlar ile bunu sağladılar. Buna itiraz eden bir HDP vardı. Diğer muhalif partiler ise itiraz edeceklerine biat etme yolunu seçtiler. Devletin bekası adına her şeye evet dediler ve sonuç koca bir cezaevine dönen ülke. 
 
O dönem OHAL kanunları ile yönettiler. OHAL kalktığı halde anayasa aykırı hukuksuzluklar yaptılar. Bunun sonucunda OHAL kanunlarını gerekçe göstermeye devam etiler. Bu dönem kayyım atamaya da OHAL dönemindeki kanunlar üzerinden yaptılar. Ama OHAL kalkmıştı. Kanunlar yürürlükten kalkmıştı, buna rağmen bunu gerekçe gösterdiler ve algı operasyonları ile başta medya ve yargı olmak üzere devletin tüm kurumlarını arkalarına alarak kayyım atadılar, eşbaşkanlar tutuklandı. Bir belediye eşbaşkanımız nükleer silah yapmakla suçlandı, tutuklandı. Medya günlerce işledi ama birkaç ay sonra eşbaşkanlarımız tahliye edildi. Böylesi bir iddianame bilim kurgu filmlerinde bile olamaz. Kayyım atamasına gerekçe ‘nükleer ve biyolojik silah yapımı ve kullanma suretiyle adam öldürme’ suçlaması vardı. Kayyım atamaya gerekçe bu. Şimdi burada belediye çalışmaları var mı? Hadi belediye başkanlarını tutukladın. Normalde kendi yasalarında bile var. Belediye meclisi toplanır ve yeni bir belediye başkanı meclis içerisinde seçer. AKP’nin kendi belediyelerin bu yöntem uygulanırken, Kürt belediyelerinde bu yasalar uygulanmayıp direk kayyım atanmaktadır. İşte asıl mesele budur. ‘Kürt kendini yönetmeyecektir’ anlayışı burada devreye girmektir. 
 
 Seçilmeden önce hakkınızda açılmış olan soruşturma ve kovuşturmaların seçilme hakkınıza engel teşkil etmediği halde yargının daha sonradan bu konuda bakanlığı haklı bulmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Bu sorun benle ilgili değil ki HDP ile ilgili, Kürt halkı ile ilgili, Kürt siyasetçileri ile ilgilidir. YSK tüm evrakları inceleyip onay verdikten sonra, seçimden hemen sonra ilk olarak KHK’li diye birçok eşbaşkanımızın mazbatalarını vermeyerek, AKP’lilere verdiler. Meclis üyelerimizin üyeliklerini düşürdüler. Bir yıl önce KHK’liler vekil seçildi ama bir yıl sonra YSK tarafından kabul edilen KHK’liler seçim sonrasında kabul edilmeyerek mazbataları verilmedi. Yerlerine AKP’liler atandı. Yani yargı sarayın kuklası olmuşsa, devletin tüm kurumları tek adam rejimine biat ediyorsa sonuç tabi ki böyle olur. 
 
Yani kabile devleti asıl böyle bir şeydir. Yargı üyeleri, Cumhurbaşkanı ile çay toplamaya gidiyorsa, cübbelerine ilik açtırıp ilikliyorlarsa, iktidarda her türlü kanunsuzluğu ve hukuksuzluğu yapar, yapıyor da. HDP dışında ise buna karşı çıkan bir parti de yok. 
 
Kayyımların pratiklerine baktığımızda HDP’nin yerinden yönetim anlayışı üzerine oturan belediyecilik anlayışına nasıl bir darbe vurdu?
 
İlk kayyım dönemine baktığımızda HDP’nin alternatif belediyecilik anlayışında geliştirmiş olduğu tüm çalışmaları durdurarak yok etmeye çalıştı. Kadın alanında, çocuk alanında, anadil alanında, kültür alanında yani her alanda halk adına yapılan tüm çalışmalar yok edilmek istendi. 31 Mart seçimleri sonrasında yeniden halk belediyeciliği yapıldı. Halk kazanımları tekrardan ortaya çıkarılmak istendi. Bu sadece belediye başkanının yaptığını yok etme girişimi değildir. Bu bir halkın dilini, kültürünü, tarihini yok etme girişimidir. Irkçılık anlayışının merkezi yönetimden yerel yönetimlere uygulanma halidir. Yapılan çalışmaları değil, Kürt halkını ve Kürt kentlerini yok etme girişimi olarak görmek gerekmektedir. Kürt halkının kazanımlarını yok etmek isteyen anlayışının saldırısıdır. 
 
İktidar, HDP’nin kazanması halinde belediyelere kayyım atama niyetine yerel seçimlerden önce göstermiş olsa da, bunun önüne geçmek için farklı yol ve yöntemler izlenebilir miydi? 
 
Burada sorun HDP’nin yol ve yöntemleri değildi. HDP diğer partiler ya da diğerleri gibi biat etseydi, onların gölgesi altında siyaset yapmak isteseydi onlardan bir farkı kalmazdı. Halkın partisi olarak demokratik siyaseti benimseyen HDP tabiî ki bu karanlık odaklara karşı mücadele edecekti. Tek adam iktidarına karşı direnen, mücadele eden HDP’dir. Bizler demokratik siyaset geleneğinden geliyoruz. Halkçı bir siyaset yapıyoruz. Tüm çalışmalarımız halk içindir. Bizler bugüne kadar yapılan rantçı belediyecilik anlayışına karşı halkçı belediyecilik anlayışını gerçekleştirdik. Yalanlarını, hilelerini ortaya serdik. Hakikat arayışçısı olduk. İşte yönelimlerin tüm sebebi bunlardır. Bizler zaten demokratik yol ve yöntemleri sonuna kadar izledik. Kayyım atamaları bir halkın kimliğine, iradesine atanmıştır, hakikate atanmıştır. 
 
Kayyım atamaları ile aslında ne amaçlanıyor?
 
 İstedikleri kadar kayyım atasınlar, istedikleri kadar gözaltına alıp tutuklasınlar. Sonuçta zafere bizler ulaşacağız.
 
Kayyımlar ile halklar sindirilmek, bastırılmak istenmektedir. Sandık iradesi kırılmak istenmektedir. ‘Sizler istediğiniz kadar seçin, bizler kayyım atarız. Ondan dolayı sandığa gitmeyin’ anlayışı geliştirilmek isteniyor. Ama başarılı olabilir mi? Hayır. Çünkü HDP seçmeni diğer parti seçmenlerine benzemez, politiktir. Yani istedikleri korkuyu sağlayamayacaklardır. Binlerce HDP üyesi, çalışanı gözaltına alındı, tutuklandı. Ama HDP dimdik ayakta. Bizler cezaevindeyiz ama mücadele içerde de dışarıda da sürüyor. Bizler asla diz çökmeyiz, asla aman dilemeyiz. Hakikat arayışından asla vazgeçmeyiz. Bu inançla da istedikleri kadar kayyım atasınlar, istedikleri kadar gözaltına alıp tutuklasınlar. Sonuçta zafere bizler ulaşacağız. 
 
 Yarın sandık kurulsa bölge halkının kayyım atamalarına rağmen tercihlerinde bir değişiklik olabilir mi? 
 
Bölgede halkın tavrı nettir. Yıllardan beridir o kadar baskı, işkence ve gözaltı yaşandı. Köyler yakıldı. Seçimlerin hiçbiri demokratik teamüller çerçevesinde yapılmadı. Buna rağmen Kürt halkı gereken tavrı seçimlerde demokratik yöntemler gösterdi. 90’lı yıllardan bugüne tüm seçimlere baktığımızda hep yükselen bir oy oranı görürüz. Yani seçmenin tavrı her zaman nettir. Demokrasiden, barıştan yanadır. 
 
Son olarak seçmenlerinize bir mesajınız var mı?
 
Amed her zaman politiktir ve hakikat arayışçısıdır. Gerçeklerden hiçbir zaman ayrılmadı. Mücadeleci kimliğini hiçbir zaman terk etmedi. İnancından asla taviz vermedi. Kayyım da atasalar, tüm zorbalıkları da yapsalar Amed diz çökmeyecektir, boyun eğmeyecektir, biat etmeyecektir. Ben de Amed ve Amed halkından aldığım güçle demokratik mücadelenin zafere ulaşacağına olan inancımı koruyorum. Selam ve saygılarımı iletiyorum.”

Diğer başlıklar

28/03/2024
23:50 DEM Parti Amed'de gazetecilerle buluştu: Gayri meşru olanlar gidecek
23:27 Sêwereg'te kaza: 3 ölü, 6 yaralı
23:13 Türk: İrademiz sandıklara yansırsa barışa bir adım daha yaklaşırız
22:40 Öğrenciler ‘deprem riski’ nedeniyle yurttan çıkarılmak istendi
20:53 Akdeniz’de kasıtlı çıkarıldığı belirtilen yangınlarda artış
20:47 HDP'nin eski MYK üyelerinin ‘Ermeni Soykırımı’ açıklamasından yargılandığı davada karar çıktı
20:20 Şenyaşar ailesinin eylemine DEM Partili kadınlar ve avukatlardan ziyaret
19:46 YSK’den ‘iftar’ kararı: Sayım aralıksız yapılacak
19:34 Bakırköy Cezaevi önünde gözaltına alınanlar serbest bırakıldı
19:27 Nijerya'da 3 ayda 202 kişi menenjitten hayatını kaybetti
18:02 Bakırköy Cezaevi’nde tutsaklar görüş sonrası darp edildi
17:50 Genç: Erdoğan Kürt sorununda çözüme yönelmez
17:23 DEM Parti’den bir ilk: Engelliler için yeni bir yaşam mümkün standı
17:16 DBB’ye ait malzemeler askeriye ve emniyet tarafından taşınıyor
16:59 Yargıtay, Ata ve Mızrak davasında polislerin beraatını onadı
16:49 DEM Parti seçim çalışmalarına hız verdi
16:46 MB rezervleri bir haftada 4 milyar 53 milyon dolar azaldı
16:39 DEM Parti: AKP’liler Belçika’daki ırkçı saldırının sözcülüğünü yapıyor
16:30 Hatimoğulları: Savaş için kapı kapı dolaşacağınıza barış için İmralı kapısını açın
16:21 Adalet Nöbeti’nden ‘İmralı kapısını açın’ çağrısı
16:07 Zana Bedlîslilere seslendi: Sandıklarınıza sahip çıkın
16:07 DEM Parti: Antalya'da adaylarımızı geri çekmiyoruz, oylar DEM'e
16:01 Temelli Colemêrg'de: Bu faşist iktidarı yıkacak olan sizin iradenizdir
16:00 Hatice Yıldız’ın tutukluluğu Bakırköy cezaevi önünde protesto edildi
15:47 Roboskî’yle yüzleşme olmadan demokrasi mümkün değil
15:34 Meleyî aşireti DEM Parti’ye desteğini açıkladı
15:17 Bakırhan: Halk onuruna ve iradesine sahip çıkacak
15:15 Pontoslu yazar Haralambidis yaşamını yitirdi
15:05 Êlih kayyımı AKP adayı için 53 milyona koli hazırlattı
15:01 Amed’de okul temizliği yaptırılan 15 öğrenci zehirlendi
14:55 Tutsaklardan siyasi partilere mektup: Açlık grevleri konusunda rol üstlenin
14:37 Mart ayı katliamlarıyla yüzleşme çağrısı
14:18 Okullar 1 Nisan'da tatil
14:16 Bayındır Bazîd’den seslendi: 1 Nisan’da başarımızı birlikte kutlayalım
14:01 Yargıtay Başkanı onuncu turda da seçilemedi
13:08 Açlık Grevi İzleme Koordinasyonu: Tutsakların talepleri karşılanmalı
12:55 DEM Parti’den 3 merkezde miting
12:48 Mûş'ta vali, kaymakam ve komutandan seçim çalışması
12:22 Esenyurt'ta 5 katlı binada yangın çıktı
12:21 Kütahya ve İstanbul’da erkek şiddeti
11:57 AKP'li belediyenin taş ocağına 'ÇED gerekli değil' kararı
11:42 ÖHD’den iki bakanlığa başvuru: Sağlık hakkı ihlaline sebep olan uygulamalar son bulsun
11:33 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından yeni görüşme başvurusu
11:06 Zafer işareti gerekçesiyle seçim görevi iptal edildi
10:42 Kantinden para ile satın aldıkları eşyalara el konuldu
10:41 Agrobay işçileri ilk kazanımlarını elde etti
10:29 Cisim patlaması raporu: Dayan ailesi mağdur edildi
10:23 Ertak: Şirnex'te 2004 ruhuyla sandık başına gidelim
09:37 DEM Parti'ye destek yürüyüşü
09:13 Gazeteci Ahmet’in akıbetine dair 156 gündür açıklama yok
09:12 Tutsaklar 123 gündür açlık grevinde
09:11 DEM Parti Cihanbeyli için seferber
09:09 Xinûs eşbaşkan adayları: Herkese eşit hizmet vereceğiz
09:08 Abdullah Öcalan'ın avukatı: CPT güven veren bir kurum olmaktan çıktı
09:07 Wêranşar DEM'den yana
09:06 Ebexliler 2019’un hesabını soracak!
09:04 'Taşıma' hilesine karşı binlerce hareketli seçmen başvurusu
09:02 Tutsak yakınlarından hukuksuzluğa karşı dayanışma çağrısı
09:01 Tuncel: Sandığa gidelim, gasp edileni geri alalım
09:01 28 MART 2024 GÜNDEMİ
08:51 Ahlat T Tipi’nde provakatif saldırı
08:42 Beyaz Saray’dan İsrail’i görüşmeye ikna çabaları
27/03/2024
23:59 Riha’da kitlesel halk buluşmaları: Halka hizmet DEM Parti ile gelecek
23:56 Halk buluşması mitinge dönüştü: Hiçbir kuvvet Êlih’in kafasını karıştıramaz
23:22 Riha’da gözaltına alınan 7 kişi serbest bırakıldı
21:41 Barikat Riha’dan DEM Parti’ye destek yürüyüşü
21:34 Agirî ve Wan'da gençlik şöleninde tecrit vurgusu
21:08 Serüven Kültür Dünya Tiyatro Günü’nde sokakta
20:53 Memurlar AKP çalışmalarına götürülüyor
20:36 Mêrdîn adayları sahada: Sesimiz sandıklardan güçlü çıkmalı
20:30 Tiyatro oyuncularından DEM Parti’ye destek
20:22 Haber Sen: TRT anayasal suç işliyor
20:05 Zana: İmralı kapıları açılsın
19:47 Emine Şenyaşar’ı ziyaret etmek isteyen EMEP’lilere engel
19:43 İzmir'de kadın katliamları protestosu: Örgütlenelim
19:38 Colemêrg’teki final mitingine kitlesel yürüyüşle çağrı yapıldı
19:15 İstanbul’da çok sayıda gözaltı
19:09 KHK eylemi 287’nci haftasında
18:54 Sêrt’te silahlı kavga: 4’ü ağır 8 yaralı
18:28 Bodrum’da kadınlar çocuk istismarını protesto etti
18:04 Erdoğan Êlih’de Ankara ve İstanbul için oy istedi
17:57 İHD Ankara Şube Ekoloji Komisyonu Yıllık Ekoloji Raporu’nu açıkladı
17:02 Türkdoğan TİHV ve İHD’yi ziyaret etti
16:51 DEM Partili adaylar: Adana için yeni bir tarih yazma vakti geldi
16:49 DEM Parti seçim çalışmasında: 1 Nisan'da zaferi kutlayacağız
16:47 Zana'dan Adalet Nöbeti'ne ziyaret: Annelerin mücadelesi olmasa dilimiz yok olurdu
16:38 Eğitim Sen: Cumhur İttifakı adayları okullarda propaganda yapıyor
16:22 Erdoğan Amed'de: Bu kardeşinize yüzde 28,5 oy çıkmışsa durup düşünmemiz lazım
15:50 Hatimoğulları'ndan Erdoğan'a: Çık sen kendini ıspatla
15:47 Emekliler: Sandıkta hesap soracağız
15:40 ÖHD, Marmara Bölgesindeki cezaeevlerine dair raporunu paylaştı
15:37 Hareketli seçmenler Muğla'dan yola çıktı
15:15 Mahkeme kararı verdi: Devletin öğrencilere yemek sağlama yükümlülüğü yoktur
15:12 Trabzon’da göçük: 3 işçi yaşamını yitirdi
15:10 Uçar: Bu seçim Şêx Seîd'e hakaret edenler ile Şêx Seîd'in torunları arasında
14:49 Belediyeden 'Yardıma muhtaç' kuyumcuya 70 bin TL yardım!
14:43 Cezaevinde rahatsızlanınca hastaneye kaldırıldı
14:30 Bayındır Qereyazî’de: Bu seçim, Kürtlerin dili, kimliği için referandumdur
14:20 DEM Parti'den Elkê'de sandık güvenliği eğitimi
14:18 Türkiyeli yetkili: Rusya saldırganlarını tutuklama talebi yoktu
13:49 Hrant Dink davası sanığı: İstihbaratı cinayetten bir gün sonra almış gibi rapor düzenledik!
13:44 Çewlig'de miting
13:40 Akkuyu'da maaşlarını alamayan işçiler iş bıraktı
13:28 Öğrenciler Erdoğan’ın mitingine taşındı
13:16 Baro ve STÖ’lerden CPT’ye İmralı çağrısı: Çözüm için adım atın
12:54 Açlık grevinde olan 5 tutsağa hücre cezası
12:37 Licik bilirkişi raporu: Zehirli kimyasalın Fırat’a taşınma riski var
12:18 Yargıtay Başkanı 6'ncı turda da seçilemedi
12:02 YNK: Kerkük'te Türkmen Cephesi ile anlaşan KDP ulusal değerleri sattı
11:35 Bakırhan: Üçüncü yol ağacının altında birleşelim
11:13 Yaşlı nüfus 5 yılda bir buçuk milyon arttı
11:00 Sınırdaki saldırılarda 10 kolber yaralandı
10:28 Roboskîliler: AKP'ye giden her oy üstümüze bomba olarak yağacak
10:27 Şirnex ve Riha'da ev baskınları
09:52 Hezro kırsalında askeri operasyon ve abluka
09:23 HRW ve Yurttaşlık Derneği: Depremle ilgili yetkililerin soruşturulmasına izin verilmeli
09:10 Gazeteci Ahmet’ten 155 gündür haber yok
09:09 Açlık grevi eylemi 122'nci gününde
09:08 'Bize ulaşan herkesi sandığa taşıyacağız'
09:07 Kayyım kadın merkezini yıllık bin 500 TL'ye kiraya verdi
09:06 AKP'liler ‘oy verme’ sözü karşılığında rüşvet dağıtıyor
09:04 Eşbaşkan adaylarından 'sandığa sahip çık' çağrısı
09:04 DAİŞ saldırıları: 2015 öncesi konumuna dönmek istiyor
09:03 Ege'den binlerce kişi kayyımları göndermeye gidiyor!
09:02 Hak savunucuları: Yıldız'ın tutuklanması insan hakkı ihlalidir
09:02 Kuzey ve Doğu Suriye'de yerel yönetim
09:01 Ayşe Gökkan: Merhamet dilemiyor, ataerkil yargıya baş eğmiyoruz
09:00 Dilovası’nda seçmenler değişim için sandığa gidecek
09:00 27 MART 2024 GÜNDEMİ
26/03/2024
23:59 Zana: Kürt halkı baskılara karşı boyun eğmedi, eğmeyecek
23:52 30 yıl sonra 'Bijî berxwedana zindanan' sloganıyla karşılandı
23:02 WHO: Dêrazor’daki saldırıda bir çalışanımız yaşamını yitirdi
22:50 Mêrdîn’de kayıp gencin cesedi suda bulundu
22:35 Hezex’te coşkulu halk şöleni
22:06 Mêrdîn’de çalışmalarını hızlandıran adaylardan ilçe ve köy ziyaretleri
21:18 Kerboran’da yurttaşlardan AKP’li belediyeye tepki
20:54 Agrobay işçileri: Emeğimiz ve alınterimizi istiyoruz
20:45 Uçar: Atacağımız her adım herkesin geleceğini belirleyecek
20:15 Emine Şenyaşar’ın Adalet Nöbeti 62’nci gününde
20:07 Akademisyen Sirman serbest bırakıldı
19:25 Xana Axpar'da husumetli aileler barıştırıldı
19:00 AKP’nin Amed adayları oy karşılığında BİM kartı dağıtıyor
18:19 Ankara’da bir öğrenci yaşamına son verdi
17:51 DEM Parti'den Silopiya’da konvoy ile mitinge çağrı
17:42 ‘DEM Riha’ya, Riha DEM Parti’ye çok yakışacak’
16:21 Zana: Belediyeler zihinlerin temizlenmesi için önemli bir yer
16:15 Keskin ve Yarkın hakkında ceza istemi
16:05 Adalet Nöbeti’nde mücadele vurgusu
15:52 Colemêrg'teki polis şiddetine dair soru önergesi
15:32 DEM Parti sahada: İrademizi kayyımlardan geri almaya geliyoruz