DEM Partili Hun: Her 4 gençten biri Türkiye’yi terk etmek istiyor 2025-11-13 21:21:20   ANKARA -  DEM Partili Yılmaz Hun, 2023 yıllında 424 bin kişinin yurt dışına göç ettiğini belirterek, “Bu grubun yüzde 14,4'ü 25 ila 29 yaş arasındaki gençlerdir. Her 4 gençten 1'isi fırsat buldukça ülkeyi terk etmek istiyor. Bu gidişle Türkiye gençliğini kaybeden bir ülke hâline gelmektedir” dedi.   2026 Yıllı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’ne dair Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmeler sürüyor. Bugün Gençlik ve Spor Bakanlığı ile bağlı dairelerin bütçe teklifi görüşüldü.    Görüşmelerde söz alan DEM Parti Îdir Milletvekili Yılmaz Hun, yüksek öğretim düzeyinde 8 milyon öğrencinin olduğunu ancak bu öğrencilerden sadece 1 milyonun yurtta kalabildiğini diğerlerinin ise barınamadığını aktardı. Geri kalan diğer öğrencilerin özel yurtlarda fahiş fiyatlar ile karşı karşıya kaldığını belirten Hun, “Bakanlık yurtlarının yetersizliği apaçık ortadadır. Bu yetersizliğe rağmen yerel yönetimlerin yurt açmalarının Bakanlık iznine tabi tutulması kabul edilebilir değil. Yerel dengelerin yok sayıldığı, yerinden yönetimin engellendiği merkeziyetçi uygulamalarla Türkiye'de demokratik bir yönetimden bahsedilemez. İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde bir öğrencinin yaşam maliyeti asgari ücretin 2 katını aşmıştır” dedi.   ‘NE OKUYABİLİYOR NE DE ÇALIŞABİLİYOR’   Öğrencilere verilen 3 bin liralık bursu da değerlendiren Hun, “Devlet, gençleri borçlandırmakta, ailesine ya da ağır çalışma koşullarına mahkûm etmektedir, öğrenci eğitim derdine değil geçim derdine düşmektedir. Bu tablo yalnızca bir ekonomik kriz değildir, gençliğin geleceğine dair bir siyasal tercihtir. Barınamayan, geçinemeyen, üretemeyen gençlik iktidarın gözünde makul olanıdır çünkü sorgulamaz, çünkü biat eder. Tam da bu yüzden eğitim hakkı borçlandırılamaz; barınma hakkı pazarlık konusu olmaz, olamaz. TÜİK verilerine göre 2024 yılında 15-24 yaş aralığındaki gençlerin yüzde 22,9'u ne eğitimde ne de istihdamdadır. Genç erkeklerde bu oran yüzde 16,2; genç kadınlarda ise bu oran yüzde 30,1'dir. Avrupa'da bu oranın en yüksek olduğu ülke Türkiye'dir yani her 3 genç kadından 1'i ne okuyabiliyor ne de çalışabiliyor” diye konuştu.   ‘GENÇLER ÜLKEYİ TERK EDİYOR’   Hun, sözlerin şöyle sürdürdü: “Bu tablo, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ve sosyal adaletsizliğin en çarpıcı yansımasıdır. Üniversiteli olmayan gençler yoksulluğun ve işsizliğin kıskacında güvencesiz işlerde düşük ücretlerde çalışmak zorunda bırakılıyor. Kimi ev genci oluyor, kimi uyuşturucuya, kimi yasa dışı bahis ve çeteleşmeye itiliyor. Bu, sadece bireysel bir sorun değil devletin, iktidarın bilinçli bir tercihinin ürünüdür çünkü bu iktidar yoksul gençleri potansiyel işçi, muhalif gençleri potansiyel suçlu olarak görmektedir. Gençlerin yalnız bu topraklarda değil bu sistemin içinde de nefes alamadığını gösteren diğer bir veri ise göç rakamlarıdır. TÜİK'in 2004 verilerine göre sadece 2023 yılında 424.345 kişi yurt dışına göç etmiştir. Bu grubun yüzde 14,4'ü 25 ila 29 yaş arasındaki gençlerdir. Her 4 gençten 1'isi fırsat buldukça ülkeyi terk etmek istiyor. Peki, neden? Çünkü bu ülke gençlerine adalet, özgürlük, liyakat ve gelecek sunamıyor.   TÜRKİYE GENÇLİĞİNİ KAYBEDİYOR   Gençler yoksulluğun değil torpilin belirlediği bir sistemde boğuşuyor, her işe bir referans aranıyor, liyakat değil sadakat isteniyor. Kadınlar, Kürtler, muhalif gençler için bu ülke giderek az yaşanabilir bir ülke hâline gelmiş. Bu yüzden gençler göç ediyor, göç edenler yalnız biri değil, bu ülkenin beşerî sermayesidir, bu ülkenin geleceğidir. Bu gidişle Türkiye gençliğini kaybeden bir ülke hâline gelmektedir. Sayın Bakan, gençlerin yoksulluğu, işsizliği, barınma krizi, sporda ayrımcılık, dil yasakları bunların hiçbiri tesadüf değil. Bunlar aynı zihniyetin fark yüzleridir. Bu zihniyet, gençleri kontrol etmek istiyor. Düşünen değil, itaat eden bir gençlik istiyor. Bu ülkenin gençleri, umutsuzluk kuşağı değil, değişimin öncüsüdür. Bugün onlara kulak vermek, sadece bir nesil değil, bir ülkenin geleceğini kurtarmaktır.”   BAKAN’A TEPKİ GÖSTERDİ   Söz alan DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu da “Gülistan'ın akıbetinden hâlâ haber alınamazken Rojin'e ne oldu sorusu ise buradaki herkesi ilgilendiren bir sorudur. Kredi ve Yurtlar Kurumu bu Bakanlığa bağlı bir kurum. Gülistan ve Rojin bu yurtlarda kalırken âdeta özel savaş politikalarının hedefi oldular. Bizler yaşanan bu olayların münferit olaylar olmadığını çok iyi biliyoruz. Özel savaş politikalarının genç kadınlar üzerinden nasıl yürütüldüğünün birkaç örneğini burada sizlerle paylaşmak istiyorum. Bakın, Hakkâri'de, Şırnak'ta fuhuş çeteleri teşhir ediliyor. Bu çeteler uyuşturucu para karşılığında genç kadınları zorla cinsel ilişkiye zorluyor, bu tehditlere maruz kalan genç kadınlar bu duruma nasıl sürüklendiğini, nasıl tehdit edildiklerini anlatıyorlar ancak günün sonunda bu çeteler değil, bu çetelerin yaptıklarını teşhir eden genç kadın gazeteciler yargılanıyor. Çetelerin, çeteleşmenin önüne geçmek aynı zamanda bu Bakanlığın sorumluluğu değil midir? Genç kadınların yaşamlarını korumak bu Bakanlığın sorumluluğunda değil midir? Genç kadınlara yönelik bu suçu işleyen çetelerin teşhir edilmesine rağmen sizler bu konuda ne yaptınız?” diye sorarak, tepki gösterdi.   ‘KIŞLIK MONT ALAMIYORLAR’   Türkoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkede yüksek öğrenim düzeyinde toplam 8 milyon öğrenci var. Kız öğrenci yurtlarının 2025'teki yatak kapasitesi 640 bin ve 2026 yılı için hedeflediğiniz rakam 658 bin. Bu ülkede yüksek öğrenim gören kaç üniversiteli genç kadın var ben sormak istiyorum. Peki, bu rakamın dışında kalan üniversiteli genç kadın öğrenciler nasıl geçiniyor haberiniz var mı? Sizin sunduğunuz 3 bin TL bursla nasıl geçinsinler siz söyleyin, hele ki barınma hakkı elde edememişlerse. Bakın, biz değil, üniversiteli genç kadınlar söylüyor: ‘Kışlık mont alsam bot alamıyorum. Kitaplarımı almakta zorlanıyorum. Öğünlerimizden kısmak zorunda kalıyoruz çünkü yemekler çok pahalı.’ Bu ülkede genç kadınların yaşamlarını, hayatlarını korumak bu Bakanlığın da görevidir. Eğitimde yaşanan fırsat eşitsizliğini gidererek genç kadınların eğitim hakkına rahat bir şekilde ulaşmasını sağlamak bu Bakanlığın görevidir. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayarak okul yaşamından iş yaşamına istihdam alanlarını genç kadınlar için oluşturmak bu Bakanlığın görevidir.”