Tiryaki: Adım atılması entegrasyonun önünü açar 2025-11-06 09:02:54 İSTANBUL - DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki, sürecin başarısı için yasal düzenlemelerin gerekli olduğunu belirterek “Adım atılması entegrasyonun, toplumsal bütünleşmenin, Kürt ve Türklerin kardeşliğinin önünü açacaktır” dedi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrının ardından başlayan süreç Kürt Özgürlük Hareketi’nin somut adımlarıyla sürüyor. Gözler devletin atacağı adımlar ve hayata geçireceği entegrasyon yasalarına çevrildi. İstanbul’da bu kapsamda DEM Parti Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu, “Kent Barışı” ile “Yerel Demokrasi ve Kayyum” başlıklarının konuşulduğu  “Yerel Demokrasi Konferansı” düzenledi.    Konferansa katılan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki, sürece dair atılması gereken adımlar ve yasal değişikliklere dair değerlendirmelerde bulundu.    Çatışmalı sürecin sona ermesinin dahi tek başına pek çok kapıyı aralayacak bir gelişme olduğuna işaret eden Tiryaki, “Dünyanın pek çok yerinde farklı temellerde iç savaş ve çatışmalar yaşandı. Oralarda da benzer adımlar atıldı. Türkiye’de de bunu yaşıyoruz ve hiç de uzun sayılmayacak bir süre içerisinde çok büyük gelişmeler yaşandı. PKK çok zor koşullarda bir kongre toplandı ve fesih kararı alındı. Ardından, silahların bir daha kullanılmamak üzere bırakılacağını göstererek ciddi adımlar atıldı ve silahlar yakıldı. Ve son olarak Türkiye içerisindeki gerillaların Türkiye dışında çekildiği ve çekilmelerin sürdüğü duyuruldu. Aynı zamanda bir provokasyon yaşanmaması için Türkiye sınırına yakın yerlerde de mevzilerin boşaltıldığı açıklandı” dedi.    ‘ENTEGRASYON VE TOPLUMSAL BÜTÜNLEŞME’   Tiryaki çözümün en önemli aşamasında olduklarını ve çatışmalı sürecin sona ermesinin güvence altına alınacak adımların atılması gerektiğini vurgulayarak, “Henüz Kürt meselesinin çözülmesinden, yerel yönetimler sorununun çözülmesinden, anti demokratik yasaların değişmesinden bahsetmiyoruz. Çatışmalı sürecin sona erdirilmesini güvence altına alacak geçiş yasalarından bahsediyoruz. Bu konuda bir adım atılması zorunlu. Eğer Türkiye’de bir daha çatışmalı bir süreç yaşanmasın istiyorsak bu adımın atılması gerekir. Gerillayla ilgili, tutsaklarla ilgili yasal düzenleme yapılmalıdır. PKK’li olduğu, propaganda yaptığı iddiasıyla yüzlerce yargılama ceza var. Bu tehdit nedeniyle yüz binlerce insan yurtdışında. Bununla ilgili adım atılması entegrasyonun, toplumsal bütünleşmenin, gerçek anlamda Kürtlerin ve Türklerin kardeşliğinin önünü açacaktır. Kasım veya Aralık aylarında parlamento inisiyatif alırsa bu konuda adım atılabileceğini düşünüyoruz” diye belirtti.    ‘PARLAMENTO İNİSİYATİF ALMALI’   Şuanda bütçe dönemi ve bütçe görüşmelerinin yapıldığını fakat bu bütçe döneminde de, ara dönemlerde de yasal düzenlemelerin yapıldığını ifade eden Tiryaki, “Komisyonun sadece bir dinlemesi kaldı. Sonrasında siyasi partilerin kendi raporlarını hazırlaması mümkün. Her siyasi partinin sürece dair hazırlığı var. Parlamento bu konuda bir an önce adım atmalı; bu hem toplumsal güveni oluşturacak hem barışın toplumsallaşmasını sağlayacak bir adım olur. Emin olun bu yasal düzenleme yapıldıktan sonra biz bu ülkede pek çok konuyu çok daha rahat tartışabileceğiz” diye konuştu.   ‘YASA DEĞİŞİKLİĞİ OLMADAN ATILABİLECEK ADIMLAR VAR’   Kimi konuların çözümü için anayasal değişiklik ve yasal düzenlemelerin yapılması gerekirken, kimi konularda iktidarın mevcut hukuka uygun davranarak atabileceği birçok adım olduğunu vurgulayan Tiryaki, “DEM Parti belediyelerinde, 2 tanesi büyükşehir olmak üzere 6 il ve 4 ilçeye kayyum atandı. Bakanlık, 3 ayda bir görevden uzaklaştırmaya dair uzatma kararı alıyor. İçişleri Bakanlığı yeni bir karar almazsa 10 arkadaşımızın göreve dönmesini sağlayabilir. Bunun yasal zemini var; Ahmet Türk hakkında beraat, Mersin Akdeniz Belediye Eşbaşkanları hakkında tahliye kararı verildi. Dêrsim’in, Batman’ın, Kağızman’ın eşbaşkanları dışarıdalar ve bunların hepsi görevlerine geri dönebilirler. Cezaevlerindeki meseleler de herhangi bir yasaya, anayasa değişikliğine, idari karara gerek duymadan çözülebilecek meseleler. Her bir cezaevinde idare gözlem kurulu kararı denilerek 30 yılını doldurmuş siyasi tutsaklar bırakılmıyor ve yaşamsal tehlike altında olan siyasi tutsaklar bırakılmıyor. Biz ‘pêşî peya’ yazıyoruz yollara bununla ilgili valiler, emniyet müdürleri gece vakti gidip siliyor. Bunun için yasa değişikliğine gerek yok. Kürtçenin kamusal alanda kullanımını tehdit görmenin kendisi barışa kardeşliğe tehdittir” ifadelerini kullandı.    UMUT HAKKI   Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) tarafı olduğunu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) “umut hakkı”na dair verdiği kararları hatırlatan Tiryaki, “Türkiye’de ilk karar, Sayın Öcalan ile ilgili verilen karardır. Sadece Sayın Öcalan da değil cezaevlerindeki binlerce tutsağı ilgilendiren bir karar. AİHM’in verdiği karar Türkiye’de anayasanın da üzerinde. Sadece AİHM kararını uygulayarak ‘umut hakkı’ konusunda bir adım atabilir. Halklarımız büyük umut içerisinde; bu çatışmalı sürecin sona ereceğini umuyorlar ve inanmak istiyorlar. Fakat siyasi iktidara bir güven sorunu var. Bu adımların atılması barışın toplumsallaşmasını ve geniş halk kitlelerinin bu sürece inanmasına vesile olacaktır” dedi.    MA / Yeşim Tükel