10 kişinin öldüğü yangın 'maden' için mi çıkarıldı? 2025-07-26 09:09:09 ESKİŞEHİR – Yüzde 71'i madenciliğe açılan Eskişehir'de 10 kişinin öldüğü yangının maden aramayla ilgili olabileceğini ima eden Eskişehir Ekoloji Derneği Yönetim Kurulu üyesi Cevat Aydemir, "İktidar, yangının bu madenlerle ilgili olmadığını açıklamak zorunda" dedi.    Eskişehir’in Seyitgazi ilçesi Büyükyayla ve Fethiye mahallelerinde başlayan kısa sürede büyüyen ve Afyonkarahisar'a kadar ilerleyen yangında 5'i orman işçisi, 5'i AKUT gönüllüsü 10 kişi yaşamını yitirdi, 12 kişi ise yaralandı. Yangınla ilgili soruşturma devam ederken Eskişehir Ekoloji Derneği Yönetim Kurulu üyesi Cevat Aydemir, yangınların çıkış nedeninin kentin yüzde 81'nin açıldığı madencilik faaliyetleriyle ilişkili olabileceğine işaret etti. Kentin yüzde 71'inin madencilik faaliyetlerine açıldığını hatırlatan Aydemir, "Eskişehir'in sınırlar içinde bulunan Seyitgazi ormanlarında çıkan yangının bu madenlerle ilgili olmadığını iktidar bize, halka, kamuoyuna bir şekilde açıklamak zorundadır. Ormanlar yandığında imara ve madene açılıp açılmayacağını iktidar ve yöneticiler halka doğru bir şekilde anlatmak zorundadırlar" dedi.    Orman yangınları sonrası yetkilerin, iklim krizi açıklamalarına dikkati çeken Aydemir, "Dünyada iklim krizi yaşanıyor ancak yangınlar sadece bizim ülkemizde olduğunda, öldüğümüzde sorgulamak zorunda kalıyoruz. İklim krizi neden sadece bizi vuruyor. Başka bahane bulamıyor musunuz? Neden iklim krizine sarılarak ülkeyi rant haline çevirdiniz? Ülkeyi parsel parsel yakarak ve sonrasında satarak bize doğa talanını neden yaşatıyorsunuz? Cumhurbaşkanı geçtiğimiz günlerde 'Biz yanan yerleri imara açmayacağız' demişti. Cumhurbaşkanının bunu söyleme gerekçesinin altında yatan sebebi biz biliyoruz" ifadelerini kullandı.    'KADER DEĞİL CİNAYET'   Cumhurbaşkanı ve diğer yöneticiler tarafından yaşamını yitiren yurttaşlar için kader açıklamalarının yapılacağını söyleyen Aydemir, "Orman işçisi, sözleşmeli orman memuru ya da mevsimlik orman işçisi yangına sürülüyorsa, yangının içine atılıyorsa ve tutanak tutulacağı korkusuyla yangına müdahale için zorlanıyorsa bunun adı kader olamaz, bunun adı cinayettir. Ülkeyi yöneten siyasetçiler bunun bedelini ödemeliler çünkü daha önce 6 Şubat depremlerinde, Bolu Kartalkaya Oteli yangınında hiçbir kamu görevlisi, siyasetçi bedel ödemedi istifa etmedi. Eskişehir'de 10 kişinin hunharca bu şekilde öldürülmesini biz artık kaldıramıyoruz" diye konuştu.    Yangında 10 kişinin teçhizat ekipmanlarının eksikliğiyle yaşamını yitirdiğini belirten Aydemir, "2 trilyon lira faize bütçe ayıran AKP iktidarı, orman işçilerinin yangın söndürmek için kullanılan kurs merkezini kapatarak tasarruf ettiğini sanmaktadır. Dün akşam hayatını kaybeden dostlarımız yine teçhizatsız, ekipmansız bir şekilde ateşin içine sürülmüşlerdir" diye belirtti.    'AKP HALKLA YÜZLEŞMELİ'   AKP iktidarının ve yöneticilerinin halkla yüzleşmesi gerektiğini vurgulayan Aydemir, "Yüzleşme olmadan barış da olmaz. Özellikle son günlerde yapılan açıklamalarda barışa dem vuruluyor olsa da ülkenin bir tarafıyla savaş halindeyken bir tarafıyla barış için çaba gösterilmesini çok sağlıklı bulmuyoruz. Bu yangınlara hızlıca müdahale edilebilseydi kısa sürede söndürülebilirdi. Havadan müdahale şansının olmadığını ve sınırlı olduğunu söyleyen idareciler bizi ikna edemiyorlar" şeklinde konuştu.    'NEDEN ELEKTRİK HATLARIYSA ŞİRKETLERİ KAMULAŞTIRILSIN'   Bazı bölgelerde çıkan orman yangınlarının kaynağının bakımsız elektrik iletim hatları olduğunu hatırlatan Aydemir, şunları söyledi: "Muhtemeldir ki Seyitgazi yangınında da bu tür tespitler yapılacaktır. Madem elektrik üretim hatları ve bu şirketler bölgemize, ülkemize, topraklarımıza, ormanlarına zarar veriyorsa acele kamulaştırma istiyoruz. Cumhurbaşkanı sürekli acele kamulaştırmayla zeytinliklerimizi, tarım alanlarımızı, meralarımızı acele kamulaştırma yaparak ve bunu da yasal bir zemine oturtarak bir yasa çıkarttılar, bu şirketlerin mallarına el koyun ve kamulaştırın ki biz de sizin samimi olduğunuzu görelim. İnsanların ölmesi, insanların ölüme sürüklenmesi bu kadar kolay olmamalı. Bu ölümlerin hesabı sorulmalı ve bunun birinci sorumlusu elbette ki yargıdır, adalettir, hukuktur."   MA / Enes Beyaz