Altan: 100 yıllık derin sorun demokratikleşme ile çözülebilir 2025-07-26 09:07:10   İSTANBUL - Kürt sorununun 100 yıllık derin bir sorun olduğunu belirten gazeteci-yazar Mehmet Altan, sorunun demokratikleşme ile çözülebileceğini söyledi.    Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın başlattığı Barış ve Demokratik Toplum Süreci, Türkiye başta olmak üzere Ortadoğu ve dünyanın gündeminde önemli bir yer ediniyor. Dünyanın yakından takip ettiği süreç kapsamında yaklaşık 7 aydır önemli gelişmeler yaşandı. Uluslararası kurumların yanı sıra dünyaca tanınmış önemli isim ve Nobel Barış Ödülü alan kişiler sürece destek verdiğini açıklayarak, savaşların arttığı dünyada Abdullah Öcalan'ın barış girişimi ile umut ışığı olduğunu belirtiyor. Dünyanın birçok ülkesinde Abdullah Öcalan ile görüşme talebinin yanı sıra, özgürlüğü için çağrılar yapılıyor.    KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ   Gazeteci-Yazar Mehmet Altan, süreci Mezopotamya Ajansı'na değerlendirerek, 100 yıllık Kürt sorunun çözümü için yapılması gerekenleri anlattı. Altan, Türkiye'nin temel meselesinin hukuk kuralları, anayasa ve temel hak ve özgürlükleri uygulamaması olduğunu anımsatarak, "Kürt sorunu şu an Ortadoğu'daki gelişmeler nedeniyle çözülmek mecburiyetinde. Süreç bizi tekrardan hukukun işleyeceği bir Türkiye'ye döndürür mü? Umarım döndürür" dedi.    Kürt sorunu çözümünün toplumda inancı ve umudu büyüteceğini söyleyen Altan, "Siyasi iktidar bunca laf edeceğine yargının anayasa ve yasalara uymasını sağlasa, AYM kararlarını uygulasa hava değişir” diye belirtti.   'DEMOKRATİKLEŞME İLE ÇÖZÜLÜR'   AKP’nin süreci zamana yayma ve ağrıdan alma durumuna dikkati çeken Altan, iktidarın daha fazla geciktirmeden adım atması gerektiğine vurgu yaptı. Kürt sorunun köklü olduğunu ve ancak demokratikleşerek, çözülebileceğini sözlerine ekleyen Altan, “Bu mesele, ‘Ben önce iktidarda kalayım' denilerek çözülebilecek bir mesele değildir. Çok radikal, çok derin bir mesele. Aynı zamanda Ortadoğu'daki şartlar bizi çok ağır zorluyor. İktidar kendi güncel siyasal ikballeri için olaya ayar vereyim derken, momentumu kaçırıyoruz” uyarısında bulundu.    HUKUKİ ZEMİN, KALICI BARIŞ   Altan, sürecin hukuki zemini olması gerektiğini vurgulayarak, "Bu sürecin başarı şansı hukukileşmesiyle orantılı. Komisyon süreci hukuksal zeminine sağlayacak diyorlar ama o komisyon da yasayla kurulmuş bir komisyon değil. Meclis içinde bir komisyondur. Şu an hukuksal zemini göremiyoruz” diye aktardı.    Demokratikleşme ile barışın kalıcılaşabileceğine dikkati çeken Altan, “Kalıcı bir huzur, kalıcı insan hakları, kalıcı demokrasi, kalıcı eşit vatandaşlık arıyoruz. Bunların kalıcı olmasının bir güvencede olmasının kuralları bellidir. O da temel hak ve özgürlüklerdir. Ortadoğu şu an insanlığın orta çağını yaşıyor. Irk, din, mezhep savaşları var. Biz unutuyoruz. AKP iktidara geldiğinde Türkiye, Suriye ve İsrail arasında ara bulucuydu. Oradan nerelere geldik? Çatışan taraflara yandaş ya da karşıt hallere düştük” ifadelerini kullandı.    'AİHM KARARINA UYMAK ZORUNLU'   Altan, Öcalan'ın "umut hakkı"na da değinerek, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin uygulanması gereken bir kararını bile siyasileştirdiler. Anayasa Mahkemesi de 10 yıldır bu konuyla ilgili karar almıyor. Neden almıyor? Çünkü siyasi. Halbuki bu bir kişiyle ilgili değil ki. Bunun yeryüzünde başka örneği yok. Türkiye AİHM kararını uygulamaya mecburdur. Çünkü Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni imzalamış bir devlettir. Ama anlaşmaya uymuyor” diye aktardı.    'YASALARIN UYGULANMASI İLE YOL ALIRIZ'   Siyasetin hukuka uyması gerektiğini söyleyen Altan, “Hukuk siyasileştirilip, çıkar için ittirilirse her şeyin rayından çıkıp devrilmesine neden olur. Siyasetçi buna böyle bakmıyor. Bakmadığı için de yüzyıldır Kürt sorununu çözemiyoruz. Bu temel hak ve özgürlüktür. Irk, din, mezhep üstünden siyaset olmaz.  Siyaset bundan nemalanıyor ve bu büyük kamplaşmaya, kavgaya ve devlet olma vasıflarını yitirmemize neden oluyor. Dolayısıyla siyaset Kürt sorunu çözmek istiyorsa devletten, sadece ve sadece hukukun gereklerini yapmasını isteyecektir. Devletin kendi anayasasına uyması sağlanmalıdır. O zaman çok hızlı yol alırız”  diye konuştu.    SÜREÇTE MEDYANIN ROLÜ   Son olarak süreçte medyanın rolüne de işaret eden Altan, şunları söyledi: "Bahçeli; 'Cumhurbaşkanı yardımcısı biri Alevi, biri Kürt olsun', Cumhurbaşkanı ise 'Arap, Türk, Kürt ittifakı olsun’ diyor. Bunların bizim hayatımıza ne katkısı var? 100 yıllık bir Cumhuriyet, Kürt sorununa dair hiçbir temel konuyu çözememiş, zenginleştirememiş, özgürleştirememiş. Vatandaşlık tanımı, bireyi, insanı dışlayan, ırk, din, mezhep ayrımı üstünden bir şeyler söyleniyor. Biz de burada keramet arıyoruz. Bunlar nasıl çözülür sorusunun cevabı çok basittir. Kurallar uygulandığı vakit çözülür. Esas konuşmamız gereken soru budur."   MA / Melik Çelik