Karagöz: 45 günlük işçi yangını söndürmeye gönderilmiş 2025-07-26 09:06:01 ESKİŞEHİR - Seyitgazi ilçesinde çıkan yangına dair incelemelerde bulunan KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, 45 gün önce işe başlayan Tolunay Kocaman’ın, iş güvenliği eğitimini almadan yangın alanına gönderildiğini belirtti.    Eskişehir’in Seyitgazi ilçesine bağlı Büyükyayla ve Fethiye mahallelerine yakın bir bölgede çıkan yangının soğutma çalışmaları sırasında ekipler aniden parlayan alevlerin arasında kaldı. 5’i orman işçisi, 5’i AKUT gönüllüsü olmak üzere 10 kişi hayatını kaybetti, 13 kişi yaralandı. Orman yangının yankıları sürerken, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) heyeti, yangın bölgesinde 24 Temmuz’da incelemelerde bulundu. Heyette, KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz ve KESK’e bağlı sendika genel başkanları yer aldı.    Ahmet Karagöz, incelemelerin ardından değerlendirmelerde bulundu.    ‘ÖLÜM DAİMA YOKSULLARA’   Karagöz, orman yangınında yaşamını yitiren Tolunay Kocaman’ın köyüne taziye ziyaretinde bulunduklarını ifade ederek, “Tolunay Kocaman’ın evini gördükten sonra ölümün daima yoksulları öldürdüğünü bir kez daha gördük. Ülkede yaşanan doğal afetlerin iktidar eliyle felakete dönüştüğünü gördük. Avrupa, Amerika ülkelerinde sellerde insanlar yaşamını yitirmiyor, orman yangınları oluyor ancak anında kontrol altına alınıyor ve söndürülüyor. Tek bir insan yaşamını yitirmiyor. Ama on binlerce insanımız ranta, talana dayalı siyasal iktidarın imar politikaları nedeniyle yaşamını yitiriyor” dedi.    YANGINA 45 GÜNLÜK İŞÇİ GÖNDERİLDİ   Yangınlara ilk müdahalenin “işin ehli” kişiler tarafından yapılmadığına dikkati çeken Karagöz, 45 gün önce işe başlayan Tolunay Kocaman’ın, iş güvenliği eğitimini almadan büyük çaplı bir yangın alanına gönderildiği bilgisini paylaştı. Karagöz, “Bunun neticesi elbette ölüm olacak. Bizim, ‘çocuklarımıza onurlu bir gelecek, güzel ve yaşanabilir bir ülke bırakacağız’ sözümüz var ama ne yazık ki biz çocuklarımıza yaşanabilir bir ülke bırakamıyoruz” diye konuştu.    ‘ORMANLARI ŞİRKETLERE AÇTILAR’    Orman yangınlarının sürdüğü dönemde torba yasayla orman, mera ve zeytinliklerin çok uluslu şirketlere açıldığını anımsatan Karagöz, “Bu ülke hepimizin ülkesi dolayısıyla bu tür olaylarda siyasi sorumlu olan herkese hesap sorulmalıdır. Hukuk önünde açık ve şeffaf bir şekilde yargılanmalıdır. Yargılansın ki bir daha çocuklarımız ölmesin, ormanlarımız katledilmesin. Yangınlara müdahale eden 9 helikopterin bölgede olduğu ifade edildi ama 9 helikopterden 3’ünün arızalı olduğu söyleniliyor. Bu ülkenin kaynakları cemaatlere, tarikatlara, yandaşlara, savaşa, sermayeye aktarılıyor. Bu ülkenin emekçilerini, doğal güzelliklerinin korunmaması bir tercih meselesidir” diye belirtti.     ‘KÖYLÜ ORMANI DEVLETTEN KORUYOR’    Karagöz, “25-30 yıl önce, köylerde orman bilinci oluşmadan önce devlet ormanı köylüden koruyordu. Oysa şimdi köylü o bilinci almış ve ormanlarını meralarını, zeytinliklerini devlete karşı koruyor. Siyasal iktidarın doğamızın güzelliklerini, tarihi değeri olan yerleri korumak gibi bir iddiası yok. Sermayenin taleplerini karşıladığı ölçüde bütün doğal güzellikleri yok etmeye hazır olduklarını görüyoruz. Yangınlar söndürülmüyor, artık yanacak alan kalmadığı için yangınlar kendiliğinden sönüyor” dedi.