Çıray: 'Hayalet delil'lerle kayyımın devamı amaçlanıyor 2020-10-24 09:01:34 MARDİN - Mardin’de tutuklu siyasetçi ve belediye eşbaşkanlarının dosyalarında yer alan  “gizli tanık”lar için “hayalet delil” tanımlaması yapan Avukat Necat Çıray, bu yöntemle “kayyımın devam ettirilmesinin amaçlandığını” söyledi. Mardin’de Halkların Demokratik Partisi (HDP) il ve ilçe yöneticileri ile yerlerine kayyım atanarak tutuklanan Kızıltepe, Derik, Nusaybin, Mazıdağı ve Savur Belediye Eşbaşkanlarının tutuklanmaları “gizli tanık” beyanlarına dayandırıldı. HDP’li yönetici ve belediye eşbaşkanlarının dosyalarında “ML1Z0G7R1T (Malazgirt)”, “C1N9K1K8L (Çanakkale)”, “P1L5EV3NE8 (Plevne)”, “1KO3SOV0A8 (Kosava)”, “14F1E4T53İH53 (Fetih)”, “1AN4K0AR2A (Ankara)”, “1ES9R6ZPS8RN”, “1T4PK6P51 (Topkapı)” ve “Boksör” isimli “gizli tanık”ların ifadeleri yer aldı. Dokuz ayrı “gizli tanık” ifadelerine geçtiğimiz aylarda “B19O9L6D2P0L1T5 (Bold Pilot)” isimli yeni bir gizli tanık eklenmişti.   Ancak devam eden yargılama sırasında dinlenmesi istenen “Boksör”, “B19O9L6D2P0L1T5 (Bold Pilot)” isimli “gizli tanık”ların Tanık Koruma Programı’nda hiç olmadığı, “1AN4K0AR2A (Ankara)”nın programdan bilinmeyen nedenlerle çıkarıldığı, “P1L5EV3NE8 (Plevne)”nin ise verdiği iddia edilen beyanların kendisine ait olmadığı ve “ML1Z0G7R1T (Malazgirt)”e ulaşılamadığı ortaya çıktı.   Türkiye yargı sisteminde özellikle muhalif siyasetçilerin yargılamalarında sıkça kullanılan bir uygulama haline gelen “gizli tanık” uygulamasını tutuklu Kızıltepe Belediye Eşbaşkanı Nilüfer Elik Yılmaz’ın avukatlarından Necat Çıray, değerlendirdi.   ‘AMAÇ DIŞI KULLANILIYOR'   Mardin’de “örgütlü suçlamalarda” yapılan yargılamalarda “gizli tanık” beyanlarına çokça başvurulduğunu dile getiren Çıray, “Gizli tanık, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda (CMK) konusu suç olan bir olayın görgü tanığının olayı anlatması ancak kimliğinin güvenlik nedeniyle saklanması yoluna başvuruluyor. Ancak Mardin’de baktığımızda özellikle HDP’de siyaset yapan kişilere dönük soruşturmalarda delil elde etmek için sıkça kullanılıyor. Burada kişiler aleyhine delil yaratmak amacıyla kullanılıyor. Amacının dışında kullanılıyor” dedi.   HAYALET DELİL   Soruşturma ve kovuşturmalarda bu gizli tanıkların yalan söylediklerinin ortaya çıktığının altını çizen Çıray, “Bu anlamda bazı tanıkların süreç içinde koruma kararlarının iptal edildiğini görüyoruz. Bazı kişilerin de koruma programına alınmadan tanık yapıldığı ortaya çıkıyor. Soruşturma aşamasında başka türlü ifadeler, kovuşturma aşamasında başka türlü ifadeler verdikleri ortaya çıkıyor. Bu anlamda gizli tanık delili maalesef uygulamada da gerek yargılanan kişilerin gerekse avukatların hazır olmadığı duruşmalarda SEGBİS yöntemi ile ifadeleri alınıyor. Gizli tanıklar bizim için hayalet delil. Bu kişiler aslında var mı yok mu bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.   ‘KAYYIMIN DEVAM ETTİRİLMESİ AMAÇLANIYOR’   Anayasa Mahkemesi’nin(AYM) kararlarına rağmen uygulamanın devam etmesini de değerlendiren Çıray, yapılan işlemlerin hukuksuz olduğunu dile getirerek, AYM ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) ihlal kararlarının verileceğinin açık olduğunu söyledi. Uygulamaya devam edilmesinin nedeninin “konjonktürel” olduğunu dile getiren Çıray, HDP’li belediyelere “gizli tanık” beyanları ile oluşturulan dosyalar kapsamında kayyım atandığını belirterek, "Hukuka aykırı olsa bile böyle bir yönteme başvurulması ve bu konuda mahkumiyet kararları verilmesi kayyım anlayışının devam ettirilmesi hedefleniyor" dedi.    MAHKEMELER DENETLENMEYE İZİN VERMİYOR   Adil yargılanma ilkesinin gereği olarak avukatların tanıkları sorgulayabilme, denetleyebilme, soru sorabilme gibi hakları olduğunu belirten Çıray, şunları söyledi: “Ancak yargılama aşamasında bunların hiçbirine riayet edilmiyor. AYM'nin bu konuda kararları bulunmakta. Özellikle 2015 yılında vermiş olan bir Baran Karadağ kararı var. Bu kararda adil yargılanma ilkesi gereği silahların eşitliği ilkesi gereği sanığın müdafilerinin tanığı sorgulayabilme ve dinlenmesi esnasında hazır bulunması yönünde karar vermiştir. Bu anlamda gizli tanık delilinin tek başına esas alınması ve verilen kararda tek başına delil olması halinde bunun adil yargılama ilkesinin ihlali olduğu belirtilmiştir. Mardin’de yapılan yargılamalarda kesinlikle bu temel ilkelere riayet edilmiyor ve hukuksuz uygulamalara devam ediliyor.”   ‘İHLAL KARARLARI ORTAYA ÇIKACAK’   5726 Sayılı Tanık Koruma Kanunu’nda “gizli tanık” hakkındaki koruma kararının neden kaldırılacağının net şekilde açıklandığını belirten Çıray, “Bir koruma tedbiri neden ortadan kalkar? Bu tanık yalan bir tanıktır. Gerçeği söylemeyen saptırılmış bir tanık olduğu için tedbir kararı kaldırılmaktadır. Koruma kararı alınmadan bir şekilde tedbirin kaldırılması da bir şeye tanık olmadığı, aynı şekilde soruşturmaya ve kovuşturmaya yön vermek amacıyla oluşturulduğunu düşünüyoruz. Nihayetinde tanıklık CMK’de bir kamu görevidir ve sıkı şartlar altında oluşturulur. Hayalet delil diyorum bu nedenle. Bu delillerin başından beri nasıl oluşturulduğu bizim için muamma. Mahkemeler farklı bir tutum izliyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. Gizli tanık sadece iddia makamının delilidir. Bu nedenle kabul edilmemesi gerektiğini söylüyoruz. Aksi halde adil yargılanma ilkesinin ihlalini ortaya çıkaracak durumlar ortaya çıkmaya devam edecektir” diye konuştu.   MA / Ahmet Kanbal