Hasta mahpuslara veda hakkı bile tanınmıyor 2020-09-30 09:01:56 DİYARBAKIR - Cezaevlerine sağlıklı girenlerin hasta olarak çıktığını belirten İHD Diyarbakır Şubesi Cezaevi Komisyon Üyesi Yusuf Erdoğan, hasta tutuklulara veda hakkının dahi tanınmadığını söyledi. Cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri kamuoyunun gündeminde yerini korurken, yaşanan hak ihlallerine ilişkin sivil toplum örgütlerinin kamuoyuna sunduğu raporlar, yetkililer tarafından görmezden gelinip etkili bir soruşturmaya tabi tutulmuyor. Cezaevinde yaşanan yoğun hak ihlallerinin yanı sıra hasta mahpusların durumu toplumda kanayan bir yara olarak dururken, İnsan Hakları Derneği’nin kamuoyuna sunduğu raporlara göre 590’ı ağır 1564 hasta tutuklu bulunuyor. Hasta tutuklular, “toplum güvenliği açısından tehlikeli” denilerek tahliye edilmiyor.    HAK İHLALLERİ ARTTI   İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi Cezaevi Komisyonu Üyesi Yusuf Erdoğan, cezaevinde yaşanan hak ihlalleri ve hasta tutsakların durumunu değerlendirdi. Erdoğan, pandemiyle birlikte cezaevlerinde geçmişe nazaran hak ihlallerinde artış yaşandığını belirtti. Özellikle sağlık hakkı açısından ciddi ihlallerin yaşandığına dikkati çeken Erdoğan, buna ilişkin tutsaklar aracılığıyla kendilerine sürekli mektuplar yollandığını söyledi.   ÇİFT KELEPÇE UYGULAMASI   Pandemi gerekçesiyle sevklerin yapılmadığını, sevkler sırasında hak ihlallerinin arttığını aktaran Erdoğan, bu durumun son olarak yeni inşa edilen 1 Nolu Yüksek Güvenlikli ve 2 Nolu Yüksek Güvenlikli cezaevlerinde görüldüğünü söyledi. İHD’nin kentteki sivil toplum örgütleriyle beraber ihlallere ilişkin rapor hazırladıklarını ve pandemi sürecinde yaşanan ihlallere yer verdiklerini belirten Erdoğan, “Mahpuslar hastane sevk sırasında çift kelepçe uygulamasına maruz kalmışlar. Hem kendilerine bir kelepçe takılıyor hem de jandarmaya bir kelepçe takılıyor. Mahpuslar bu uygulamayı kabul etmediklerinden dolayı hastaneye sevkleri yapılmıyor” şeklinde aktardı.    CEZAEVLERİ İNŞAAT HALİNDE   Cezaevlerinin inşaat halinde olduğunu, sevk edilen tutukluların bu durumdan kaynaklı sorunlar yaşadığını kaydeden Erdoğan, tutukluların kalabilecekleri ortamın sağlanmadığını, tek kişilik odalarda sınırlı temizlik malzemeleri verildiğini ve bu malzemelerle tutsakların bulundukları hücreleri ancak temizleyebildiklerini belirtti.   ‘HAPİSHANELER HASTA EDİYOR’   Cezaevine giren sağlıklı insanların hasta olarak yada yaşamını yitirerek çıktığını dile getiren Erdoğan, devletin yasalarla hasta tutukluların tahliyesine yönelik bazı engeller koyduğunu, bu nedenle cezaevlerinde yürütülen politikalardan kaynaklı hasta tutukluların ölümle karşı karşıya kaldıklarını ifade etti.   RAPORLAR BELİRLEYİCİ DEĞİL   Erdoğan, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunu’na değinerek, “Bu yasanın 16’ncı maddesinin 3’üncü fıkrasında, hasta mahpuslarla ilgili şöyle bir kıstas konulmuş: ‘Toplum güvenliği açısından, toplum güvenliği bakımından tehlike oluşturmayacaksa’ deniliyor. Şimdi öncelikle bu yasanın revize edilmesi gerekiyor. Bu kriterin ortadan kaldırılması gerekiyor. Çünkü bu kıstas uluslararası hukuka, Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmelere uygun bir kriter değil. Öte yandan hasta mahpuslara ilişkin tek etkili merci olarak Adli Tıp Kurumu (ATK) gösteriliyor. Mahpus tam teşekkülü bir hastaneden ‘cezaevinde kalamaz’, ‘tek başına yaşamını idame ettiremez’ yönünde bir rapor alsa dahi, bir kere bu rapor hasta mahpusun tahliye olmasında belirleyici olarak görülmüyor. Bu raporun ATK’ye gönderilmesi, ATK’nin bununla ilgili bir karar vermesi bekleniyor” diye konuştu.   SON 1 AYDA 3 TUTUKLU YAŞAMINI YİTİRDİ   Son 1 ay içerisinde 3 hasta tutuklunun yaşamını yitirdiğini söyleyen Erdoğan, “İlki Takiyettin Özkahraman, 70’li yaşlarını geçmiş bir mahpus. Yakınlarının ve kamuoyunun bildiği üzere aslında hapishaneye girerken yaşamını sona erdirecek bir hastalığı bulunmuyor. Hapishaneye girdikten sonra, yaşından kaynaklı, hapishanenin koşullarından kaynaklı hasta oluyor. Diğer bir örnek: Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi’nde yaşamını yitiren Cengiz Karakurt, 41 yaşında hasta bir mahpus. Yani Türkiye hapishaneleri yaşa dahi bakmıyor. Son bir örnek Ali Boşnak, 75 yaşında defalarca ona ilişkin başvuru yapılmış. Ali Boşnak ile ilgili başvurularda reddedildi, ‘cezaevinde kalabilir’ dediler. Şimdi geldiğimiz noktada ‘Ali Boşnak cezaevinde kalabilir’ denmesine rağmen yaşamını yitirdi” diye belirtti.   ‘İNTİKAM ALINIYOR’   Erdoğan, hasta tutuklulara yaklaşımlarda mevzuatın değişmesi gerektiğini, bir intikam aracı ve politik bir bakış açısıyla yaklaşılmaması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, “Ahlaki ve vicdani boyutta hasta mahpuslara bakmak gerekiyor. Ve sadece devlet değil kamuoyunun da bu konuda adım atması gerekiyor. Duyarlı davranması gerekiyor” şeklinde konuştu.   VEDA HAKKI TANINMIYOR   Hasta tutuklulara ilişkin kamuoyu baskısının olması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, Erdoğan, “Eskiden devlet ya ölümüne çok kısa bir süre kala serbest bırakıyordu ya da tedavisi yapılmadan hapishanelerde yaşamlarını yitiriyorlardı. Hapishanelerde yaşamını yitirme uygulaması devam ediyor ama şimdi artık ölümüne çok yakın bir zaman kala bile serbest bırakılmıyorlar. Kendilerine bir veda hakkı bile tanınmıyor” dedi.   MA / Cahit Özbek - Fahrettin Kılıç