Önlü: Kafa kesme uygulaması bir devlet geleneği midir?

img

ANKARA - Dersim katliamında yer alan bir askerin hatıratlarında yer alan kafa kesme uygulamalarını Meclis’e taşıyan HDP Milletvekili Alican Önlü, “37-38’de Dersim’de, 90’larda Kürt illerinde, şimdilerde ise Türkiye’nin ittifakta olduğu ÖSO çeteleri tarafından Suriye’de görülmektedir. Bu uygulama bir devlet geleneği midir?” diye sordu.

 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Örgütlenmeden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Dersim Milletvekili Alican Önlü, tarihçi Zeynep Türkyılmaz’ın Dersim katliamıyla ilgili paylaştığı belgenin içeriğini Meclis gündemine taşıdı. Konuyla ilgili verdiği önergede, tarihçi Zeynep Türkyılmaz’ın Dersim katliamına katılan bir askerin günlüğünde yer alan katliam biçimlerine yer verildi. 
 
Önergede, isminin Yusuf Kenan Akım olduğu tahmin edilen Samsunlu askere ait günlükte şu notlara yer verildi: 
 
“* Eylül. Bugün de dağları ormanları tarayarak ovaya geldik. Bizim bölük Şam Uşaklarının başı olan Şeytan Ali’nin kafasını ve birçok daha insan öldürerek hepsinin kafasını getirdi.
 
* 3 Eylül. Cevizli ilerisindeyiz. Nihayet saat 7’de bir su kenarında konakladık. Fakat derenin içi insan leşleriyle dolu olduğundan, susuzluktan öldük.
 
* 11 Eylül. Bugün de dağları tarıyoruz. İnsan leşlerinden derelere girilmiyor.
 
* 12 Eylül. Bu sabah erkenden kalktık. Yine dağlarda tarama harekâtı yapıyoruz. Her gün kafa kesmekle uğraşıyoruz.
 
* 10 Eylül. Bugün dağlar ormanlar tarandı. Bizim bölük, azılılardan birisinin kellesini getirdi. Başka bir bölük de Seyithan’ın kafasını getirdi. Bizim bölükte Ruşen isminde er var. Bütün kafaları o kesiyor.”
 
Önlü, konuyla ilgili Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a şu soruları yöneltti:
 
“* Dersim’de gerçekleştirilen katliamı gözler önüne seren bu notlar sonrasında Dersim 38’de yaşananların araştırılması ve katliamla yüzleşilmesi adına bir çalışma yapacak mısınız?
 
* Dersim’de yaşananlara dair başta devlet arşivleri olmak üzere, ‘devlet-dışı’ arşivleri kamuoyuna açacak mısınız? Katliama tanık olan kişilerin sözlü beyanları ve yazılı hatırlarının ya da belgelerin bir araya getirilmesi adına bir girişiminiz olacak mıdır?
 
* 37-38’de Dersim’e ‘kelle avcısı’ adı altında paralı askerler gönderilmiş midir? Dersim’de kesilen insan kafaları için askerlere ya da sivil çetelere altın ya da başka maddi ödüller verilmiş midir? Bunun için devlet bütçesinden herhangi bir kaynak ayrılmış mıdır? Ayrıldı ise bu bütçe hangi yasaya dayandırılarak ayrılmıştır?
 
* 37-38’de Dersim’de askerlere ya da sivil çetelere Dersimlilerin kafalarını kesmelerine dair bir emir verilmiş midir? Bu suçlar emir-komuta zinciri içinde mi işlenmiştir? Bu suçları işleyenler hakkında bir soruşturma veya yargılama yapılmış mıdır?
 
* Koçgiri ve Dersim halk önderleri Alişer ve eşi Zarife’nin de başlarının kesilerek dönemin Valisi Abdullah Alpdoğan’a teslim edildiği birçok kaynakta yer almaktadır. ‘Kafa kesme’ yöntemiyle Dersim halkı cezalandırılmak mı istenmiştir? Vali Abdullah Alpdoğan, Alişer ve Zarife’nin başları için ödül vermiş midir? Vermiş ise bu ödül hangi bütçeden karşılanmıştır?
 
* Askerin günlüğünde yazdığı ‘kafa kesme’ uygulaması 37-38’de Dersim’de, 90’larda Kürt illerinde, şimdilerde ise Türkiye’nin ittifakta olduğu ÖSO çeteleri tarafından Suriye’de görülmektedir. Bu uygulama bir devlet geleneği midir?
 
* Dersim’de katledilen insanların (erkek, kadın, çocuk) kaçının kafasının kesildiğine dair bilgi devlet arşivlerinde bulunmakta mıdır? Dersim katliamında toplam kaç köy yakılmıştır? Dersim katliamında toplam kaç Dersimli öldürülmüştür?
 
* Daha önce Dersim Gazetesi’nin yayınladığı belgelerde, Türkiye’nin Dersim’de kullanılmak üzere Nazi Almanya’sından zehirli gazlar aldığı ortaya çıkmıştı. Zehirli gazların dünyada ilk olarak Dersim’de sivillere karşı kullanıldığı doğru mudur?
 
* İşlenen insanlık suçlarıyla dünya gündemine giren Dersim katliamından dolayı yargılan herhangi bir asker ya da devlet görevlisi bulunmakta mıdır? Bulunmakta ise bu kişiler hangi suçtan yargılanmış ve ne tür bir ceza almıştır?
 
* 37-38’de kafa keserek savaş ve insanlık suçu işleyenlerin, çocuk, kadın, yaşlı demeden savunmasız insanları kurşunlayanların, bombalayanların ve zehirli gazlar atanların yargılanması için ne yapacaksınız?”