Belgesel günleri Demirtaş’ın öyküsünden uyarlanan film ile başladı

img

İZMİR- İnsan Hakları Haftası nedeniyle “10. Belgesel Sinema Günleri”nin açılışı gerçekleşti. Açılış, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın öyküsünden uyarlanan filmin gösterimi ile başladı.

Türkiye İnan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Haftası nedeniyle 10. İnsan Hakları Belgesel Sinema Günleri’nin açılış bugün akşam Alsancak’ta bulunan İzmir Mimarlık Merkezi’nde gerçekleştirdi. İzmir Barosu, İnsan Hakları İzmir Şubesi başta olmak üzere pek çok sivil toplum örgütü açılışa katıldı.

Açılış konuşmasını yapan TİHV Yönetim Kurulu Üyesi Coşkun Üsterci, kurumun 20’nci yılından beri düzenlenen Belgesel Günleri sürdürmekten mutlu olduklarını söyledi. Geçen yıl 2 bin 900 seyircinin programı takip ettiğini söyleyen Üsterci, “Belgesel sinema günleri yapmamızın en önemli sebebi, belgesel sinemanın yaklaşımıyla ilgili. Bence insan hakları savunuculuğuyla belgesel sinemacılık kesişiyor. Her ikisinde de ortak yanı hayatın gerçekliği. Olmakta olanı her ikisi de izliyor. İnsan hakları savunuculuğunun çok belirgin bir faaliyet biçimi var ihlalleri eksiksiz raporlamak. Çünkü hepimiz çok iyi biliyoruz ki ihlalleri gizlemek, saklamak isterler. Bizim görevimiz de bunu açığa çıkarmak ve bunu önlemeye çalışmak. Belgesel sinemacı da o hakikati ortaya çıkararak bütün bu saydığım süreçlerin doğrultusunda bir uğraş sağlıyor. Biz de bu kesişim noktasını sürdürmeye çalışıyoruz. Sizlerin ve film programımızı takip eden seyircilerimizin desteği bizleri çok mutlu ediyor” dedi.

‘HAK SAVUNUCULUĞUNA HUKUK,BİLİM VE SANAT ÖNEMLİDİR’

Açılış konuşmasının ardından söz alan TİHV İzmir Temsilcisi Profesör Doktor Veli Lök,  insan hakları mücadelesinde bilim, hukuk ve sanat çok önemli olduğuna dikkat çekti. “Bildiğiniz gibi bu mücadeleyi verirken özellikle işkenceye karşı mücadelede bilimin ve hukukun çok iyi kullanımını da gerçekleştirdik” diyen Lök, insanların bundan sonra da bilim, hukuk ve sanat yönünden insan hakları mücadelesine destek vereceğinize inandığını ifade etti.

‘İNSAN HAKLARINI GERÇEK KILMAK HEPİMİZİN SORUMLULUĞU’

TİHV Etik Kurul Üyesi Profesör Doktor Nilgün Toker ise şöyle konuştu: “BM İnsan Hakları Beyannamesi devletlerin beyannamesi değildir. Ama devletlerin yapmakla yükümlü kıldığı bir beyannamedir. Ama bunları ihlal eden yapıların kendisinin bu devletler olduğunu biliyoruz” diyen Toker, bu durumda insan hakları savunucularına düşen görevin insan haklarını var kılmak olduğunu söyledi ve sözlerine şunları ekledi; “Bunun için “İnsan Haklarıyla Vardır” şiarının sadece şiar olmaktan çıkıp, hakların gerçek kılınması için, hak ihlallerinin giderilmesi için gereken her şeyi yapmanın da insanlığın bir sorumluluğu olduğunu düşünüyorum.”

AÇILIŞ FİLMİ DEMİRTAŞ’IN ÖYKSÜNDEN UYARLANDI

Açılı konuşmalarının ardından 10. İnsan Hakları Belgesel Sinema Günleri için tasarlanan afiş yarışmasının ödül töreni de gerçekleşti. Törenin ardından 10. İnsan Hakları Belgesel Sinema Günleri’nin açılış filmi olan ve HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın öyküsünden uyarlanan “Ah Asuman” adlı kısa film izlendi. Yönetmenliğini Ümit Kıvanç’ın yaptığı filmin senaryosunu ise Gaye Boralıoğlu yazdı.

Açılış gecesi müzisyen Serap Tamay’ın verdiği konserle sona erdi.