Kadınlar doğada müzikle buluştu

img
DERSİM - Ovacık’ta Munzur’ın kıyısında düzenlenen atölyeye katılan kadınlar, doğanın içinde müzikle buluşuyor. 
 
Dersim’de Ovacık Belediyesi bünyesinde faaliyet yürüten Ovacık Kadın Kooperatifi, “Kadınlar doğada” adı altında 4 günlük müzik atölyesi düzenliyor. Önceki gün Munzur Nehri kıyısında başlayan atölyede, 50 kadına gruplar halinde erbane, saz, gitar gibi enstrüman eğitimleri veriliyor. Eğitimleri özellikle doğada yapmalarının sebebini, “Kadın yaşamdır ve doğanın bir parçasıdır” olarak açıklayan kadınlar, ileride sanat ve kültürel faaliyetlerinin yanı sıra öz savunma eğitimleri vermeyi de hedefliyor. 
 
MÜZİKLE BULUŞTURMAK
 
Ovacık Kadın Kooperatifi üyesi Nurgül Ersoy Uc, kooperatifin 2019 yılında kurulduğunu belirterek, şu anda 70 üyelerinin olduğunu kaydetti. Kooperatif olarak toprağa dayalı üretim sağladıklarını dile getiren Uc, bunun yanı sıra kültürel, sanatsal, sportif faaliyetler alanında da örgütlenmek istediklerini belirtti. Yerelde kadınlar için dezavantajlı ve olumsuz koşulların fazla olduğunu ifade eden Uc, salgın sürecinde kadınların evde kalmak zorunda kaldıklarını, bu nedenle doğada müzik atölyesi yapmak istediklerini söyledi. "Yaşam evin içine sığmıyor" diyen Uc, “Atölyeyle kadını doğanın içinde müzikle buluşturmak istedik. Şöyle de bir bütünleştirme yapabiliriz: Kadın cinayetlerinin artması, hayatının ötesine, gerisine itilmesine de aslında bir tepki. Kadının hayatın her alanında olabileceğini ve her alanı yönetebileceğini düşünüyoruz. Sanatın kadının naif duygusuyla daha anlamlı olduğunu düşünüyoruz. Gitar, bağlama, keman, erbane, kadının sesi ve duygusuyla çok daha iyi örtüşüyor. Bu anlamda sanat, müzik atölyesi bizim için iyi bir başlangıç oldu” dedi.
 
TEMEL AMAÇ KADINI GÜÇLENDİRMEK
 
Çalışmaların devamını da planladıklarını, kadın ve çocuk korosu oluşturmak istediklerini dile getiren Uc, bununla beraber kadınlara öz savunma teknikleri öğretmeyi hedeflediklerini vurguladı. Uc, “Şiddet karşısında kadının kendini koruyabilmesi için yakın planlarımız da var. Biz korkmuyoruz, kadına yönelik şiddet ne kadar artarsa artsın, bunlar bizim yaşam enerjimizin ve umudumuzun önünde bir engel değil. Biz hayatın içinde varız. Bu anlamda sanat, duygularla var olması gereken bir alan. Kadının duygu dünyası ile müziğin insana kattığı duygu yoğunluğu arasında çok bir fark yok. Biz kadınların taşradaki yaşam boşluklarını doldurmaya çalışıyoruz. Bu faaliyetleri günü geçirmek için değil, kadınları geleceğe daha nitelikli, donanımlı yürüsünler diye örgütlemeye çalışıyoruz. Temel amacımız kadını her açıdan güçlendirmek” diye konuştu. 
 
KADINLAR SANATA İSTEKLİ
 
Atölyede erbane eğitimi veren Zelal Sungur ise kısa bir süre önce erbane ile tanıştığını, öğrenmek için çok çaba sarf ettiğini belirterek, öğrenmek isteyen herkese bildiklerini aktarmaya çalıştığını ifade etti. 4 günlük atölye çalışmasına dahil olmanın memnuniyetini dile getiren Sungur, “Her ne kadar kısa bir süre gibi görünse de enstrümanı tanımak, ufakta olsa derinliğine inmek, genel hatlarıyla doğru tutuş, ses çıkarma ve kısa bir kompozisyon üretecek kadar başlangıç seviyesinde ilerleyebileceğimizi düşünüyoruz. Kırsalda yaşayan kadınlar sanattan ne yazık ki çok uzaklar. Bizler bir şekilde metropollerde yaşayan kadınlar olarak konserler, dinletiler gibi birçok aktivitede yer alıyoruz. Kırsalda bu imkan oldukça az. Onların bize ulaşması neredeyse mümkün değil. Bu yüzden biz onlara ulaşmak istedik. Bakalım 4 günün sonunda hangi aşamaya geleceğiz. Hem birlikteliğimizden hem de müziğimizden, şunu çok net hissettim: Kadınlar yeni bir şey öğrenmeye, sanatın bir ucundan tutmaya çok istekliler” diye belirtti. 
 
Atölyeyi özellikle doğada yapmalarını “Doğadan kopuk olan müzik, ölmeye mahkûmdur” sözleriyle açıklayan Sungur, şunları söyledi: “Böyle bir coğrafyada suyun kenarında yapmayacağız da nerede yapacağız. Bol yeşil, bol oksijenin olduğu yerde daha güzel işler çıkaracağımızı düşünüyoruz.”
 
MA / Ayşe Sürme