‘Şiddet gören kadınlara online destek sunulmalı’

img

İSTANBUL - Salgın sürecinde şiddet gören kadınların polise yönlendirildiğini hatırlatan Mor Çatı Gönüllüsü Kübra Karagöz, ALO 183 hattının aktifleştirilmesi gerektiğini ve gerekirse online sosyal, psikolojik ve hukuki destek sunulması gerektiğini söyledi. 

Koronavirüs (Kovid-19) salgını her geçen gün artan ölü ve vaka sayısıyla endişe yaratıyor. Birçok ülkede sokağa çıkma yasağı ilan edilirken Türkiye’de de evde kalınması ve hijyene dikkat edilmesi yönünde çağrılar da her geçen gün yaygınlaşıyor. Kadınların toplu kaldığı sığınma evlerinin durumunu Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı Gönüllüsü Kübra Karagöz ile konuştuk.  
 
Sığınma evlerinin kendi içinde izole alanları olduğunu belirten Karagöz, “Hijyen koşulları iyi sağlanır ve önlemler alınırsa kadınların sığınma evlerinde kalmaları büyük riskler barındırmayacaktır” dedi. 
 
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın 30 Haziran 2019 tarihi itibariyle paylaştığı verilere göre bakanlığa bağlı 110 kadın, 11 ilde belediyelere bağlı 32 kadın konukevi olduğunu belirten Karagöz, “Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ne bağlı 1 kadın konukevi 12 kapasite, STÖ’lere bağlı 1 kadın konukevinin bulunduğunu ve toplamda 3 bin 454 kapasiteyle hizmet verdiğine dikkat çekti. 
 
Karagöz, bu konuk evlerinin oda sayısı ve fiili olarak kaç kadının kaldığına dair bilgilerin kadın örgütleriyle paylaşılmadığını söyledi. Karagöz, bu sığınakların hijyen durumlarını öğrenmek amacıyla yaptıkları başvurulara da yanıt alamadıklarını ifade etti.  
 
SÜREÇ ŞEFFAF YÜRÜTÜLMÜYOR
 
Karagöz şöyle devam etti: “Sadece bu soru özelinde değil Türkiye’de kadın sığınma evlerinin durumları, uygulamalar, koşullar gibi tüm konularda bakanlığa yaptığımız bilgi edinme başvuruları ya da sorularımız çoğunlukla yanıtsız kalıyor ve şeffaf bir süreç maalesef yürütülmüyor.”
 
 
ŞÖNİM’le yaptıkları görüşmelerde kadınların yasalardan faydalanabilmesi için 155’e yönlendirildiklerinin kendilerine iletildiğini söyleyen Karagöz, “Yani şu anda süreci polis yürütüyor diyebiliriz. ŞÖNİM sadece telefonla yönlendirme ve sığınak kabulü gibi sınırlı destek veriyor.  Sığınakta kalan kadınların dışarı çıkarılmaması önlemi alındı. Fakat bu elbette yeterli bir önlem mi? diye biz de sorguluyoruz. Bununla beraber virüs taşıyıcısı olma riskine dair neler yapılıyor? Bu dönemde başvuran kadınlara güvenli bir ev veya daire tahsis edilmesi gibi yeni uygulamalara yer veriliyor mu? ya da Şiddete maruz kalan ve sığınak ihtiyacı olan bir kadında, aynı zamanda koronavirüs olduğu tespit edilirse nasıl bir güvenlik önlemi alınıyor? gibi sorular da aklımızda yer ediyor” diye ifade etti. 
 
İLETİŞİM KISITLILIĞI ZORLAYICI OLACAK
 
Tüm bunların yanında sığınaklarda kadınların telefon, internet gibi araçları kullanmasının zaten yasak olduğunu hatırlatan Karagöz şunları belirtti:  “Bu süreçte kadınların çocukları ya da yakınlarıyla nasıl iletişim kuracağına dair bilgi verilmiyor. Bir yandan psikolojik destek gibi imkanlara erişim de kısıtlı olduğundan bu durumun kadınlar için zorlayıcı olacağını düşünüyoruz.”
 
KADINLARIN DESTEĞE ULAŞMASI ZOR
 
Sadece bu süreçte değil genel olarak Mor Çatı’yı arayan kadınların deneyimlerinden edindikleri bilgilere göre şiddetten uzaklaşmak için destek bekleyen kadınların zorlukla karşılaştıklarını söyleyen Karagöz,  “Bu sadece sığınma evleri özelinde de değil, genel olarak sürecin başından itibaren yaşanan bir durum. Kadınların ihtiyacını anlayan sosyal çalışma yapılmaması, koruma kararlarının zorlukla ve kısa süreli verilmesi, sığınaklarda niteliksiz sosyal çalışma, kolluk kuvvetinin gerekli bilgiyi sağlamak ve destek vermek konusunda isteksiz davranması, gizlilik kararı uygulanmasında yaşanana koordinasyon sorunları, ayni ve maddi desteklere erişim zorlukları gibi sorunlar sık sık paylaşılıyor. Özellikle bu günlerde salgın ile beraber hali hazırda yıllardır sorunlu çalışan bu mekanizmaların işlemez hale geldiğini gözlemliyoruz”  dedi. 
 
‘183 HATTI DAHA ETKİLİ ÇALIŞTIRILMALI’
 
Sığınaklarda kalan kadınların sağlık kontrollerinin yapılması gerektiğini sözlerine ekleyen Karagöz,  “Sığınakta hali hazırda sürmesi gereken sosyal ve psikolojik desteklerin devam etmesi ve kadınların rahatlıkla destek kanallarına erişebilmesinin bu süreçte yine önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu süreçte hali hazırda sadece şiddete maruz kalan kadınlara destek vermek üzere özelleşmiş bir hat olmadığı için eleştirdiğimiz ALO 183’ün etkili çalışması çok önemlidir. Yüz yüze desteklere kadınların erişimleri kısıtlandığından bu hatta talep artış gösterecektir. Bu nedenle hattın erişilebilirliği, verilen desteklerin niteliği hayati önem taşımaktadır. Özellikle sığınakta kalan kadınlara sosyal ve psikolojik desteklerin aksatılmadan devam ettirilmeli. Gerekirse online sosyal, psikolojik ve hukuki destek verilmeli” diye konuştu.  
 
Bu süreçte kadınların sığınak talepleri kolluk birimlerine yapıldığı için, özellikle ŞÖNİM ve kolluk birimleri tarafından kadınların sağlık kontrolleri yapılarak güvenli şekilde sığınak kabullerinin yapılması gerektiğini vurgulayan Karagöz, “Ancak daha da güvenli ve sağlıklı olması açısından kadınlara acil hallerde güvenli barınma yerlerinin sağlanmalıdır” dedi. 
 
MA / Semra Turan