Kadınların 'Kendimizi savunuyoruz' kampanyası kırsala yayılıyor

img

VAN - Kadınların “Kendimizi savunuyoruz” kampanyasına ilişkin konuşan TJA üyeleri, çalışmalarının 4 aylık bir süreyle sınırlı kalmayacağını ve önümüzdeki günlerde kırsal mahallelerdeki kadınlarla buluşarak, kimi programlarlar düzenleyeceklerini söyledi. 

Özgür Kadın Hareketi’nin (TJA), PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit, gözaltı operasyonları, taciz, tecavüz, anadil ve inançlar üzerindeki baskılara karşı 15 Eylül’de startını verdiği 4 aylık “Em xwe diparêzin (Kendimizi savunuyoruz)” kampanyası devam ediyor. İkinci ayına giren kampanyanın ilk ayağı olan atölye çalışmaları büyük oranda tamamlandı. Kampanyanın önemli merkezlerinden biri olan Van’da, kadınlar kırsal mahallelere yayacakları çalışmalarını eğitim programlarıyla sürdürmeyi planlıyor.  
 
TJA aktivistleri Leyla Balkan ve Aynur Sarıca, kampanya kapsamında yapılan çalışmaları değerlendirerek, önümüzdeki sürecin yol haritasını anlattı.  
 
EĞİTİM PROGRAMLARI
 
Son dönemlerde artan taciz, tecavüz, çocuk istismarı ve kadınlar katliamlarının kampanyanın başlatılmasında etkili olduğunu belirten Balkan, kadınlara kendilerini nasıl savunmaları gerektiğini öğretmeyi amaçladıklarını ifade etti. Kampanyanın sadece 4 ay gibi bir süreyle sınırlı olmayacağını aktaran Balkan, öz savunmanın yayılmasını sağlayacaklarını söyledi. Tecavüz faillerinin korunduğu ve cezasız kaldığını kaydeden Balkan, bunun son örneğinin İpek Er’e tecavüz ederek intihara sürükleyen Uzman Çavuş Musa Orhan olduğunu söyledi. Balkan, “Bizler de kendimizi nasıl savunmamız gerektiğini öğrenmek ve anlamak için bu kampanyayı başlatma ihtiyacı duyduk. Amacımız tüm kadınlara ulaşmak” dedi. 
 
Bu kapsamda kırsal mahallelerdeki kadınlara dönük programlar yapacaklarını dile getiren Balkan, “Kırsal alandaki kadınlarla toplantı alıp, pandemi sürecinden dolayı birebir görüşmeler alacağız. Kadınlar için eğitim programlarımız olacak. Mahalle sözcüleri ile ortaklaşa çalışıp broşürlerimizi dağıtacağız” diye konuştu. 
 
SİSTEM HAPSEDİYOR
 
Her geçen gün artan şiddete karşı sosyolog, psikolog ve kentteki kadın dernekleriyle birlikte çalışma yürüttüklerini ifade eden Balkan, şunları söyledi “Sorun yaşayan kadınları derneklere yönlendiriyoruz. Mevcut sistem şiddet, taciz ve cinsel istismara maruz kalan kadınları bir eve tıkayıp orada saklama gereği duyuyor. Kadını bir kez daha bulunduğu alana hapsediyor. Kadınlar kendilerini savunmalı ve bir erkeğin egemenliği altında olmamalı. Biz varız ve var olacağız. Birlikte daha güçlü olacağız.”
 
‘ŞİDDET GÖRÜY0RUM’ DÖNÜŞÜ
 
Kampanya startının ardından birçok adreste iki günlük eğitim programları düzenlediklerini aktaran TJA’lı Aynur Sarıca ise, olası baskıların bu programlarda tartışıldığını dile getirdi. Programlara erkeklerin de katıldığına dikkati çeken Sarıca, “Kampanyamızın devamında broşür çalışmalarımız oldu. Asıl hedefimiz mahallelerde, sokaklarda ve evlerde kadınlara ulaşmak. Pandemi sürecinden dolayı kitlesel olarak bir araya gelemiyoruz. Yaşadığımız coğrafyada kadınlar şiddet görünce bunu dile getiremiyor. Kampanyanın startını verdikten sonra ‘evet şiddet görüyorum’ diye dönüş oluyor. Yine çocuk istismarını da ele alıyoruz. Özellikle uzman çavuş ve polislerin genç kadınlar üzerinde yaptıkları kirli işleri açığa çıkarıyoruz. Aileler, bu durumlar karşında neler yapacaklarını bilmiyor. Genç kadınların ‘aşk’ adı altında kendi kültüründen ve dilinden uzaklaştırıp yok etmeye çalışıldığını dile getirdik” şeklinde konuştu. 
 
TECRİDİN KIRILMASI
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi de kampanyaları kapsamında işlediklerini söyleyen Sarıca, söz konusu tecridin aynı zamanda cezaevlerinde tutuklu bulunan kadınlar üzerinde de olduğuna dikkati çekti. Sarıca, “Her evde eşi tarafından hapsedilmiş kadınlar var. Kadınları, tecridi nasıl kırması gerektiği hakkında bilgilendiriyoruz. Bu noktada olumlu dönüşler oluyor” diye konuştu. 
 
4 AYLA SINIRLI KALMAYACAK
 
Kampanya kapsamında panel ve toplantılar düzenleyerek tüm kadınlara ulaşmayı hedeflediklerini belirten Sarıca, “Çalışmalarımız 4 ayla sınırlı kalmayacak. Bu kampanya bitince başka bir kampanya başlar. Çünkü amacımız kadın özgürlüğü. Bundan sonraki çalışmalar paneller, sinevizyon, sempozyum veya platformalar şeklinde devam edecek. Bütün kadınları özgürleştireceğimizin inancıyla yolumuza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. 
 
MA / Özlem Yayan