Kadınlar Diyarbakır'dan seslendi: Herkesi savaşa karşı durmaya çağırıyoruz 2019-10-11 13:08:52 DİYARBAKIR - Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına tepki gösteren kadın dernekleri, Êzidîlere yönelik gerçekleşen katliamın üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen hala travmanın devam ettiğini hatırlatarak, “Kadınlar barış istiyor” dedi.   Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik başlattığı askeri operasyona karşı Rosa Kadın Derneği öncülüğünde bir araya gelen adınlar, “Kadınlar savaş istemiyor” dedi. Rosa Kadın Derneği’nde yapılan basın açıklamasına Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP), Şiddetle Mücadele Ağı, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), HDP milletvekilleri Remziye Tosun ve Dersim Dağ’ın yanı sıra Diyarbakır ilçe belediye eşbaşkanları ve çok sayıda kadın katıldı. Kadınlar “Jin jiyan Azadi”, “Biji Berxwedana Rojava” “Jin Şer Naxazın” sloganları atarak basın açıklamasına geçti.   ‘SAVAŞIN TRAVMASINI KADINLAR VE ÇOCUKLAR YAŞIYOR’   Rosa Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya, tüm savaşlarda her zaman kadın ve çocukların mağdur olduğunu ve yaşanan savaş travmalarını atlatamadıklarını belirterek, 15 Mart 2011 tarihinde, Suriye’de başlayan savaşla birlikte insanların ülkelerini terk ettiklerini ve ülkelerini terk etmek zorunda kalan nüfusun büyük bir çoğunluğunu, kadınlar ve çocukların oluşturduğunu hatırlattı. Kaya, kadınların savaş zamanlarında baskı, zulüm, cinsel şiddet, cinsel istismar, toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılık gibi esas olarak kadın olmalarından kaynaklanan şiddete maruz kalmamak için, ülkelerini terk etmek zorunda kaldıklarını dile getirdi.   ‘3 BİN 500 KADIN VE ÇOCUĞUN AKIBETİ HALA BİLİNMİYOR’   Kaya, Şengal’de, IŞİD tarafından binlerce insanın katledildiği, kadınların kaçırılarak köle pazarlarında satıldığını, yüz binlerce insanın göçe zorlandığı Êzidî katliamı üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen hala travmanın devam ettiğini ve 3 bin 500 kadın ve çocuğunun akıbetinin hala bilinmediğini belirtti.   Kadınların her koşulda barış istediklerini ifade eden Kaya, “Çünkü savaş, kadına yönelik taciz ve tecavüzü yaygınlaştırıp, meşrulaştırıyor. Savaştan kaçan, göç yollarında sevdiklerini kaybeden, gittikleri yerlerde ayrımcılığa maruz kalan kadınlar, her türlü şiddetin hedefi haline getirildi. Savunmasız bırakıldılar.  Bizler bu nedenle bir kere daha en güçlü şekilde savaştan değil, barıştan, ölümden değil yaşamdan yana olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Kadınların ve çocukların uğradığı şiddete, yaşadığı travmalara tanık olan sivil toplum örgütleri olmak üzere bütün kadın örgütlerini, bu savaşa karşı durmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.