Urfa Tabip Odası: Muayene edilen hastalar hakkında bilgi verilmiyor

img
URFA - Urfa Tabip Odası, kentte 6 vakanın bulunduğunu açıklayarak, hekimlere ve sağlık çalışanlarına muayene ve takip ettikleri hastalar hakkında bilgi verilmediğini kaydetti. 
 
Urfa Tabip Odası, koronavirüs (Kovid-19) salgının kentteki etkilerine ilişkin hazırladığı 20 günlük gözlem raporunu internet sitesinden yayınladı. Kentte 6 vakanın bulunduğu ve 70 kişinin ise şüpheli olarak gözlem altında tutulduğu belirtilen raporda, sağlık çalışanlarının ekipman yetersizliği, salgına ilişkin şeffaflık, özel hastanelerde çalışan sağlık çalışanlarının ücretsiz izne zorlandığı ve alınması gereken tedbirler noktasında kimi bilgilendirmelere yer verildi. 
 
‘HASTALAR HAKKINDA BİLGİ VERİLMİYOR’
 
Raporda, salgınla mücadelenin başarıyla yürütülebilmesi için "şeffaflık ve açıklık politikasına" ihtiyaç duyulduğu vurgulanarak, hekimlere ve sağlık çalışanlarına, muayene ve takip ettikleri hastalar hakkında bilgi verilmediği belirtildi. Bilgilerin saklanmasının ya da geciktirilmesinin kaygıyı arttırdığı kaydedilen raporda, bunun görev yapma motivasyonunu düşürdüğü, sağlık çalışanlarının salgına karşı korunmak üzere alacakları tedbirleri geciktirip, aksattığı vurgulandı.
  
SAHADAKİ SAĞLIKÇILAR KURULDA DEĞİL
 
Kentte oluşturulan bilim kurulu ve pandemi kurullarında sahada çalışan sağlık çalışanlarının temsilcilerinin bulunmadığı ifade edilen raporda, “Dolayısıyla Urfa'da kriz birkaç kişinin aldığı kararlarla yönetilmekte ve hemen hemen her gün kararlar, uygulamalar değişmektedir. Tüm toplumsal mekanizmaların olmadığı pandemi yönetiminin daha kötü sonuçlar doğuracağı artık gözle görülür bir gerçekliktir” uyarısı yapıldı. 
 
‘ZORUNLU ÜCRETSİZ İZİN’
 
Özel hastanelerin personellerini zorunlu ücretsiz izine ayırdıklarına dikkat çekilen raporda, "Sağlık Bakanlığı tarafından özel hastanelerin geçici olarak kamulaştırılması ve çalışanlarının iş güvencelerinin sağlanması gereklidir. Kuşkusuz bu süreçte hekimler başta olmak üzere hiçbir sağlık çalışanının maddi olarak mağdur edilmemesi ve emeklerinin karşılığını maddi olarak da almaları önemlidir ve gereklidir. Ancak hekimlerin böylesi bir pandemi de öncelikli gereksinimi salgın dönemiyle sınırlı performans düzenlemesi değil, enfeksiyondan korunacakları yeterli kişisel ekipmanın temini ve alt yapı ile koordinasyonda herhangi bir eksiklik yaşanmayacağına dair güvenin sağlanmasıdır” denildi.
 
Raporda talepler ise şöyle sıralandı:
 
“* Tüm süreci yönetirken açık ve şeffaf olunmalıdır. Hekimler takip ettikleri hastalarının sonuçlarını en kısa sürede öğrenebilmelidir.
 
* Bir an önce başta sağlık kurumları olmak üzere toplumun tüm kesimiyle süreci ortaklaştırıp, uygulanacak kararlar kurullarda hep birlikte alınmalıdır.
 
* Tüm sağlık çalışanlarının kaygısını giderecek şekilde koruyucu ekipman sağlanmalıdır.
 
* Yeterli sayıda test yapılması sağlanarak pozitif saptanan vakalar ve temas ettikleri toplumda izole edilmelidir.
 
* Hastalarla temas edenler başta olmak üzere tüm sağlık çalışanları taramadan geçirilmelidir.
 
* Tüm hekimleri sürece katarak yıpranmanın ve tükenmişliğin önüne geçilmelidir.
 
* İl bilim ve pandemi kurulunda ortak alınan kararlara göre il koordinasyon merkezi yeniden yapılandırılmalı ve tüm şehirde hızlı bir organizasyon sağlamalıdır.
 
* Sağlık çalışanlarının ailelerini riske atmaması için ücretsiz konaklama imkânı sağlanmalıdır.
 
* Pandeminin engellenmesi için yapılan ‘Evde Kal’ çağrısı doğru ama gereklilikleri sadece toplum tarafından yerine getirmekle başarılı olamaz. Toplumun önemli bir kısmı günlük yaşamlarını devam ettirmek için fabrikada, tarlada, pazarda çalışmak zorundadır. Bu çağrının gereği kamu maliyesi tarafından tüm çalışanların gıda, enerji, su vb. ihtiyaçları giderilmelidir.
 
* Toplum sağlığı, sadece bireysel sağlıklı olmayı değil, tüm toplum-çevre-doğa-bitki-hayvan ile uyum içerisinde bütünlük oluşturması ile mümkündür. Bugün yaşadığımız Covid-19 salgını; tedavi edici hekimliğin değil koruyucu hekimliğin ne kadar önemli olduğunu tüm dünyaya ve ülkemize göstermiştir. O yüzden salgından sonra sağlık sistemimizin yeniden gözden geçirilip insanı, doğayı ve yaşamı merkeze alan, koruyucu hekimliğin ön planda olduğu bir sağlık sistemine evrilmelidir.”