Af Örgütü: Türkiye Kavala kararına uymalı

img

İSTANBUL – AİHM’in Osman Kavala hakkında verdiği hak ihlali kararına yönelik açıklama yapan Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü yetkileri, “Türkiye sivil topluma yönelik baskılarına bir son vermeli ve cezaevinde tuttuğu gazetecileri, insan hakları savunucularını serbest bırakmalıdır” dedi.

 
Uluslararası Af Örgütü, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Osman Kavala’ya ilişkin verdiği hak ihlali kararının Türkiye tarafından uygulanmasını istedi. Gezi Parkı davasının tek tutuklu sanığı ve 771 gündür cezaevinde bulunan iş insanı Kavala’nın avukatları tarafından 8 Haziran 2018’de uzun tutukluluk hali gerekçesiyle yapılan başvuruyu dünkü oturumunda ele alan AİHM,  yargılanma ve tutuklanmanın politik saik taşıdığına hükmederek, Kavala’nın derhal serbest bırakılmasına karar verdi. Konuya ilişkin açıklama yapan Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü yetkileri, Türkiye’yi AİHM kararına uymaya çağırdı. 
 
REİDY: KAVALA SİVİL TOPLUMUN ÖNDE GELENLERİNDEN
 
AİHM kararı ile Kavala’ya karşı uygulanan zulme bir son vermesinin gerektiğini belirten İnsan Hakları İzleme Örgütü Kıdemli Hukuk Danışmanı Aisling Reidy, “Osman Kavala, 18 Ekim 2017’de Gaziantep’ten gelen uçaktan indiği İstanbul Atatürk Havalimanı’nda polis tarafından gözaltına alındı. Kavala, Suriyeli mülteciler için oluşturulan destek verdiği bir projenin yürütüldüğü Gaziantep’e Goethe Enstitüsü temsilcileriyle birlikte yaptığı bir ziyaretten dönüyordu. Sanatsal faaliyetlerle insan haklarını destekleyen sivil toplum kuruluşu Anadolu Kültür A.Ş.’nin kurucusu olan Osman Kavala, Türkiye sivil toplumunun önde gelen isimlerinden biridir” diye belirtti. 
 
‘SUÇLAMALARA DAİR KANIT SUNULMADU’
 
Kavala’nın hakkında açılan Gezi Eylemleri ve 15 Temmuz davalarına da değinen Reidy, açıklamada şunları ifade etti: “Savcı, esas suçlamanın yanı sıra bu kişileri, Türkiye’nin dört bir yanındaki kitlesel protestolara katılan protestocuların işlediği iddia edilen suçlardan da sorumlu tutuyor. Yargılanan 16 kişi kamu malına zarar verme, ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma, ateşli silahları hukuka aykırı şekilde bulundurma, yağma ve nitelikli yaralama gibi bir dizi diğer suçla da karşı karşıya bulunuyor. Ancak şimdiye kadar bu kişileri tüm bu suçlamalarla ilişkilendirebilecek hiçbir kanıt sunulmadı.” 
 
GARDNER: BARIŞÇIL PROTESTOLAR BASTIRILDI
 
Türkiye’nin muhalifleri suç sayılan fiillerinden kaynaklı değil susturmak için tutukladığını vurgulayan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Strateji ve Araştırma Yöneticisi Andrew Gardner de “Kavala’nın cezaevinde tutulması, Türkiye hükümetinin muhalifleri hedef alan şiddetli baskılarının yalnızca bir örneğini oluşturuyor. Son üç yıldır hükümet, 1.500’ün üzerinde sivil toplum örgütü ve vakfı kapattı. Kapatma kararlarının birçoğu, hükümetin ülkeyi kanun hükmünde kararnameler ile yönetmesini mümkün kılan olağanüstü hal döneminde, etkin meclis veya yargı denetimine tabi olmaksızın uygulandı. Barışçıl protestolar bastırıldı” ifadelerinde bulundu. 
 
‘HÜKÜMETİ ELEŞTİRENLER BASKI ALTINDA’
 
Olağanüstü Hal döneminin sona ermesine rağmen hükümeti eleştirenlerin halen baskı altında olduğuna dikkati çeken Gardner, açıklamasında “100’ün üzerinde gazeteci ve medya çalışanı halen cezaevinde. Temmuz 2016’daki darbe girişiminden bu yana 130 bin civarında kamu sektörü çalışanı, terör örgütleriyle bağlantılı oldukları iddiasıyla keyfi olarak işlerinden ihraç edildi” diye belirtti.
 
‘İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI HEDEF ALINIYOR’
 
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Dunja Mijatovic’in, Kavala’nın AİHM’de görülen davasına müdahillik talebinde bulunduğunu hatırlatan Gardner, “Mijatovic ayrıca ceza soruşturmalarının, özellikle de tutuklama kararlarının, şiddete veya nefrete teşvik etmeyen ve uluslararası insan hakları standartları gereğince kaygı duyulduğuna dikkat çekti. Mijatovic, söz konusu gözaltı ve tutuklamaların “Türkiye’deki sivil toplum aktivistleri ve insan hakları savunucularını meşru faaliyetleri nedeniyle giderek daha şiddetli biçimde hedef alan misillemelerin” bir parçası olduğunu ekledi. 
 
‘SİVİL TOPLUM MENSUPLARI SERBEST BIRAKILMALI’
 
Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütünün, Kavala’nın derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmasını istediğini belirten Gardner, şunları ifade etti: “Türkiye sivil topluma yönelik baskılarına bir son vermeli ve cezaevinde tuttuğu gazetecileri, insan hakları savunucularını ve yetkililerin aleyhlerinde uluslararası tanımlı bir suça ilişkin kanıt sunamadığı diğer tüm sivil toplum mensuplarını serbest bırakmalıdır.”