Altınörs: Türkiye halkları ekmek istiyorsa barış lazım

img

ANKARA-  “Savaş ve ekonomik kriz” panelinde konuşan Ekonomist Alp Altınörs, Türkiye’nin savaş politikasında harcadığı maliyete değinerek, “Krizin asıl sebebi AKP’nin ayakta kalması için savaşa sarılmasıdır. Savaş masrafları yoksulların cebinden çıkıyor. Türkiye halkları ekmek istiyorsa barış lazım” dedi.

Mamak’da bulunan Demokratik Alevi Derneği (DAD) Ana Fatma Cemevi’nde  “Savaş ve ekonomik kriz” başlıklı panel düzenlendi.  Moderatörlüğünü Zarife Çamalan’ın yaptığı panelde, Ekonomist Alp Altınörs, ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, konuşmacı olarak katıldı.

‘İÇERİDE VE DIŞARIDA SAVAŞ MALİYETİ 160 MİLYAR TL’

Panelde ilk olarak konuşan Ekonomist Alp Altınörs, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik krizin en büyük nedenlerinden birinin savaşa harcanan bütçe olduğunu ifade etti.  İktidarın içeride ve dışarıdaki savaş siyasetinden kaynaklı geriye yıkılmış bir ülke ekonomisi bıraktığını söyleyen Altınörs, savaşa ayrılan payı, şöyle açıkladı. “Bakın kıt kaynaklarımız nasıl savaşa harcanıyor. Bütçeden savaşa ne kadar para harcandığın hesaplamak kolay değil ama kaba anlamda 160 milyar TL’ye yakın bir ödenek harcandığını görüyoruz. Savaşa ayrılan bu pay 2014-2015 yıllarında 60 milyar TL iken, bugün 160 milyar TL civarındadır. Bu miktar doğrudan doğruya savaş ile ilgilenen kurumlara gidiyor” dedi.

 ‘YA EKMEK YA BARIŞ’

Altınörs, yıkılmış bir ekonomiden bahsetmenin ve ekonomik kriz demenin dahi suç haline geldiği dönemde krizin dile getirilmemesi için yapılan açıklamalara da değindi. Geçtiğimiz ay MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin EYT’lerle ilgili bir soruya verdiği  “Fedakârlık olmadan bekamız ve bağımsızlığımız muhafaza ve müdafaa edilemez. Terörle mücadelenin bir bedeli var. Biraz sabır gerekiyor. Biraz tahammül gerekiyor. Biraz da milli hedefleri anlamak gerekiyor"  şeklindeki sözlerinin aslında krizi kabul ettiği anlamına geldiğin söyleyen Altınörs, “Amaç milletin krizi dillendirmemesi. Aslında herkes çok iyi biliyor ki, bu krizin asıl sebebi AKP’nin ayakta kalması için savaşa sarılmasıdır. Savaş masrafları yoksulların cebinden çıkıyor. Yani kıt kaynaklarımız savaşa harcanıyor. Dolayısı ile Bahçeli’nin söylediği sözleri doğru. Ya ekmek ya barış. Türkiye halkları ekmek istiyorsa barış lazım. Ekmek için barış. Savaşa dur demek lazım” şeklinde ifadeler kullandı.

 ‘BU TOPRAKLARDA TEKÇİLİĞİ SÜRDÜRMEK PAHALI BİR İŞTİR’

HDP’li vekil Kemal Bülbül ise, Türkiye’deki devlet sisteminin felç olduğunu söyledi. Bülbül, “Bu topraklarda yaşayan halkların hiçe sayıldı.  Burada Mezopotamya, Lidya, Kapadokya, yani hepsini ismine Anadolu diye bir kavram uyduruldu. Buranın tarihi de silindi. E şimdi bu silinmenin sürdürebilmek, bu tekçi, inkârcı, gerici zihniyeti silmeye çalışmak, bunu devam ettirmek, çok pahalı bir iştir. Dilini, dinini, kültürünü isteyen Kürdün susturulması, bastırılması,  eşit yurttaşlık isteyen Alevi’nin susturulması ve ezilen inanç gruplarına ve işçi sınıfını ezmek için bastırılması, susturulması ve düşmanlar yaratarak içeride ırkçılığın beslenmesi için çok ağır ekonomik masraflara ihtiyaç var.  Bunu da savaşın bütçeye yansıması ile görüyoruz” dedi.

‘KÜRT HALKINA KAYYUM ROJAVA’YA İŞGAL’

Bülbül şöyle devam etti: “Hal böyleyken bizim anlayışımız  bu sistemle uyuşmuyor.  Sistem Kürt halkına kayyum atama, Rojava’ya işgal, Öcalan’a tecrit, Kürt halkının tamamına tecrit, eve tecrit politikası ile hareket ediyor.  Türkiye’deki hükümet psikopatolojik bir siyaset yürütüyor.   Hemen herkesi tehdit olarak gören bir psikopatolojik bir ruh haline sahiptir.  Bunun tedavisi mümkün değildir. Biz Alevilerin bakış açısıyla da, demokrat, sosyalist bakış açısıyla da baksak bunun tedavisi mümkün değildir. Ancak bunun ortadan kaldırılması, bunun mücadele ile bastırılması, bunun yok edilmesi lazım. Yoksa bunlara her türlü olanak sağlanmıştır.  O halde yapılması gereken şey, toplumsal muhalefeti teşvik eden tüm anlayışlarda buluşmak.”

Panel yapılan konuşmalar ardından son buldu.