İzmir Barosu, Kaz Dağları'nda yaşanan doğa katliamı sonrasında Kanadalı Altın şirketi Alamos Gold ile ilgili olarak Kanada Başbakanlığı, Kanadalı siyasi partiler, barolar ve sivil toplum örgütleriyle iletişime geçmiş ve madenin çalışmalarının sonlandırılması için dayanışma çağrısı yapmıştı. Alamos Altın Şirketi'ne karşı devam eden hukuki girişimler ve kamuoyu tepkisi madenin ruhsatının yenilenmemesi ile sonuçlanmıştı. 

 

‘KANADALI ŞİRKETLER TOPLUMLA DAYANIŞMALI’

 

Konuya ilişkin Kanada Uluslararası Ticareti Çeşitlendirme Bakanı Jim Carr, İzmir Barosu Başkanı Avukat Özkan Yücel ve İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Ali Deman Güler'e hitaben mektup yazdı.  Kanada Hükümeti'nin Kaz Dağları'ndaki  altın işletmesine ilişkin süreci yakından takip ettiğinin belirtildiği mektupta, Kanadalı şirketlerden yurt dışında devam ettirdikleri işlerde insan haklarına ve hukuka saygılı çalışması, şeffaf olması ve yerel hükümetler ile sivil toplum kuruluşlarıyla danışma halinde olmasını beklediğini açıkladı.

 

HÜKÜMET OBDUSMAN GÖREVLENDİRDİ

 

Bakan Jim Carr, mektubunda İzmir Barosu'nun başvurusundan sonra 8 Nisan 2019 tarihinde Kanada Ombudsmanı Sheri Mayerhoffer'in konuya dair açık, şeffaf ve liyakata dayalı bir sürecin takip edilmesi için görevlendirdiğinin bilgisini de paylaştı. 

 

'SAĞLIKLI ÇEVREDE YAŞAMA HAKKININ TAKİPÇİSİYİZ' 

 

İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, mektuba dair yazılı olarak paylaştığı açıklamada, Kanada Uluslararası Ticareti Çeşitlendirme Bakanı Jim Carr'ın kendilerine gönderdiği mektuptan çok memnun olduklarını ifade etti. 

İzmir Barosu,'nun 111 yıllık tarihiyle Ege Bölgesi'nin en eski hukuk kurumu olduğunu belirten Yücel, "Tarihimizin bize yüklediği bu sorumluluk ile ülkemizin doğasını ve yurttaşlarımızın haklarını her alanda korumaya devam ediyoruz. Gelecek nesiller için, gençlerimiz, çocuklarımız için sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının takipçisi olacağız" dedi.  

 

‘HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ KORUMAK İÇİN ÇALIŞACAĞIZ’

 

Çevre hakkı temel bir insan hakkı olduğunu belirten İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Ali Deman Güler ise “Çevre hakkı temel bir insan hakkıdır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 71'inci yılını kutladığımız bugünlerde Kanadalı altın şirketinin doğada yarattığı tahribatı durdurmakta Kanada nezdinde bir başarı elde ettiğimizi görmek bizleri sevindirdi. İnsan hak ve özgürlüklerini ülkemizde ve dünyada korumak için çalışmaya devam edeceğiz” ifadesinde bulundu.