‘Ulusal birlik yürüyüşü’ son buldu

  • dünya
  • 19:03 6 Aralık 2019
  • |
img

CENEVRE- Kürt aydın, yazar, siyasetçi ve sanatçıların “Saldırılara karşı ulusal birlik” talebiyle dün İsviçre’nin Lozan kentinden Cenevre’ye başlatmış olduğu yürüyüş BM Cenevre binası önünde yapılan bir açıklama ile son buldu.

Aralarında tanınmış siyasetçi, yazar, sanatçı, gazeteci, akademisyen, kurum ve siyasi parti temsilcilerinin bulunduğu 100'ü aşkın isim, Lozan Anlaşması’nın imzalandığı İsviçre’nin Lozan kentinden Birleşmiş Milletler’in (BM) bulunduğu Cenevre kentinde başlatmış olduğu yürüyüş bugün BM İnsan Hakları Konseyi binası önündeki meydanda yapılan bir açıklama ile son buldu.

Sabah saatlerinde Neuve Meydanı’nda bir araya gelen yürüyüşçülere İsviçreli çeşitli siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları katılarak destek verdi.

‘KÜRTLERİN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ’

Burada açıklama yapan Yeşiller Milletvekili Antonio Gomez, Paris’te üç Kürt kadın siyasetçinin öldürülmesi olayıyla hatırlatarak, Avrupa’nın göbeğinde bu cinayetin görmezden gelindiğini ve Avrupalı devletlerin bugün de Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına da sessiz kaldığını söyledi.  Türkiye’nin saldırılarıyla Rojava’da yaratılan sistemin de hedef alındığını belirten Gomez, “Bütün Kürtler bugün birlikte, onları birbirinden ayıran ve aslında dünyanın kendilerine ihanet ettiği Lozan’dan uluslararası kuruluşların olduğu Cenevre’ye yürüyerek bir kez daha bize sorumluluklarımızı hatırlatıyor. Bir kez daha ihanete uğrayan Kürtlerin yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.

Gomez İsviçre hükümetine Türkiye ile ekonomik ve politik ilişkilerini askıya alması çağrısında bulunarak, Kuzey ve Doğu Suriye’de uçuşa yasak bölge ilan edilmesi gerektiğini söyledi.

AVRUPA’NIN SESSİZLİĞİNE TEPKİ GÖSTERİLDİ

Konuşmaların ardından yürüyüşçüler BM binasına doğru yürüyüşe geçti. BM binası yürüyüşe katılan Alevi, Ezidi ve Kürt sanatçı ve aydın hareketlerinin temsilcileri birer konuşma yaparak bütün Kürt örgütlerini birlik olmaya çağırdı. Konuşmalarda başta BM olmak üzere uluslararası kuruluşlar ve Avrupa devletlerinin Kürtlere yönelik saldırılarına sessiz kaldığı eleştirisi yapılırken, BM göreve çağrıldı.